Kahta’da İdlip Saldırılarına Tepki

Adıyaman’ın Kahta ilçesinde 37 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Kahta Gönüllüler Platformu Suriye’nin İdlib şehrinde yaşanan kimyasal saldırıya tepki gösterdi. Kahta 100. Yüzüncü Yıl Parkında bir araya gelen Kahta Gönüllüler Platformu üyeleri basın açıklaması yaptı. Çok sayıda vatandaşın katıldığı basın açıklamasında tekbirler getirilerek sloganlar atıldı.Suriye’nin İdlib şehrinde yaşanan kimyasal saldırıya tepki gösteren Kahta Gönüllüler Platformu üyeleri adına basın açıklamasını Kasım Sarı yaptı. Sarı açıklamasında, “6 yıldır Suriye’de işlenen ve yaklaşık bir milyon insanın ölümüne yol açan insanlık dışı katliamlar, maalesef katlanarak devam ediyor. Gözü dönmüş kan dökücüler, çoluk, çocuk demeden insanların üzerine kimyasal bombalar yağdırıyor.Son olarak, İdlib’te, karanlık batı ruhunun icadı kimyasal bombalar patlarken, yine insanlığımızdan utanır olduk. Çoğu çocuk 100’ü aşkın sivilin katilleri, pervasızca masum çocukları ve sivilleri öldürmeye devam ediyor. Kimyasal bombayla öldürdükleriyle yetinmeyen şer güçleri yaralı olanları da ortadan kaldırmak için hastaneleri de bombaladılar. Dünyanın sözde yöneticileri ABD, AB ve NATO, bu katliamlara gözünü kapatmış, üç maymunu oynuyor .Irak’ta kimyasal silah var diye işgal edenler bugün sessiz, kimyasal silahlar kırmızı çizgimizdir diyen egemen güçler bugün sessiz, bugün hiçbir Batı ülkesinde manşetler Arapça atılmadı. Dünya elma kokusuna boğuldu.İnsanlık utandı ama, ne Esed, ne Rusya, ne ABD, ne de işbirlikçileri utanmadı. Bütün dünya şunu çok iyi bilmeli ki, bu katliamda Rusya ve ABD başta olmak üzere emperyalist Batı ve bu katliama sessiz kalan herkes katil Esed’in suç ortaklarıdır.Dünya devletleri bu süreci kınamalarla geçiştirmekte, ateşkese sadakat tavsiye edilmekte ve sadra şifa olacak herhangi bir tedbir alınmamaktadır. Yapılan bu kınamalar ölümlere engel olmazken, fiili olarak savaşın tarafı olan ve Suriye de birçok yeri bombalayan Rusya’nın aklımızla alay edercesine yaptığı barış çağrıları trajik bir durum arz etmektedir. Tüm dünyanın gözü önünde bir ülke yok edilmekte ve bir halk soykırıma tabi tutulmaktadır.Suriye başta olmak üzere mazlum coğrafyalarda yaşanan hadiseler bizlere net olarak göstermiştir ki, içinde yaşadığımız ve modern olarak adlandırılan çağ, insanlık tarihinin en ilkel, en barbar, ve en vahşi dönemidir. Unutmayın, bu vebal her birimizin, hepimizin sırtındadır. Tüm Müslümanların buradan amel ve emellerinin barışık olacağı bir zemine gelmesi için dua ediyoruz. Özgür Halep ve özgür Kudüs’te, özgür Türkistan ve özgür Çeçenistan’da, özgür Irak ve özgür Afganistan’da, özgür Arakan’da buluşmak emeli için Allah’ın bize hayırlı ameller vermesini Murad ediyoruz” ifadelerini kullandı.