Kağızman'da organik sebze yetiştiren emekli

Kağızman'da organik sebze yetiştiren emekli

Kağızman’da organik sebze yetiştiren bir emekli memur

Kağızman’ın Kötek köyünde organik olarak yapılan sebze tarımına bir yenisi daha eklendi. Devlet memurluğundan emekli olduktan sonra doğduğu köy olan Kötek’e yerleşen Zeki Büyüktanır, tarlasında organik olarak sebze üretmeye başladı. Biber, patlıcan, salatalık, domates gibi sebzeleri ilaçlama yapmadan Kağızman’a özgü tohumlar ile üreten Zeki Büyüktanır, tarlasının baş tarafında yol üzerine kurduğu çardaktan da ürettiği sebzeyi satmaya başladı.

Reklam
Reklam

Emekli olduktan sonra doğayla iç içe olup, tarımcılığa önem vererek hem kendi ekonomisine, hem insanlara yararlı olmaya çalışan Büyüktanır, yaptığı iş hususunda şöyle konuştu: Ben Zeki Büyüktanır, İlim irfan insanı olan Tahir Büyüktanır’ın torunlarındanım. Ben emekli oldum, otuz sene sonra köyüme döndüm. Topraktan gelip toprağa gideceğimiz için toprakla uğraşmayı yeğledim. Bana ait bahçemde yaşlanmış ağaçlar vardı, bu ağaçları çıkardım. Üç yıl önce organik tarım yaparak sebze yetiştirmeyi hedefledim. Kendimde şehir hayatında uzun yıllar olduğum için yediğimiz içtiğimiz her şeyin hormonlu, ilaçlı olduğunu biliyorum. Kimyasal maddelerin haricinde olarak sebze yetiştirmeye karar verdim. Birçok denemem oldu. Bir yıl bu böyle sürdü. İkinci yılım biraz daha başarılı oldu. Üçüncü yılda ise Allah’a şükür mahsulümüz çok iyi oldu. Doğal olarak yetiştirdiğim sebzelerden domatesin ve biberin birkaç çeşidini yetiştirdim. Elimde olmayan tohumları da Bursa ve Adana’dan getirdim. Bu sebzelerin şitilllerini kendim yetiştiriyorum. Elde ettiğim ürünleri de hiçbir zaman tezgaha koyup satmıyorum. Müşteri kendisi geliyor, tarlaya girip kendi beğenerek topluyor. Tezgaha getirip kendileri tartıp, ödemelerini yapıp gidiyorlar. Yetiştirdiğim ürünler arasında biberler, kılçık biber, sivri biber, acı ve tatlı biber, turşuluk biber var. Üzeri diğirli olan turşuluk salatalarım var. Belli müşterilerim var benim, Erzurum’dan var, Kars’tan var, Ardahan’dan var, Ağrı’dan var. Yol üzerinde olduğum için memur kesiminden olan müşterilerim var. Hafta sonları gelip bahçenin alt yanında çocukları ile birlikte oturup pikniğini yapıyorlar, ayakları toprakla buluşuyor, sebzelerini alıp gidiyorlar.

Reklam
Reklam

Zeki Büyüktanır, aldığı mahsulün nasıl bu seviyeye geldiğini şöyle özetledi: Cenabu Allah her canlıya, her bitkiye bir can vermiştir. Bana ağız, dil, kulak, el vermiş bu bitkilere bu şekilde bir yeşillik vermiş, bir can vermiş. Ağzı dili yok ama onun Allah’ın yanında, konuştuğu bir dil vardır illaki. Ektiğin bu sebzeyi yirmi dört saat seveceksin, okşayacaksın, sulayacaksın, budayacaksın. Bu sebzelerin budaması vardır, bunu yapmasan verim alamazsın. Kağızman domatesinin on yıllık bir tohumunu ele geçirip aldım birisinden. İnce kabuk ve ekşimsi bu domatesin tohumunu ektim. Onu budamadım. Budamadığım için de meyvesini verdi ama verimli olmadı. Budama yapılıp aradaki dallar alınmış olsaydı daha bir başka olurdu. Kuvvetini budanmayan dallara, yapraklara verdiği için meyveleri cılız kaldı. Ama bu eski Kağızman domatesini tarlamda yetiştirip ağızlara ve midelere Kağızman tadı vermeye devam edeceğim, diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: