Nedensizlik ilkesi, yansıma sözcüklerin dışında kalan tüm sözcükler için geçerlidir. Yansıma sözcüklerin nedensizlik ilkesinden etkilenmiyor olması, bu sözcüklerin doğada bulunan sesleri taklit ediyor olmasından kaynaklanır. Dolayısıyla yansıma sözcükler dışında kalan tüm kelimelerin anlamları için, TDK tarafından yayımlanan anlam bilgisine ihtiyaç vardır. Gündelik yaşamınızda maruz kaldığınız Kalmak sözcüğünün anlamı ve kökenini buradan öğrenebilirsiniz. Kalmak ne demektir?
Kalmak TDK sözlük anlamı şu şekildedir:
"Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı." - Tarık Buğra
"Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı." - Osman Cemal Kaygılı
"Hemen karargâha yerleşmezsem ne geri dönebilir ne de otelde kalabilirdim." - Falih Rıfkı Atay
"Tam beş sene benimle beraber kaldı." - Sait Faik Abasıyanık
"O aileden bir bu çocuk kaldı." - *
"Eniştemizin iptidai kalmış huyları da vardı."* - Abdülhak Şinasi Hisar
"Kısa bir süre tezgâhın önünde kaldı." - Necati Cumalı
"Çocukların içinde kalanlar da var geçenler de." - **
"Araba yarı yolda kaldı." - *
"Mahkeme ayın on sekizine kaldı."* - Sait Faik Abasıyanık
"Oda duman içinde kaldı." - **
"Bugün iş maddesinde kaldık." -
"Çiftlik ana babasından kalmış." -
"Misafir geldi, gezmeden kaldık." - *
"Refika, valide, iki kerime kaldık mı biz iki bin kuruş tekaüt maaşına."* - Haldun Taner
"Yalnız dayak atmakla kalmadı, onu işinden de çıkardı." - **
"Amasya'da iken karşılaştığımız vaziyet yalnız Şeyh Recep Vakası ile kalmadı." - Atatürk
"Fatma'nın yemek çantası olmasaydı dün aç kalmıştık." - Falih Rıfkı Atay
"Bakakalmak." -
"Donakalmak. Şaşırıp kalmak. Donup kalmak." -
"Şaşakalmak." - ****
kaldı ki | ... den kalır yeri yok | ... ye kalsa (veya kalırsa) |
kala kala | geri kalmış |