‘Kafkasya'ya huzur gelmesi için kin ve nefret politikaları terk edilmeli’

Atatürk Üniversitesi Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, Ermenistan’ın doğu sınırımızın...

Atatürk Üniversitesi Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, Ermenistan’ın doğu sınırımızın çizildiği Kars Antlaşması’nı tanımadığını söyledi. Kürkçüoğlu, Kafkasya’da barış ve huzurun gelmesi için devletler arasındaki kin ve nefret dolu politikaların terk edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
24 Nisan sözde Ermeni soykırımının yıl dönümü nedeniyle Ermenilerin yurt dışında yürüttüğü kampanyalara Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu tepki gösterdi. Türk-Ermeni ilişkilerinde 24 Nisan tarihinin önem arzeder hale geldiğinin altını çizen Kürkçüoğlu, “Ermeniler bu tarihi 24 Nisan 1915 tarihini sözde Ermeni soykırımının yapıldığı tarih olarak dünyaya lanse etti. Ermeniler yanlış tarihlerle dünyayı yönlendiriyor. 24 Nisan 1915 bizim açımızdan Çanakkale Deniz Savaşları’nın başladığı tarihtir. Ermeniler 24 Nisan’ı sözde soykırım günü ilan etti. Halbuki bu tarih sevk ve iskan tarihinin çıktığı tarih değildir. 1915 yılının nisan ayının başlarında Van’da, Hınçak ve Taşnak çetelerinin organize ettiği Ermeni çetelerinin yoğun bir şekilde 10 bine yakın Van’ın yerli ahalisini, savaşla yakından uzaktan alakası olmayan Müslüman ahaliyi katletmesi üzerine Osmanlı devleti aldığı bir idari tedbirle Taşnak, Hınçak, Ramgavar Veragöz gibi Ermeni cemiyetlerini kapatmıştır, yöneticilerini tutuklamıştır. 24 Nisan’da yapılan işlem budur. Bu da etkili olmayınca, Anadolu’nun çeşitli yerlerinde Ermeni ayaklanmaları, isyanları baş gösterince devlet 27 Mayıs 1915 tarihinde sevk ve iskan kanununu çıkarmak zorunda kalmıştır.” dedi.

Reklam
Reklam

Sevk ve iskan kanununun kesinlikle soykırım kanunu olmadığını dile getiren Kürkçüoğlu, “Çünkü bu tarihlerde kanuna baktığımız zaman öncelikle çeteleri Suriye’ye göndermiştir, yani devlete başkaldıran, sivil ahaliye katliam yapan çeteler Osmanlı devletinin sınırları içinde yer alan Suriye’ye yerleştirilmişlerdir. Kanun çıktığı zaman iki de yönetmelik çıkarılmıştır. Bu yönetmeliklerde, olaylara katılan çetelerin Suriye’de iskanı, iaşesi ve emlağa ait iki yönetmelik çıkarılmıştı. Bu açıdan bizim tarihimizde kültürümüzde kesinlikle soykırım yoktur.” diye konuştu.

Sevk ve iskan kanununda kesinlikle milliyet ve din argümanları bulunmadığının altını çizen Kürkçüoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ermenidir, Araptır, Yahudidir, Rumdur, böyle bir ifade geçmiyor, Ortodokstur, Hristiyandır, Katoliktir, Protestandır bu tür ifadeler de yok. Devlet doğrudan doğruya bu eylemi yapan çeteleri tehcire tabi tutmuştur.”

Anadolu’da 1,5 milyon Ermeninin öldürüldüğü iddialarını da yalanlayan Kürkçüoğlu, “Kendi kaynaklarımıza, Fransızların, İngilizlerin, Rusların, Amerikaların kaynaklarına baktığımızda kesinlikle bu rakamlar 100 binlerde seyretmektedir, 1965’te sözde Ermeni soykırımı yasası Uruguay’da kabul edildiğinde rakamlar 100 binlerdeydi." görüşünü dile getirdi.

Reklam
Reklam

Artık iki tarafın tarihçilerinin bir araya gelip bu meseleyi çözmesi gerektiğinin altını çizen Kürkçüoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Kafkasyada barış ve huzurun gelmesi için devletler arasındaki kin ve nefret dolu politikalar terk edilmelidir. Ancak görüyoruz ki Ermenilerin böyle bir kaygısı yoktur. Ermeni anayasası ve bağımsızlık bildirgesinde Doğu Anadolu toprakları Batı Ermenistan olarak gösterilmektedir. Bu da Ermenistan’ın Kars Antlaşması’nı tanımadığının bir gerçeğidir.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: