Kalın: Netanyahu’nun gizli bir PKK sempatizanlığı mı var?

CUMHURBAŞKANLIĞI Sözcüsü İbrahim Kalın, "Netanyahu’nun gizli bir PKK sempatizanlığı mı var?

CUMHURBAŞKANLIĞI Sözcüsü İbrahim Kalın, "Netanyahu’nun gizli bir PKK sempatizanlığı mı var? Ne zaman Türkiye, terör örgütlerine operasyon yapsa Suriye ve Irak’ta, ses bir bakıyorsunuz İsrail Başbakanı'nın ofisinden geliyor. Onları rahatsız eden bu terör eylemlerine karşı yaptığımız meşru müdafaa mıdır? Acaba PKK terör örgütüyle İsrail hükümetinin, Başbakanının gizli bir takım ilişkileri mi vardır? Bunların aydınlatılması için soruların onlara sorulması gerekir" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Beştepe’de gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Kabine gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplantı öncesinde bir takdim konuşması yaptığını belirterek, şöyle konuştu:
"Milli Savunma Bakanlığımız, Silahlı Kuvvetlerimiz her an teyakkuz halinde, Türk milletinden aldıkları güçle, devletin sağladığı imkanlarla çalışmalarını devam ettirmektedirler. Suriye’de son dönemde yaşanan gelişmeler çerçevesinde sınır hattında önemli hareketler bulunmakta. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi biz hem sahada hem masada olmaya devam edeceğiz. Aslında Türk dış politikasının ve güvenlik siyasetinin bu olduğunu da ifade edebiliriz. Eş zamanlı olarak sahada olmaya devam edeceğiz. Bunu Suriye örneğinde gösterdik, Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı harekatında gösterdik, Cerablus’ta, Afrin’de, İdlib’de, diğer bütün alanlarda gösterdik. Bunun masadaki neticelerini almaya başladık. ABD’nin Suriye’den çekilmesi kararının oluşma sürecinde Sayın Cumhurbaşkanımızın gösterdiği liderliğin, diplomasinin çok belirleyici bir rolü olduğunu herkes ifade etmektedir. Zira 14 Aralık günü yapılan telefon görüşmesi bütün bu sürecin seyrini değiştiren önemli bir karara vesile olmuştur. Daha sonra bildiğiniz gibi 18 Aralık’ta ABD’nin yaptığı açıklamalar çerçevesinde de Suriye’den çekilme süreci başlamış bulunmaktadır."
‘SPEKÜLASYONLARIN YAPILDIĞINI SIK SIK GÖRÜYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün akşam Amerikan Başkanı ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Kalın, "Özellikle DEAŞ’la mücadelede herhangi bir zafiyetin olmayacağının altını çizmek isteriz. Bazı çevrelerde ABD’nin Suriye’den çekilmesiyle DEAŞ’ın yeni bir hayat alanı bulacağı yönünde spekülasyonların yapıldığını sık sık görüyoruz. Biz DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun bir üyesi olarak böyle bir şeye ne Suriye sahasında, ne Irak sahasında, ne Türkiye topraklarında ne de bir başka yerde müsaade etmeyeceğimizi ifade etmek isteriz. Bildiğiniz gibi 3 binden fazla DEAŞ’lı, Fırat Kalkanı Harekatı çerçevesinde etkisiz hale getirilmişti. O günden bugüne kadar Cerablus-El Bab hattında tek bir DEAŞ unsuru bulunmamaktadır. Afrin bölgesinde de DEAŞ unsurlarına rastlanılmamaktadır. Bu da Türkiye’nin uyguladığı stratejinin somut bir göstergesidir. Bundan sonra da Münbiç’te, Rakka’da, Deyr-Ez Zor’da, DEAŞ’la mücadele söz konusu olduğunda Türkiye aynı kararlılığı bundan sonra da gösterecektir. Heyet Tahrir’i Şam (HTŞ) grubuna ait olduğu tespit edilen, hatta Reina saldırısını yapan kişi ile iltisaklı olduğu tespit edilen bir hücrenin eyleme geçmeden önce çökertilmesi temin edildi. Türkiye PKK/PYD/YPG terörüyle mücadele etmeye devam edecektir. Suriye’de, Irak’ta ve başka bölgelerde bu terör örgütlerinin hayat alanı bulmaması için çalışmalarımız kararlı bir şekilde devam edecektir."
'ASKERİ MEVCUDİYETİMİZİ TAHKİM ETMEYE DEVAM EDİYORUZ'
İdlib için atılan adımların sonuç ermeye başladığını ve İdlib’de görece sakin bir havanın hakim olduğunu belirten Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, rejimin sık sık ihlaller yaptığını hatta son dönemde ihlal sayısının 600’ü aştığını; fakat ne Türkiye’nin ne de yerel unsurların bu tür provokasyona gelmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Kalın, İdlib Ateşkes Mutabakatı çerçevesinde askeri mevcudiyetin tahkim edilmeye devam edildiğini belirtti.
'MEMNUNİYET VERİCİ GELİŞMELER'
Kalın, seçim güvenliği için gerekli önlemlerin alınmaya devam edileceğini, ekonomik güven ortamını teminat altına alan adımların da atılmasının sürdürüleceğini söyledi. Piyasalarda olumlu bir hareketliliğin başladığının görüldüğünü belirten Kalın, "Bunlar memnuniyet verici gelişmeler. Zaman zaman ‘Türkiye ekonomisi çöküyor’, tarzında yapılan spekülatif haberlerin bir karşılığının olmadığı bir kez daha teyit edilmiş oldu" dedi.
NETANYAHU'YA TEPKİ
İsrail Başkbakanı Benyamin Netanyahu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilişkin açıklamaları hakkında ise Kalın, şunları söyledi:
"Kendi ülkesinde yolsuzluk suçlamalarıyla bunalmış olan Netanyahu’nun Cumhurbaşkanımıza saldırması, Silahlı Kuvvetlerimize dil uzatmaya kalkması belki anlaşılır bir durumdur. Dikkati dağıtma, gündemi başka yere çekmek için böyle bir yola başvurmak onun için geçici yol olabilir. Ancak tarihin kaydettiği gerçek şudur; Başbakanlığı döneminde 3 binden fazla Filistinli hayatını kaybetmiştir. Bunların 700’den fazlasını kadınlar ve çocuklar oluşturmaktadır. Netanyahu’nun gizli bir PKK sempatizanlığı mı var? Ne zaman Türkiye terör örgütlerine operasyon yapsa Suriye ve Irak’ta, ses bir bakıyorsunuz İsrail Başbakanının ofisinden geliyor. Onları rahatsız eden bu terör eylemlerine karşı yaptığımız meşru müdafaa mıdır? Acaba PKK terör örgütüyle İsrail hükümetinin, Başbakanının gizli bir takım ilişkileri mi vardır? Bunların aydınlatılması için soruların onlara sorulması gerekir."
'PARİOTLAR, S400 SÜRECİNİ ETKİLEMEZ'
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Patriotların Türkiye’ye satılmasının S-400 füzelerinin alınmasını etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin soruya, "ABD Savunma Bakanlığı’nın, Türkiye’ye Patriot satılabileceğine dair tavsiye kararı Kongreye iletildi. S-400’lerle ilgili Türkiye en iyi teklifi Rusya’dan aldığı için bu yola başvurdu. Eğer Amerikan tarafından böyle bir teklif gelirse, Türkiye’yi tatmin edecek bir teklif oluşturulursa Türkiye buna olumlu bakacaktır. Trump yönetiminin bu konu ile ilgili olumlu kanaati olduğunu kayda geçirmesi açısından bu karar önemli. Teklif geldikten ve anlaşmaya varmamız halinde karar yine Kongreye gidecek. Bu S-400 sürecini hiçbir şekilde etkilemez. S-400 süreci tamamlandı, 2019 sonlarına doğru ilk bataryaların teslimi gerçekleşecek. Biz bunları birbirinin alternatifi olarak görmüyoruz, bunlar paralel yürüyecek süreçlerdi. Türkiye büyük bir ülke, sınırları son derece büyük, sadece S-400’lerle yetinmek zorunda değiliz" dedi.
'KEŞKE FİLMLERDE HATIRLADIĞIMIZ KAHRAMANLAR OLARAK KALSALARDI'
Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında soruşturma başlatılmasını da değerlendiren Kalın, şöyle devam etti:
"Programı sonradan izledim, söylenen sözlerin kabul edilmesi mümkün değil. Bunların eleştiri-mizah adı altında hoş görülmesi söz konusu değil. Müjdat Gezen ifadesinde ‘mizah yapıyorum’ gibi bir şey demiş maksat bu olmuş olsa bile bu böyle ifade edilmez. Burada Cumhurbaşkanımız buna tepki vermeden önce savcılık resen soruşturma başlattı, ifadeleri alındı, soruşturmaların gerekçesi de 'Cumhurbaşkanına hakaret', 'darbeye çağrı' ve 'ölüm tehdidi.' Bunların her biri hem kişisel hem de kamu davası unsuru olabilecek konular. Keşke bu kişiler bizim çocukluğumuzun o masumiyet dönemlerinde izlediğimiz filmlerde hatırladığımız kahramanlar olarak kalsalardı. Keşke bu tür galiz ifadelerle, bir Cumhurbaşkanına 'belki ipte sallandırılır, belki bir mahzende ölür, zehirlenir' gibi galiz, hakikatten uzak, sanatçılıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan lafları söylemeselerdi. Bunun mizahla izah edilebilecek bir tarafı söz konusu değil. Burada bu tür sözleri sarf eden kişiler sadece Cumhurbaşkanının şahsına hakaret etmiş olmuyorlar. Aynı zamanda ona oy veren milyonlarca insanın hür iradesine saygısızlık ediyorlar. Bu bir hukuki süreç, göreceğiz savcılığın mütalaası çerçevesinde biz de süreci takip edeceğiz."
TRUMP TÜRKİYE’YE GELECEK
Dışişleri Bakan Yardımcısı başkanlığında bir heyetin 8 Ocak’ta Amerika’ya gideceğini belirten Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump’ı Türkiye’ye davet ettiğini belirterek, "O da 2019 yılı içinde mutlaka Türkiye’ye bir ziyaret yapacağını ifade etti" dedi.

Reklam
Reklam

Arda ERDOĞAN/ANKARA, (DHA)