Kalbe giden kan akışını durduran bir diğer neden ise arter spazmı olarak bilinen ani damar daralmasıdır.
Kalp krizi esnasında genellik göğüs bölgesinin tam ortasında çok şiddetli bir ağrı oluşur. Oluşan bu ağrı göğüsten başlayarak **boyna, çene ve kulaklara, kollara doğru ilerleyebilir
**. Ağrılara eşlik eden başka belirtiler de mevcuttur. Tüm belirtiler yaşandığı takdirde mutlaka dikkate alınmalı ve en kısa zaman içerisinde hastaneye gidilmelidir.
Kalp krizinin en önemli belirtisi göğüs bölgesinde meydana gelen ağrıdır. 20 dakikadan daha uzun süren göğüs ağrısının kalp krizinin bir belirtisi olma ihtimali yüksektir. Üstelik ağrının 20 dakika boyunca sürekli olması da gerekmez, belirli aralıklarla kesik kesik de yaşanabilir.
Kalp krizi halinde göğüste ortaya çıkan ağrı bu bölgeyle sınırlı kalmaz. Ağrı aynı zamanda kol, sırt, bel, çene ve mide gibi vücudun çeşitli yerlerine nüfuz eder. Özellikle ağrının yayıldığı durumlarda acil olarak hastaneye gidilmelidir.
Vücut dikkatle dinlendiğinde kalp krizi gibi problemlerin önceden anlaşılması mümkündür. Bu açıdan sessiz [kalp krizi belirtileri mutlaka dikkate alınmalıdır. Bu belirtilerin başında yorgunluk gelir. Söz konusu yorgunluk, gün içerisinde çok çalışmak dolayısıyla yaşanan yorgunluğa benzemez. Aksine gün içerisinde hiçbir şey yapmayıp, en ufak bir fiziksel aktivite dolayısıyla yorgunluk yaşanıyorsa kalp kaslarının işlevlerinde bir problem
** olduğu akla getirilmelidir. Ayrıca yürürken nefes kesilmesi, daralması gibi durumlar mevcut ise vakit kaybetmeden EKG çektirmekte fayda var.
Yukarıda da söylediğimiz gibi kalp krizinin en önemli belirtisi göğüs bölgesinden başlayıp vücudun çeşitli yerlerine yayılan şiddetli ağrıdır. Koltuk altındaki ağrılar için de kalp krizi belirtisi sınıflandırması yapılabilir. Kalp ağrısı ne kadar sürer sorusunun yanıtı da yine göğüs ağrısıyla eşdeğerdir. Kalp ağrısının da 15-20 dakikadan 2 saate kadar sürmesi mümkündür.
Bazı vakalarda yukarıda bahsedilen belirtilerin hiçbiri görülmez, bazen ise kalp krizi ciddi ve rahatsız edici ağrılarla kendini gösterir. Başta diyabet hastaları olmak üzere bazı nörolojik problemleri olan hastalarda ağrıya rastlanmayabilir. Herhangi bir belirti göstermeden meydana gelen kalp krizi yürüyüş sırasında, bir işle uğraşırken, aşırı derecede yemek yedikten sonra midede baskı oluştuğu esnada, havanın çok sıcak olduğu bir vakitte mide bulantısı ve baş dönmesiyle kendini gösterir. Bu gibi zamanlarda kalp krizi geçiren kişiler, genellikle yaşadıkları problemlerin kalp krizi belirtisi olduğunu fark edemez. Fakat şiddetli bir ağrıyla kendini gösteren kalp krizinde ağrı önce göğüs bölgesinde varlık gösterirken dakikalar içerisinde vücudun geneline yayılır, kollarda uyuşma söz konusu olur.
Kalp krizi anında neler yaşanır diye merak edenler için ise, kalp kaslarının tamamı değilse bile bir kısmının işlevini ciddi oranda yitirdiğini söyleyebiliriz. Bu durum vücudun oksijensiz kalmasına neden olur. Oksijensiz kalan vücut, kalbe gereken kanı pompalayamaz. Bunun sonucunda ciddi göğüs ve kol ağrıları meydana gelir.
Kalp krizi, kalbe bağlı olan koroner damarlardan birinin tamamen tıkanmasıyla da ortaya çıkabilir. Ancak damarlarda oluşabilecek %30-%50 arasındaki darlık durumunda bile, bu bölgede yaşanılabilecek kırılmalar ve pıhtılaşmalar kalp krizini başlatmak için yeterlidir. Damarların içerisinde oluşabilecek bir pıhtı, 3 ile 5 dakikalık bir sürede kalp krizine neden olur. Ağrılı bir biçimde kendini gösteren kalp krizinde 5 dakika önce sapasağlam görünen bir insan 5 dakika sonra fenalaşabilir.
Kalp krizi meydana gelmeye başladıktan sonra yaklaşık 2 dakika içerisinde göğüs bölgesinde şiddetli ağrı, nefes almakta zorlanma ve vücudun belirli kısımlarında uyuşmalar baş gösterir. İlk dakikalarda önce sağ ya da sol göğüs bölgesinde şiddetli ağrı, sıkışma sonucu oluşan nefes alamama durumu, baskı ve tıkanma hissi, kollarda uyuşma gibi belirtiler başlar. Bu problemler mide, kollar, el ve ayak parmakları, bilekler, sırt ve bel bölgesinde devam eder. Bazı durumlarda ise kalp krizinin vücuttaki belirtisi, halsizlik ve yorgunluk gibi hisleri takiben kalpte oluşan ani ritim bozukluğu ve şuur kaybı olabilir.
Kalp krizinin ilk dakikalarından sonraki süreçte kalp hücrelerinde çeşitli hasarlar meydana gelmeye başlar. Gerekli müdahale ne gerek geç yapılırsa vücutta kalıcı hasarlar ortaya çıkma riski o kadar artar. Krizin ne ölçüde yaşandığına göre hasarın boyuta da değişkenlik gösterir.
Kalp krizi, kalbin merkez bölgesinden oluşmaya başladıysa kalbin ne zaman duracağı bilinemez. Ani bir kalp durması yaşanabileceği gibi kalbin bir süre sonra durması da mümkündür.
Yukarıdaki durumlar göz önünde bulundurulduğunda kalp krizi geçiren bir kişiye yapılacak olan ilk müdahalenin ne kadar önemli olduğu anlaşılabilir. Yapılacak ilk müdahale, kriz geçiren kişinin belki de hayatının kurtulmasını mümkün kılacaktır.
Kalp krizini şüphesi uyandıran belirtilerin meydana gelmesi halinde mutlaka doktora gidilmelidir. Belirtiler şiddetinin hafif olması krizin ciddiyetini değiştirmez. Krizin vücutta bıraktığı hasarlar kaybedilen doku miktarıyla ilişkilidir. Kaybedilen doku miktarı ne kadar az olursa ortaya çıkacak hasarlar da o kadar az olacaktır.
Kalp krizi geçiren hastaya yapılacak ilk müdahale kalp masajı olmamalıdır. Öncelikli yukarıdaki adımlar takip edilmeli, hastaneye gitmek için ambulans çağrılmalıdır.
Kalp krizi sonrası hastanın çeşitli endişelerinin olması normaldir. Bu sebeple yakınları hastanın yanında olduklarını ona hissettirmeli, pozitif düşünceler içerisinde olmasını sağlamaya çalışmalıdır.