Kalın bel ve göbek hangi tehlikeli hastalığın habercisi?

Kalın bel ve göbek yağlanmasından genellikle estetik sebeplerle şikayetçi oluruz. Bunun haklı bir sebebi vardır; birçok kıyafet, kıvrımları belli vücutlarda güzel görünür, kalın bir bel, geniş bir göbek vücuttaki zarafetin de düşmanıdır. Prof. Dr. Onur Erol bu haftaki yazısında bel ve göbek yağlanmasının tehlikelerini kaleme aldı.

Belirli bir yaştan sonra kadınlar bölgesel yağ birikintilerinden şikayet etmeye başlar. Daha hareketsiz bir yaşam sürmek ve vücutlarındaki yağ oranının erkeklere nazaran fazla oluşu kadınlarda basen ve göbekte yağ birikimini hızlandırır. Erkeklerde ise karın-bel çevresindeki yağlanmalar genetik olarak Android yani erkek tipi olarak adlandırılan yağlanmalardır. Sanılanın aksine kalın bel ve karın, 30 yaşından sonra, erkeklerde kadınlardan daha fazla görülür.

Erkekte 102, kadında 76 cm üzeri bel kalp krizi habercisi

Reklam
Reklam

Kişi fazla alkol tüketiliyorsa özellikle karın/göbek yağlanması alkole bağlanabilir. Bunun dışında kişi fazla kilolu değilse ancak yağlar vücudun orta kısmında toplanmışsa, bu bölgedeki yağlanma; genetik sebepler dışında Metabolik Sendrom, Dislipidemi, Kardiyovasküler hastalıklar ve Tip 2 Diyabet gibi sağlık problemlerini akla getirmelidir. Bunlar estetik görünümün ötesinde ciddi birer hastalık ve hastalık belirtisidir. Sadece görsel bir problem değil, incelenmesi ve tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunudur.

Kiloları bedeninin orta bölgesinde biriken kişilerde, çeşitli kalp problemlerine rastlanma oranının yüksektir. Araştırmalar, erkekler için bel ölçüsünde en tehlikeli üst sınırın 102 cm, kadınların ise 76 cm olduğu belirtmektedir. Belin kalınlaşması, kalp hastalıklarının ve kalp krizinin en önemli habercilerinden biri kabul edilir. Doktorlar sadece boy/kilo oranını ölçmek yerine, bel ve boyun ölçüsünü almanın kalp krizi riskini belirlemekte daha etkili olacağını vurgulamaktadır.

Reklam
Reklam

Vücudun orta bölgesinde biriken bal ve karın/göbek yağları, vücudun en zor eriyen depo yağlarıdır. Egzersiz ve diyetle sonuç almak için uzun sürelerde ve sebatla çalışmak gerekir. Bu yağlardan Liposuction yöntemi ile de kurtulmak mümkündür. Estetik cerrahlar tarafından uygulanan bu işlem; bir zayıflama yöntemi, obezite ameliyatı değildir, sadece bölgesel olarak birikmiş ve harcanması zor olan bölgelerdeki yağ hücrelerini alarak o bölgeyi inceltip sıkılaştırır.

Klasik Liposuction’da sadece yağlar alınırken; Vaser Liposuction yönteminde yağlar eritilerek alındığı için ısı etkisi bölgede bir sıkılaşma etkisi de yaratmaktadır. Estetik operasyonların ikincil bir faydası da görünümüne ciddi bir yatırım yapan kişilerin, operasyon ertesi oluşan bu daha genç ve ince formu korumak için hayat tarzını olumlu yönde değiştirmesi, beslenmesine dikkat etmesi, sigarayı bırakması ve kazandığı özgüvenle daha dışa dönük hareketli bir hayat sürmesidir.

Bu yağlardan ister çok sıkı bir diyet istersek de Liposuction’la kurtulmuş olalım egzersizi hayatımıza almaz, düzensiz beslenir, fazla alkol tüketir, sigara içer, uykumuza dikkat etmez ve fazla stresli bir yaşarsak kalp krizi dahil birçok hastalığa davetiye çıkarmış oluruz. Bu hayatta gerçek anlamda sahip olduğumuz tek şey bedenimizdir, ona en iyi biçimde bakmayı ihmal etmeyin. Sağlıklı, güzel günler dilerim.

Reklam
Reklam