Wilson, kitabında kahkahanın iyileştirici ve stresi azaltıcı etkisi bulunduğunu savunuyor. Kitabında, "Karnınıza ağrılar girecek, gözünüzden yaşlar gelecek ve karşınızdaki kişiye durması için yalvaracağınız türden yoğun bir kahkaha nöbetini en son ne zaman yaşadınız?" diye soran Wilson, kahkahanın yararlarını şöyle sıralıyor:
"Bu tür kahkaha nöbetleri, suya taş attığınız da dalgaların yayılması gibi, vücudunuza dalga dalga derin bir gevşeme hali verir. Kahkaha diyaframınızda başlar, gevşeme dalgaları vücudunuzun kalan kısmına yayılır. Bu nedenle, bazen iyi bir kahkahadan sonra esnersiniz, bu gevşemiş olduğunuzun işaretidir. Gülümsediğiniz zaman, kaşlarınızı çattığınız veya somurttuğunuz zamanlara oranla daha az yüz kası kullanırsınız. Büyük bir gülümseme yüz gerilimini azaltmaya yardımcı olur. Kendinizi stres altında hissettiğinizde insanlara gülümsemeye çalışın; kendinizi daha iyi hissettiğinizi, insanların size daha olumlu karşılık verdiklerini ve duygularınızın daha olumlu olmaya başladığını göreceksiniz".
Wilson, insanların yüzde 70-80 milimetre ortalama veya zayıf mizah anlayışı taşıdığına inanıyor ve "Mizah anlayışına sahip yüzde 15'lik kesimse mizahı, bilinçli olarak, yeterli derecede ve tereddütsüz şekil de streslerini yönetmek için kullanıyor. Komik bir şey gördüğünüzde gülmekten çekinmeyin" önerisinde bulunuyor.
İngiliz yazar Norman Cousins ise "Bir Hastalığın Anatomisi" isimli kitabında kahkaha sayesinde ölümcül bir hastalıktan, sağlığa doğru gerçekleştirdiği kişisel macerayı anlatıyor. Cousins'e göre kahkaha sadece strese tampon vazifesi yapmakla kalmıyor, aynı zamanda iyileştirici özellikler de gösteriyor. Cousins, kitabında kahkaha ile ilgili şu ifadelere yer veriyor:
" 'Güleyim mi, ağlayım mı?' ifadesini ne kadar sık kullandığımızı bir düşünün. Şirketler de kahkahanın olumlu etkilerini yavaş yavaş anlamaya başlıyorlar; hatta batı dünyasında bazı şirketler mizah danışma servislerine başvuruyorlar. Mizah danışmanları işletmelerin işe eğlence katabilmeleri için yollar arayan insanlardır. İş çevresinde eğlence atmosferi hakim olduğun da stres azalır, insanlar kendilerini daha iyi hissederler ve üretim artar. Bu nedenle, bazı seminerlerde ve fuarlar gibi büyük iş toplantılarında, rahat ve eğlenceli bir ortam oluşturmak için program akışına mizah sanatçıları da dahil edilir. İşyerinize mizah duygusu taşıyabilmek için çeşitli yollar vardır. Bunların en kolaylarından biri, ofisinizdeki duyuru panosuna karikatürler asmaktır. Görenler kendi kendilerine gülecekler ve sonra kendileri de bazı karikatürler getireceklerdir. Yenisini eklemek için herhangi bir karikatürü indirdiğinizde atmayın, bir yerde biriktirin. Böylece kahkaha kaçamağına ihtiyaç duyduğunuzda kendiniz ve departmanınızdaki çalışanlar için eğlenceli bir kaynağa sahip olursunuz. Ofisten birini de 'mizah molaları' vermesi için görevlendirebilirsiniz. Çoğu ofiste, fıkra anlatmak konusunda doğal yeteneği olan biri vardır. Bu kişinin yeteneğinden faydalanın. Bu şekilde, diğer çalışanlar da kendi mizah duygularını geliştirmeyi öğreneceklerdir. Başka bir yol da, herhangi bir durumla karşılaştığınızda bunun komik tarafını bulmaya çalışmaktır".
Cousins, olaylardan üzücü taraf yerine komik tarafı bulmaya çalışmanın daha yararlı olacağını belirtiyor. Cousins, şirket yöneticilerine ise şu önerilerde bulunuyor: "Şirket içinde kırılan potları not edip, bir 'Pot Kırma Rekortmenleri' listesi oluşturabilirsiniz. Eğer şirket bülteniniz varsa, mizah için yer ayırın; muhtemelen en çok okunan sütun bu olacaktır. Esprileri anlamayanlar olursa, şaşırmayın".