Kalp Nakli Olan Minik Melek Taburcu Oldu

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde iki yıl boyunca kendisine uygun kalp bekledikten sonra DEÜ Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öztekin Oto ve ekibinin Adana’dan bulunan kalbi naklettiği Diyarbakırlı Melek Özcan, taburcu edildi.

Babası Muhsin Özcan ile birlikte hastane bahçesine çıkan ve ilk kez çimlere basmanın yürümenin keyfini yaşayan minik Melek, gördüğü ilgi karşısında biraz şaşkın olsa da mutlu oldu.

Kızıyla birlikte iki yıldır hastanede yatıp kalktıklarını, evlerine gidecek olmaları nedeniyle kendisinin de mutlu ve şaşkın olduğunu, doktorlara minnettar olduğunu söyleyen baba Muhsin Özcan da, şöyle konuştu: “Melek ile beraber ben de iki yıldır buradaydım. Eve gitmek bir hayaldi. Ben bile şu anda eve gittiğimizde ne yapacağımı bilmiyorum. Şaşkınız şu anda. Melek de tabi kendini burada büyümüş gibi hissediyor. Ev ve aile ortamını bilmiyor. Yabancı bir ortama girecek. İnşallah bundan sonra aile ortamına gittiğinde daha da mutlu olacak. Eskiye oranla çok iyi. En ufak şeye kızardı melek, ağlardı eskiden. Şimdi her zaman koşmak, yürümek istiyor. Ben bile tutamıyorum artık.”

Profesör Doktor Öztekin Oto, iki yıldır yaşıtları gibi özgürce koşup oynamayı hayal eden minik Melek’in kalp nakli sonrası tüm kontrollerinin yapıldığını belirtti. Nakli gerçekleştiren deneyimli kalp cerrahı Öztekin Oto, iki yıl boyunca hastanede misafir ettikleri Melek Özcan’ın kalp nakli gerçekleşinceye kadar kullanmak zorunda kaldığı yapay kalp cihazıyla da Avrupa’da bile en fazla yaşayan bebek olduğunu belirterek, sonuçtan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.

DEÜ Hastanesi Başhekimi Nas ile kameraların karşısına geçen Öztekin Oto, Melek’in taburcu olacak duruma geldiğini, kendisini birkaç gün sonra Diyarbakır’a uğurlayacaklarını belirterek, başarılı geçen kalp nakli sonrası doku reddi beklemediklerini, tek endişelerinin Melek’in enfeksiyon kapmaması olduğunu belirtti.

Oto, Melek Özcan’ın bir ay sonra kontrole geleceğini, kendisinin de 15 gün sonra katılacağı bir toplantı nedeniyle gideceği Diyarbakır’da, Melek’in evini ziyaret ederek, koşullarını kontrol edeceğini dile getirdi. Oto, Melek’in enfekte ortam ve kişilerden uzak tutulması gerektiğini anlatarak, şöyle konuştu: “Doku reddi büyük bir ihtimalle çok az olacak. Ama enfeksiyon önemli bir sorun. Enfeksiyondan korunabilmesi gerekiyor. Çünkü vücudun direncini kıracak ilaçlarla yaşatıyoruz. Vücudun direncini kırıyoruz ki organı reddetmesin. Dolayısıyla o da enfeksiyonu artırıyor. O nedenle iyi kontrollü bir çevrede yaşaması ve kontrollerine iyi gelmesi gerekiyor."

Çocuklarda sonuçların daha iyi olduğunu anlatan Oto, sözlerine şöyle devam etti: "Organı vücut daha iyi kabul ediyor. Ve en önemli şey kalp çocukla birlikte büyüyebiliyor. Dolayısıyla daha iyi sonuçlar elde edilebiliyor. Ama enfeksiyondan iyi korunması ve kontrole gelmesi gerekiyor. Bir ay sonra geldiğinde bir biyopsi daha yapacağız. Bir toplantı nedeniyle 15 gün sonra Diyarbakır’a gideceğim, ev koşullarını görmeye de gideceğim ben. Bu çok önemli. Sosyo ekonomik koşulları önemli. Özel bir odası olmasını istiyoruz. Dedesinin evinde kalacak. Bir odada olacak ve çocuk enfekte çocuklardan uzak tutulacak. Bunu ne kadar başaracağımız önemli. O yüzden de 15 gün önce taburcu edebileceğimiz halde etmedik, biraz uzattık, beklettik. Umarım iyi koşullarda olur.”

Melek Özcan’ın yapay kalple en uzun yaşayan bebek ünvanına sahip olduğunu dile getiren Prof. Öztekin Oto, babanın kızının sağlığının yakın kontrolünü sağlayacak maddi koşulları olmaması nedeniyle baba için İzmir’de bir iş de bakacaklarını söyledi.

Oto, iki yaşında yedi kilo iken yapay kalp takmak durumunda kaldıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "O dönem, kalp hastalığının son aşamasına gelmişti. Yapay solunum aletiyle yoğun bakımda tutuluyordu. İki yıl önce bunu takarak yavaş yavaş bunu toparladık. Ve arkasından da o günlerde bile hem Türkiye hem Avrupa için sınırlı sayıda yapılmış bir ameliyattı. Normalde altı ay içinde bir kalp donörü bulup nakli yapmamız gerekiyordu. Ama bu olmadı, kalp bulunamadı. O yapay kalple Avrupa’da da en fazla yaşayan bebek olmuş oldu. Konuşmayı, yürümeyi hastanede öğrendi. Yürüyemiyordu zaten hastanede. Şimdi o yapay kalbi bir ay önce çıkardık, Adana’dan bulunan kalple nakli gerçekleştirdik. Hasta rejeksiyon, enfeksiyon dengesini sağlayacak ilaçlarla önemli bir son ayını geçirdi ve taburcu olacak hale geldi. Diyarbakır’a gidiyor, şimdi onun hazırlıklarını yapıyoruz. Bir ay sonra kontrole gelecek. O zamana kadar belki İzmir’de bir iş bulmasına çalışacağız babasına.”

Öztekin Oto, Sağlık Bakanlığı’nın organ nakli ruhsatlarını sınırlandırması nedeniyle yaşanan sürecin sıkıntılı olduğunu ancak bakanlığın izin vermesi durumunda hizmete hazır olduklarını da söyledi.

Oto, hastanelerinin organ nakli konusunda en deneyimli uzmanlardan oluştuğuna dikkat çekti. Hizmet etmeye her zaman hazır olduklarını anlatan Oto, şunları söyledi: “Çocuk kalp naklini daha önce de yaptık. Koşullarımız elverirse kalp akciğer nakli konusunda pek çok başarıyı elde etmiş durumdayız. Biz tamamen yerleşik bir ekibiz. Bu tip çalışmalar hayal değil. Hem mesleğimizde geldiğimiz deneyim noktasında hayal değil. Gurur verici bir sonuç. Biz hizmete hazırız. Eğer bakanlık bu konudaki bazı engellemeleri kaldırırsa hizmet etmeye hazırız.”

Öte yandan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Refik Mas da, Melek’in taburcu edilmesinden dolayı kendilerinin de büyük mutluluk duyduğunu belirterek şöyle konuştu: “9 Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde bir ay önce başarıyla gerçekleştirilen ameliyatla kızımızın kalp nakli başarıyla sonuçlanmıştır. Bugün mutlu bir gün. Çünkü kızımız taburcu ediliyor, çok sağlıklı, başarılı bir ameliyat sonrasında kızımızı şu an hastaneden çıkarmış bulunuyoruz.” Başhekim Mas, Sağlık Bakanlığı ile organ nakillerine getirilen sınırlamanın kaldırılması hakkındaki görüşmelerinin sürdüğünü de dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Ruhsatta bir sınırlılık getirildi. Yaklaşık olarak üç hastamıza sınırlı nakil yapma yetkisi verdiler. Nakil ruhsatı tekrar gündeme alınacak. Sağlık Bakanlığı ile görüşmeler sürüyor. Tekrar kalp nakline başarıyla devam edeceğiz.”