Kalbiniz İçin İkinci Şans: Bypass Ameliyatları

Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Esat Akıncı, “Kalp ameliyatı sonrasında...

Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Esat Akıncı, “Kalp ameliyatı sonrasında ‘nasılsa damarlarım yenilendi, artık bir şey olmaz' diyerek bu şansı doğru kullanmazsanız, kalp ve damar hastalıkları yeniden kapınızı çalabilir” dedi.

Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Esat Akıncı, kalp hastalıkları ve Bypass ameliyatlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Akıncı, “Ameliyat sonrasında ‘nasılsa damarlarım yenilendi’ artık bir şey olmaz diyerek bu şansı doğru kullanmazsanız kalp ve damar hastalıkları yeniden kapınızı çalabilir. Ancak unutmayınız ki; Koroner bypass, yeni ve sağlıklı bir yaşam sunsa da bu ikinci şansı iyi değerlendirmeniz kendinize dikkat etmeniz sizin elinizde” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Kalp-damar hastalıklarının oluşumunda risk faktörleri sıralayan Akıncı, “Risk faktörleri çoğumuzun da bildiği gibi; genetik faktörler, yüksek kolesterol oranları, şeker hastalığı, sigara kullanımı, obezite, stres, hareketsiz yaşam, kötü beslenme… vb. sayılabilir. Genetik faktörler gibi elimizde olmayan sebeplerden ateroskleroza bağlı damar tıkanıklığına maruz kaldığımızda da yaşam tarzımıza dikkat ederek yukarıdaki risk faktörlerinin çoğunu azaltabiliriz” dedi.

Akıncı, kalp krizinin nedenlerine ilişkin, “Bazen hastalar hiç ağrı duymadan da kalp krizi geçirebilir. Bu duruma özellikle şeker hastalarında rastlanır. Damarları daralmış bir kalp uzun süre fonksiyonlarını devam ettiremez ve kasılmasında bozulmalar başlar. Göğüs ağrısı ve/veya nefes darlığı şikayeti ile efor kapasitesi kısıtlanır ve daha kötüsü damarın tamamen tıkanması ile kalp krizi geçirerek hayati tehlikeye maruz kalır. Ya da ileride kalp yetmezliği gibi tedavisi daha zor problemlerle karşı karşıya kalabilir” diye konuştu.

Akıncı, “Damar sertliği olarak bilinen ‘ateroskleroz’, atardamarların esnekliğini kaybedip kalınlaşması ile oluşan bir hastalıktır. Bu hastalıkta, kalbe kan götüren koroner damarların duvarlarında kolesterol, pıhtılaşma faktörleri ve hücreler birikmeye başlar. Böylece damar duvarı kalınlaşır, damar içi daralır ve kan geçişi azalır. İskemik kalp hastalığı dediğimiz bu tablo genellikle ‘anjina’ adı verilen göğüs ağrısına neden olur. Anjina her hastada olmamakla birlikte, genellikle bir kalp krizinin en önemli habercisidir. Bilim, Teknoloji ve sağlıktaki gelişmelere rağmen damarların tıkanmasına sebep olan damar sertliği dediğimiz aterosklerozun gelişiminin önlenmesi ve tamamen yok edilmesi günümüzde hala mümkün değildir. Fakat aterosklerozun gelişmesindeki risk faktörleri sayısız bilimsel çalışmalarla belirlenmiş ve erken teşhis ve tedavi olanakları oldukça ilerlemiştir” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Damar darlığının teşhis ve tedavi yöntemlerinden bahseden Akıncı, “Koroner damar darlığı anjiyografi ile teşhis edildikten sonra darlığın nerelerde olduğu, kaç damarda olduğu, darlığın özellikleri, damar yapısı, hastanın özellikleri gibi birçok faktöre göre başlıca 3 yol izlenir: ilaç tedavisi, balon ve stent takılması ya da koroner bypass ameliyatı.Günümüzde özellikle ilaç kaplı stentlerin geliştirilmesi ile çoğu hastaya katater labaratuvarında ameliyat olmadan kısa sürede stent takılmakta ve hasta ertesi gün evine yollanmaktadır. Fakat hala bu yöntemden sonra 6 ay içinde tekrar tıkanma veya daralma riski yaklaşık %20-30 civarlarında olup, ilaçlı stentlerde bu oran %8-15lere düşmüştür” diye konuştu.

Hastanın by pass olması gerektiğine nasıl karar verildiğini anlatan Akıncı, “Anjiyografi sonrası bir kısım hastaya (sol ana koroneri olan çok damar hastalığı olan, damar yapısı stente uygun olmayan, kapak hastalığı gibi ilave kalp hastalığı olan vb. sebeplerle) koroner by pass kararı verilmektedir. By pass'ın türkçe karşılığını köprüleme olarak ifade edebiliriz. Damarın tıkalı olan kısmının ilerisine yeni bir damar ilave ederek, o bölgeye kan götürmek amaçlanır. Böylece hastanın hem göğüs ağrısı şikayeti hem de kalp krizi geçirme riski azaltılır. Bu by-pass damar sayısı tıkalı damarın sayısına göre 1 ile 8 arasında olabilir. Çoğunlukla 3-4 damar bypass yapılır ve 3-4 saat süren ameliyat süresi vardır” dedi.

Reklam
Reklam

Bypass ameliyatı yöntemlerinden Bahseden Prof. Dr. Akıncı, “Günümüzde teknoloji ve tecrübenin gelişimi ile birlikte ameliyat yöntem ve teknikleri gelişim göstermektedir. Robotik cerrahi ve otomatik anostomoz cihazları kullanımı hala çok küçük miktarlarda uygulanmakta ve gelişimi devam etmektedir. Minimal invaziv dediğimiz göğüs kafesindeki imam tahtasını (sternum) kesmeden 4-5 cmlik kesilerle yapılan bypass ameliyatları da sınırlı sayıda yapılmaktadır (çok damar hastaları için uygun değildir). Çalışan kalpte kalp-akciğer makinesine bağlanmadan yapılan bypass ameliyatları son 15 yılda yurdumuzda da dahil olmak üzere giderek artan oranlarda (%15-20) başarı ile yapılmaktadır. Bu yöntemin avantajı kalp-akciğer makinesinin zararlı etkilerinden korunmaktır. Dezavantajı ise özellikle kalbin alt kısmındaki damarlara daha az konfor ile bypass yapmaktır. Klasik bypass ameliyatı dediğimiz kalp-akciğer makinesine bağlanılarak ve kalbi durdurarak yapılan ameliyatlar halen tüm dünyada en sık kullanılan yöntemdir.

Reklam
Reklam

Günümüzde bypass ameliyatlarında kullanılan greft yani yedek damar türleri de değişim göstermektedir. Son 15-20 yıldır bacaktan alınan ven greftlerinin yerine özellikle koldan alınan arter (radial arter) greftleri daha uzun açık kalım oranları nedeni ile tercih edilmektedir. Klasik olarak meme arteri dediğimiz internal mammarian arter(İMA) ençok kullanılan ve en iyi uzun açıklık oranlarına sahip (10 yılda % 95) yedek damar türüdür” diye konuştu.

Bypass ameliyatında ölüm riskini değerlendiren Akıncı, “Bypass ameliyatları günümüzde artık %1-3 gibi oldukça düşük ölüm riski ve ilaç tedavisi ve stentlere göre daha konforlu ve daha uzun yaşam süreleri ile başarı ile uygulanmaktadır” diyerek sözlerini tamamladı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: