Mekke'de indirilen sureler arasında bulunan Kafirun Suresi, Kureyşlilerin Rasulullah'a nasıl yaklaştığına dair ipuçlarını ortaya koyar. Kafirun Suresi'nde Allah tarafından müşriklere, iman ile şirkin uzlaşamayacağı bildirilmiştir. "Kulya eyyühel kafirun", yani "inkarcılara de ki" ifadesi ile başlayan sure halk arasında Gulya Suresi olarak da bilinmektedir. İslam inancının hak ile batılı ayırmaktaki kararlılığını ortaya koyan sure Müslümanlar için son derece önemlidir. İşte Kafirun Suresi anlamı, Türkçe okunuşu ve Kafirun suresi tefsiri...
Kafirun Suresi okunuşu itibarı ile Kur'an-ı Kerim içerisinde yer alan pek çok sure gibi son derece ahenkli bir yapıya sahiptir. Tapmak anlamındaki ibadet kelimesinin kökünden gelen farklı çekimlerin sıklıkla tekrar edildiği Kafirun Suresi ezberleme açısından bakıldığında bu yapısıyla zorlayıcı olabilmektedir.
Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
1- Kul yâ eyyuhe’l-kâfirûn.
2- Lâ a’budu mâ ta’budûn.
3- Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud.
4- Velâ ene âbidun mâ abedtum.
5- Velâ entum âbidûne mâ a’bud.
6- Lekum dînukum veliye dîn.
Kafirun Suresi meali ile hem Müslümanlara hem de İslam'a inanmayanlara önemli mesajlar vermektedir. İslam alemi içinde önemli bir yeri olan Kafirun Suresi, iman ile şirkin uzlaşamayacağını açık bir biçimde beyan eder. Bu açıdan Müslümanların inanç esaslarına da değinen sure; Müslümanlar ile inkarcılar arasındaki çizgiyi de kesin olarak belirler.
1 De ki: "Ey inkârcılar!
2 Ben sizin tapmakta olduğunuz şeylere tapmam.
3 Siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz.
4 Ben sizin taptıklarınıza tapacak değilim.
5 Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.
6 Sizin dininiz size, benim dinim banadır."
Kafirun Suresi fazileti açısından pek çok İslam kaynağında öne çıkarılmıştır. Peygamber Efendimiz'den aktarılan bir hadiste Efendimiz, Kafirun Suresi'nin Kur'an'ın dörtte birine denk olduğu belirtmiştir. Benzer şekilde Rasulullah bir sahabeye, uyumadan önce Kafirun Suresi'ni okursa şirk inancından korunacağı yönünde telkinde bulunmuştur. Buna ek olarak İslam tarihinin önemli alimlerinden biri olan İmam-ı Rabbani, her türlü şerden korunmak için "dört kul'ü okuyun" tavsiyesini vermiştir. Bu dört kul; kul, yani "de ki" kelimesi ile başlayan İhlas, Felak, Nas ve Kafirun sureleridir. Ayrıca 7 Fatiha, 7 Ayetel Kürsi, 7 Kafirun, 7 İhlas, 7 Felak, 7 Nas okumak İslam geleneği içerisinde kendisine yer bulmuş ve çeşitli vesilelerle sıklıkla tekrar edilen bir ibadet haline gelmiştir. Bu uygulamanın korku, endişe, sihir ve buna benzer sıkıntılara iyi geleceğine, kabus ve uykuda korkma gibi sorunların aşılmasına yardımcı olabileceğine inanılmaktadır.
Kafirun Suresi İslam dininin en önemli ilkelerinden biri olan Tevhid ilkesini öne çıkaran bir vurguya sahiptir. Müslümanlar ve inkarcılar arasındaki ilişkinin sınırlarını belirleyen sure, İslam esaslarının önemli metinleri arasında görülmektedir.
İnkarcılara de ki ayeti ile başlayan sure, ikinci ve üçüncü ayetlerde Müslümanların ve müşriklerin farklı inanç sistemlerine sahip olduğunu belirtmektedir.
Devamında gelen dördüncü ve beşinci ayetler ise kimi müfessirlere göre aynı durumu pekiştirmek için kullanılmıştır. Ancak bazı başka alimlerce bu ayetler, Peygamber Efendimiz'i davasından döndürmek ve hatta kendi inançlarına çekmek isteyenlere karşı indirilmiştir.
Diyanet'e göre surenin tefsiri şu şekildedir:
Tevhid ilkesinin sembolü olarak Mekke döneminin ilk yıllarında inen bu sûrede Mekkeli müşriklerin şahsında bütün putperestlere ilân edilmek üzere iman ile şirkin ayrı şeyler olduğu, bu iki inanç sistemi arasında bir benzerlik bulunmadığı, dolayısıyla ikisinin birlikte bulunmasının, iki inanç arasında bir uzlaşmaya gidilmesinin mümkün olmadığı kesin olarak ifade edilmiştir.
Bazı müfessirlere göre 2-3. âyetlerde, gelecekte Hz. Peygamber’in müşriklerin taptığına tapmayacağı, onların da Hz. Peygamber’in taptığına tapmayacakları ifade edilmiş; 4-5. âyetlerde ise halihazırda da onların tutumlarının farklı olmadığı bildirilmiştir. Ancak Şevkânî bu yorumu reddetmekte, 4-5. âyetlerin 2-3. âyetlerdeki gerçeği pekiştirdiğini söylemekte; bu tekrarlara dil kurallarından ve Arap şiirinden örnekler getirmekte, Hz. Peygamber’in hadislerinde de benzer tekrarların bulunduğunu ifade etmektedir (bk. V, 599-600). Bizim tercihimiz de bu yöndedir. Zira 2-3. âyetlerde Hz. Peygamber’in şahsında müminlerin sadece bir Allah’a kulluk etmeleri emredilmiş, Allah’a ortak koşanlarla gerek inanç gerekse ibadet bakımından hiçbir şekilde benzerliklerinin bulunmadığı vurgulanmıştır. 4-5. âyetlerde ise Hz. Peygamber’i kendi dinlerine döndürmek isteyen putperestlerin ümidini kırmak maksadıyla söz tekrar edilmiştir. “Sizin dininiz size, benim dinim banadır” şeklinde tercüme ettiğimiz 6. âyet, daha geniş kapsamlı ve daha vurgulu bir şekilde önceki âyetleri tekit eder ve bu iki din arasında uzlaşmanın olamayacağını gösterir. Zira bu iki dini uzlaştırmak, hak ile bâtılı uzlaştırmak anlamına gelir.
Son âyetten din, vicdan ve ibadet özgürlüğünün esas olduğu, kimsenin herhangi bir dine girmeye zorlanamayacağı anlamının da çıkarılabileceğini düşünen bir kısım müfessirler bu âyetin müşriklere karşı savaşılmasını emreden âyetle (bk. Tevbe 9/36) neshedildiğini yani hükmünün kaldırıldığını ileri sürmüşlerdir. Ancak bizim de katıldığımız görüşe göre âyetin hükmü kaldırılmamıştır; çünkü burada bir emir veya yasak değil, bir vâkıanın tesbiti ve ifade edilmesi (haber) söz konusudur; haber ise Allah’tan olduğu için gerçektir, hükmü değişmez (bk. Şevkânî, V, 600). Bu âyet, bir vâkıa tesbiti olduğu ve müslümanların zayıf durumda bulundukları bir dönemde indiği için ondan din ve vicdan özgürlüğü anlamının çıkarılamayacağı da düşünülebilir. Kuşkusuz İslâm’da din, vicdan ve ibadet özgürlüğü vardır; ancak bu özgürlükler Medine döneminde inen âyetlerde ifade edilmiş, müslümanların hâkim oldukları zaman ve mekânlarda uygulanmış, hayata geçirilmiştir.
Kafirun kelimesi, Türkçe'de inkarcılar ya da kafirler gibi anlamlara karşılık geliyor.
Farklı rivayetler de olsa genel olarak alimler Kafirun Suresi'nin Mekke döneminin ilk zamanlarında indiği konusunda ittifak etmişlerdir. Nitekim Kafirun Suresi konusu bakımından ele alındığında bu kanaat güçlü bir şekilde desteklenmektedir. Kafirun Suresi konusu itibarı ile iman ve şirkin arasındaki ayrımlara işaret eden ve hak ile batılın uzlaşamayacağını kesin bir biçimde belirten bir suredir.
6 ayetten oluşan Kafirun Suresi, Kur'an-ı Kerim'in kısa surelerinden biridir.
Kafirun, Kur'an-ı Kerim içerisinde bulunan müstakil surelerdendir. Başka bir surenin çatısı altında değildir.
Kafirun Suresi'ni abdestsiz bir biçimde ezberden okumanın bir sakıncası yoktur. Ancak İslam alimlerinin büyük çoğunluğu Kur'an-ı Kerim'e abdestsiz bir biçimde el sürülmemesi yönünde kanaat bildirmişlerdir. Dolayısıyla Kafirun Suresi'ni de mushaf üzerinden okumak için abdest almak gerekir. Ayrıca Kafirun Suresi namaz içerisinde zamm-ı sure olarak da okunabilmektedir. Namaz kılabilmek için abdestin gerekli olduğu düşünüldüğünde namaz içerisinde Kafirun Suresi okumak için de abdestli olunması şarttır.
Kafirun Suresi'ni okumaya engel bir zaman aralığı yoktur. Dolayısıyla bir kimse Kafirun Suresi'ni dilediği zaman okuyabilir.
İslam geleneğine göre şirkten korunmak için Kafirun Suresi okunabilir. Özellikle Rasulullah'ın bir hadisinde şirkten korunmak için yatmadan önce Kafirun okunmasını tavsiye etmesi son derece önemlidir.
Kafirun Suresi, Kur'an-ı Kerim'in kısa surelerinden biri olması nedeni ile ezberleme açısından kolaylık vadetmektedir. Ancak sure; birbirine benzeyen pek çok kelimenin bir arada kullanılmasından dolayı bazen kafa karıştırıcı olabilmektedir. Yine de yeterince dinleme, okuma, tekrar ve buna benzer pratiklerle kolayca ezberlenebilecek sure, namaz gibi çeşitli ibadetler içerisinde ezberden okunabilir.
Kafirun Suresi'ni ezberlemekte zorlananlar ya da bir anlığına hatırlayamayanlar herhangi bir sureyi okuyabilir. "Özellikle istihare namazında Kafirun Suresi yerine ne okunabilir?" sorusu pek çok Müslümanın cevabını merak ettiği bir husustur. İstihare namazı, bir kimsenin kendisi için hayırlı olanı Allah'tan istemek adına kıldığı bir namazdır. Bu bakımdan istihare namazında edilen dua ya da okunan surelerin bu içeriğe uygun olması efdaldir. Kafirun Suresi'ni bilmeyenlerin Fatiha ile birlikte başka ayetler okumasında bir sakınca yoktur. Yine de daha çok Allah'a yakarış içeren ayetlerin tercih edilmesi tavsiye edilmektedir.