Kültürümüzde önemli bir yeri olan Türk kahvesi, lezzetinin yanı sıra oldukça faydalı bir kaynaktır. Hayatımızda önemli bir yeri olan kahve kimi zaman enerji toplamak için, kimi zaman önemli sohbetlerin eşlikçisi kimi zaman da sadece keyif için içilir. Su olmadan servisi yapılmaz genelde ve bunu neden yaptığımızı bilmeyiz :)
Bu sunum modeliyle ilgili 2 açıklama var. Bunlardan bir tanesi Osmanlı'ya dayanıyor;
Osmanlı döneminde padişahların yemeklerinin zehirli olup olmadığını kontrol eden çeşnicibaşları vardı. Ancak çeşnicibaşları kahvenin tadına bakamıyordu, çünkü tek kişilik demir cezvede kaynıyordu Türk kahvesi. Hal böyle olunca güvenlik zafiyetine takılmamak için bir yöntem geliştirildi; padişah kahveyi içmeden önce kahveye parmağını batırıp kahvenin yanına gelen suya sokardı. Kahvenin su içindeki dağılımına göre zehirli olup olmadığı anlaşılırdı. O günden bugünlere kadar kahvenin yanında su ikram edilmesi de süregeldi.
İkinci neden ise;
Eski zamanlarda eve gelen misafirlere öncelikle Türk kahvesi ikram edilirdi. Kahvenin yanına da küçük bir bardakta su konurdu. Misafir suyu kahveden önce içerse karnının aç olduğu mesajını verirdi. Ev sahibi de bunu anlayıp misafiri için hemen sofra kurardı. Eğer misafir önce kahveyi içerse, bu konuğun eve sadece sohbet etmek amacıyla geldiğini gösterirdi. Misafir açık açık aç değilim demez, onun yerine fikrini bu şekilde beyan ederdi.