Çok sayıda bina yıkılan kente Türkiye'nin birçok ilinden ve ülke dışından gelen çok sayıda ekip, arama kurtarma çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Gönüllülerin ve vatandaşların da destek verdiği arama kurtarma çalışmalarında ekipler, enkaz altındaki yaralıların zaman zaman "mucize" şekilde kurtulmasına tanıklık ediyor.
Ülkenin dört bir yanından gönderilen yardımlar ise depremzedelere dağıtılıyor.
AFAD ve Kızılay tarafından kurulan çadır kentlerde ise depremzedelerin yaraları sarılmaya çalışıyor.
Süha Erler Anadolu Lisesi bahçesine AFAD ve Kızılay tarafından kurulan çadırlarda yaşayan depremzedelerden Onur Göl (28), AA muhabirine, depreme Hacı Mustafa Mahallesi'ndeki evinde yakalandığını söyledi.
Göl, eve gece 03.30 sıralarında geldiği sırada sokakta çok sayıda köpek gördüğünü belirterek, "Sonrasında yatağa uzandım, Malik Ecder Türbesi'nin oradan bir kızıllık gökyüzünü kapladı. Sonrasında ise çarşı kısmında çok büyük bir patlama oldu. Onun etkisiyle zaten çok kötü bir şekilde sallandık." dedi.
"ALLAH VATANIMIZA, MİLLETİMİZE ZEVAL VERMESİN"
Sonrasında ailesini binanın dışına çıkarttığını anlatan Göl, "Bu sırada ikinci sarsıntıyı yaşadık. Dışarı çıktığımızda durum çok kötüydü. Yardıma gelen insanlar vardı, birbirimize yardım ediyorduk, o anda zaten kimse buraya yardıma gelemezdi." diye konuştu.
Göl, halkın yollara çıkmasından dolayı sorunların başladığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Çok acımız var, memleket olarak çok kötü durumdayız. Yardımlar şu anda çok güzel geliyor, inşallah bunun devamı da gelir. Yıkık olan evlerimiz var, eşlerimizi, dostlarımızı kaybettik. Bu durum tabii ki can sıkıcı bir durum. Allah vatanımıza, milletimize zeval vermesin. Devlet bizim babamızdır, devletimize asla küsemeyiz. Yardım edenlerden Allah razı olsun, hayırları çok güzel bir şekilde geliyor. Evi olmayan insanlar çok, dışarıda kalmak zorunda olan insanlarımız var. Hayırseverlerimizin ve devletimizin sağladığı imkanlarla biz kendimizi her türlü koruruz ama enkaz altındakilere yardım edilsin. Çünkü enkaz altında insanlar var."
"İZLEDİĞİM FİLMLERDE BİLE BÖYLE SAHNE YOKTU"
Depremde Tavşantepe Mahallesi'ndeki evleri kullanılamaz hale gelen 30 yaşındaki Gökhan Şafkılı ise yaşadığı depremi, "İzlediğim filmlerde bile böyle bir sahne yoktu" diye yorumladı.
Yanında bulunan 1,5 yaşındaki bebeğini güçlükle kucağına aldığını dile getiren Şafkılı, "En son çocuğu aldım eşime verdim, daha sonra diğer çocuk odasında kalan kızımın yanına koşmaya çalıştım, kapıyı açamadım. Kapının üzerindeki briketler çökmüştü ve vurarak açtım. Kızımı aldım, bebeği de eşime verdim, o şekilde aşağı indik." dedi.
Aracın anahtarını ve kıyafet almak için tekrar evine çıktığını aktaran Şafkılı, merdivenlerden inerken tekrar depreme yakalandığını ifade etti.
Şafkılı, apartmanın beşik gibi sallandığını belirterek, şöyle devam etti:
"Her tarafta bir duman yükseldiğini gördüm. Aklıma diğer aile fertlerim geldi, aracımla onların yanına giderken gözyaşlarıma hakim olamadım. Giderken en az 5-6 göçük gördüm, çığlık seslerini duydum. Çok kötü bir şeydi, iki kayınbiraderim hala göçük altında. Herkesten haber aldık ama onlardan haber alamadık. Kahramanmaraş'ın merkezi Azerbaycan Bulvarı tam terk edilmiş şehir gibiydi. Her tarafta çığlıklar vardı ama elimden bir şey gelmiyordu. Birbirine sarılan bir çifti kurtardık."
Türkiye'nin her şehrinden yardım araçlarını Kahramanmaraş'ta gördüğünü söyleyen Şafkılı, ülke olarak birlik ve beraberlik içerisinde bu zor günlerin atlatılacağını belirtti.
43 yaşındaki Seydi Oruçtan da sarsıntıyla birlikte çocuklarını alarak evden çıktığını söyledi.
Depremin şokunu hala atlatamadığını belirten Oruçtan, deprem sonrasında ülkenin bir ve beraber olduğunu anlattı.
13 yaşındaki Hayat Elisa Özanlağan ise 10. katında oturdukları binanın deprem esnasında büyük hasar gördüğünü dile getirdi.
Depremde çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini söyleyen Özanlağan, "Herkesin akrabaları öldü, kime üzüleceğimizi artık bilmiyoruz. Bunlar kötü günlerimiz inşallah hepsi teker teker geçer ve evlerimize girebiliriz." dedi.
Bugünlerde yardımlaşmanın önemine dikkati çeken Özanlağan, depremde hayatta kaldıkları için mutlu olduğunu anlattı.