Milli Takım’ın kamp yaptığı otelde kulaktan kulağa yıldız oyuncunun transferi için bu yorumda bulunduğu konuşuluyor. Arda’yı çok sıkıştırdım ama sadece “Ağabey bu konuda tek kelime söylemem, ne olur beni zorlama” karşılığını aldım.
Son bir aydır medya ve spor kamuoyunda Arda’nın transferi tartışılıyor... Arda, Galatasaray’a mı, yoksa Fenerbahçe’ye mi gidecek, yoksa A.Madrid’de iki yılını tamamlayacak mı? Bu soruların yanıtları henüz netlik kazanmadı. Başka bir deyişle yazılı ve görsel medyada papatya falları açılıyor sürekli! Biz de Arda konusunda çalmadık kapı bırakmadık, yakın dostlarıyla, takım arkadaşlarıyla bu sorulara yanıtlar aramaya çalıştık, çalışıyoruz da.
Arda’nın en yakın arkadaşı, Emre Belözoğlu’na soruyu yönelttik, o da tüm tecrübesine karşın, Arda konusunda ‘net’ yanıtlar veremedi. Ancak, “Valla geleceğini sanmıyorum” dedi ve ardından ekledi:
“Çünkü bonservis bedeli bir hayli yüksek”...
Kaptan haklı, Arda’yı almak isteyenin 50 milyon euroya yakın parayı gözden çıkarması şart... Bonservis bedeli 20 milyon euro... Kendisine ödenecek para da ortada... Yani işin açıkcası bu parayı veren, Arda’yı renklerine bağlar...
Arda bu konuda sus - pus, sanırsınız ki, ağzına kilit vurmuş!....
Bizim mesleğimizde bazen, haber ayağımıza dolanır; hiç beklemediğiniz anda, aylardır peşinden koştuğunuz haberi size ‘kuşlar’ söyler...
Bir cümle söyler, sizin de kafanızı allak - bullak eder...
Milli Takım’ın Ataköy’de kamp yaptığı otelde bizim başımıza böyle bir olay geldi...
Adını - sanını bilmem, sokakta görsem asla tanımam...
Biri önümü kesti, “Ağabey, Arda Fener’e gidiyor” demez mi?
Bir an durdum, ‘sen nereden biliyorsun?’ dedim, önce kem - küm etti, biraz sıkıştırdım. “Nuh diyor, Peygamber demiyor” adam!
Ancak Arda’nın kullandığı bir cümle var ki, aklımızı karıştırdı:
“Futbolda, bugün var, yarın yok”...
Biz kulağımızla duymadık, duyanların yalancısıyız!...
Bu cümle her yere çekilebilir, yani ucu açık... Ancak Arda’nın bu sözleri, rotayı Türkiye’ye çevirdiğinin en büyük göstergesi.
Lafı uzatmayalım; hemen Arda’ya cep telefonundan ulaştım, transfer konusunda alttan girdim, üstten çıktım... Galatasaray’ı, Fenerbahçe’yi sordum, ben sordukça, o gündemi değiştirmek için müthiş bir uğraş verdi, başarmadı da değil...
Sorularım hep dudaklarımda yarım kalırken, beni de kırmamaya çalıştı:
“Seni severim ağabey, ama bu konuda tek kelime söylemem, ne olur beni zorlama”...
Biraz daha ileri gitti, “Ağabey akşam çalışmaya gel, orada biraz gırgır yaparız”...
Ben sıkıştırmaya devam ettim, ama o bu konuda da müthiş profesyonel (!), hep çalımlar attı, becerdi de...
Ancak Arda’nın konuşmalarından Fenerbahçe olayının hiç de boş olmadığını anladım.
Eeee ne demiş atalarımız:
“Ateş olmayan yerden, duman çıkmaz.”
Ateş var, dumanlar da giderek yükseliyor, Arda’nın Kadıköy’e direksiyon kırması da an meselesi sanki... (milliyet)