Probiyotik Derneği Başkanı ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarkan Karakan, "Kalın bağırsak kanserinden korunmanın anahtarı kolonoskopi ve diyet" dedi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarkan Karakan, kalın bağırsak kanserinin üçüncü en sık kanser türü olduğunu kaydetti. Karakan, "Kalın bağırsaklarda önce polip denilen oluşumlarla başlar. Polipler genellikle 1 cm civarında ’et beni’ benzeri oluşumlardır. Bu poliplerin bazıları 5-10 yıl içinde kansere dönüşür. Poliplerin görülme sıklığı yaşla artar. Özellikle 45-50 yaşlarından sonra sıklığı artmaktadır" dedi.
Poliplerin önceden tespit edilmesinin kanserin gelişmeden önlenmesini sağlayabildiğini belirten Prof. Dr. Tarkan Karakan, "Çünkü bu polipler ameliyatsız, sadece kolonoskopi denilen ucunda kamera olan bağırsakların incelendiği bir aletle görülerek kolaylıkla temizlenebilmektedir. Polip alınması gelecekte kanser riskini önemli ölçüde ortadan kaldırır. Yani tek yapılması gereken 45-50 yaşından itibaren kolonoskopi yaptırmak" diye konuştu.
Bazı ülkelerde 50 yaşında kanser tarama kolonoskopisinin zorunlu olduğunu belirten Prof. Dr. Karakan, "Bazı ülkelerde dışkıda gizli kan testi yaptırılır, eğer pozitif ise kolonoskopi yapılır. Türkiye’de aile hakimleri dışkıda gizli kan testlerinde öncülük ediyor. Bu sayede kolon kanserleri önemli ölçüde azaltılmaktadır" dedi.
Kolonoskopinin anestezi ile yapılabildiğini hatırlatan Prof. Dr. Karakan, "Artık ağrılı kolonoskopi dönemi kapandı. Hafif bir anestezi ile çok konforlu bir şekilde kolonoskopi yaptırabilir ve bu çok önemli kanser türünden korunabilirsiniz. Ancak kolonoskopinin kalitesi de çok önemli. Kolonoskopi yapan doktorun bu konuda eğitimli ve deneyimli olması, bağırsak temizliğinin çok iyi olması polip yakalanması açısından çok önemlidir" dedi.
Prof. Dr. Tarkan Karakan, kolon kanseri ve öncülü olan poliplerden korunmanın yolunun sağlıklı beslenmeden geçtiğini belirtti. Akdeniz diyetinin bu konuda oldukça etkili olduğunu belirten Karakan, "Kaçınmamız gereken besinlerin başında kırmızı et tüketimi ve hayvansal yağlar geliyor. Bu besinler bağırsak ortamını ve bakteri yapısını bozuyor. Antioksidan, polifenol bileşikleri içeren besinler ise polip gelişimini azaltıyor. Bazı çalışmalarda düşük doz asprin alımının da polip gelişimini azalttığı gösterilmiştir" ifadelerini kullandı.
Çin’de yapılan yeni bir çalışma ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Tarkan Karakan, 833 kalın bağırsak kanserli ile 833 sağlıklı insan arasında yapılan kıyaslamada soğan-sarımsak tüketimi yüksek olan kişilerin düşük olan kişilere göre yüzde 79 risk azalması olduğunun gösterildiğini belirtti. Bu ürünlerin kötü kokuları nedeniyle az tüketilen besinler olduğunu belirten Karakan, "Kanser koruma açısından daha önceki çalışmalarda da kanıtlanmış olan sarımsak bu alanda birinciliği elinde tutuyor. Mide, kalın bağırsak, akciğer kanseri, meme kanseri gibi birçok kanserde sarımsak tüketimi riski azaltıyor" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Tarkan Karakan, "Sonuç olarak kalın bağırsak kanserinden korunmak için beslenmemizde daha az kırmızı et ve hayvansal yağ tüketimine ek olarak soğan-sarımsak gibi gıdalara yer verelim. En geç 50 yaşında kolonoskopi yaptırmayı ihmal etmeyelim" dedi.