Halk Sağlığı Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, tuzlu, yağlı ve kızarmış etin kalp damar hastalarında kolesterolü artırdığını söyledi. Bu durumun kalp damar hastaları için çok tehlikeli olduğunu belirten Dr. Dinççağ, özellikle her yıl hastanelerin acil servislerinin, Kurban Bayramı sonrası kalp ve damar hastalarıyla dolup taştığını ifade etti. Etin besin değerinin yüksek olduğunu söyleyen Dr. Dinççağ, "Biyolojik olarak çok önemli protein ve vücudun yapı taşlarını içerir. Ancak, etin besin değeri, balığın, yumurtanın ve sütün besin değerinden üstün değil. Ette proteinin yanında yağ, mineral ve vitaminler de bulunuyor. Yağların çoğu demir de ihtiva eder. Etkili yağlar, sindirimi geciktirdiği için insanı tok tutar" dedi.
Dr. Dinççağ, çiğ etin bazı paraziter hastalıkların bulaşmasında önemli rol oynadığını ve bu yüzden iyice pişirilerek yenmesi gerektiğini kaydetti. Dinççağ, hasta hayvanların özellikle sakatat, karaciğer, böbrek ve bağırsak gibi organlarının yenmesinin de son derece zararlı olduğunu söyledi. Dr. M. Emin Dinççağ, kurbandan geriye kalan artıkların mikrop saçtığını hatırlattı. Ülkemizde onbinlerce kurban kesildiğine dikkat çeken Dinççağ, bazı paraziter hastalıkların hayvan kesimi sırasında geçtiğini belirtti. Kurban keserken dikkat edilmesi gerektiğini de ifade eden Dr. Dinççağ, "Kesimlerde kan ve kan ürünlerinden mikrop kolayca üreyebileceğinden, geride kalan artıkların üzeri örtülmeli ve bu artıklar gömülmeli. İnsan sağlığı açısından, üzerinde mikroorganizmaların üreyeceği artıklar tehlike teşkil eder. Karasinekler sayesinde mikroplar etrafa daha kolay yayılır. Bu konuda gerekli tedbirler alınmalıdır" dedi.