Yaz aylarında kalp sağlığının korunması için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi veren Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Hatice Betül Erer, konu ile ilgili şunları söyledi:
Aşırı sıcak ve nemli hava özellikle hipertansiyon, kalp yetersizliği ve kalp damar hastalığı olan kişiler için bazı önemli riskleri beraberinde getirmektedir. Vücudun sıcağa karşı uyguladığı en etkili yöntem terlemedir. Terleme ile birlikte vücuttaki sıvı ve elektrolit olarak tanımlanan tuz ve mineraller kaybedilmekte, damarlarda dolaşan kan hacmi azalmakta ve dolayısıyla böbreklere giden kanın hacmi azaldığı için böbrek fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilmektedir. Aynı zamanda terlemenin oluşması için deriyi besleyen damarlarda genişleme olması, ani tansiyon düşüklüğü ve halsizlik gibi durumlara da sebep olmaktadır.
Sıcak havada kalp krizi vakalarının sık görülmesinin nedenlerinden birinin, yazın sıvı kaybıyla birlikte kanın pıhtılaşmaya yatkınlığının artması ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Bu anlamda yaz aylarında yeterli sıvı alımına çok özen gösterilmesi gerekmektedir.
Terlemeyle birlikte vücuttan atılan potasyum, magnezyum gibi minerallerin azalması, özellikle kalp hastalarında, çarpıntı ve hayatı tehdit eden ritim bozukluklarının tetikleyicisi olabilmektedir. Sağlıklı bireylerde de yaz aylarında çarpıntı şikayetlerinin arttığı gözlemlenmektedir. Bu çarpıntılar eğer günlük yaşamı etkiliyor, rahatsızlık veriyor, uzun sürüyor ve beraberinde tansiyon düşüklüğü ile baygınlık gibi şikayetler oluyorsa hasta mutlaka bir kardiyoloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.
Kalp yetersizliği, koroner arter hastalığı veya hipertansiyon gibi sağlık problemleri olanlar ya da kalp-dolaşım sistemi rahatsızlıklarından korunmak isteyenlerin bu önerilere kulak vermesi önemlidir.
Açık renkli ve terlemeyi artırmayan kumaş giysiler tercih edilmelidir.
Meyve ve sebze tüketiminin ön planda olduğu Akdeniz diyetine uygun beslenilmelidir.
Günlük sıvı ihtiyacının arttığı göz önünde bulundurularak, günlük 2-2.5 lt. civarında sıvı tüketilmelidir.
Kan basıncını artırabileceği ve kalp yetersizliği bulgularını kötüleştirebileceği bilinen soda ve maden suyunun kontrolsüz tüketiminden kaçınılmalıdır.
Güneş ışınlarının dik olarak geldiği saatlerde dışarı çıkılmamalı, denize sabah ve akşam saatlerinde, mümkünse aç karnına girilmelidir.
Egzersizler sabah ve akşam saatlerinde yapılmalıdır.
Soğuk su damarlarda spazm yaparak kan akışını bozabildiğinden çok soğuk deniz, havuz veya duşlara girilmemelidir.
9.Düzenli sağlık kontrolleri aksatılmamalıdır.
Düzenli ve doğru şekilde yapılan egzersizlerin kalp sağlığını koruduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Egzersizin kalp sağlığını koruyucu etkisi sağlıklı kişiler için olduğu kadar hali hazırda kalp hastalığı bulunanlar için de önemli olduğu hatırlanmalıdır. Kalp hastalığı; hipertansiyon, yüksek kolesterol, fazla kilo, insülin direnci, şeker hastalığı ve sigara gibi “risk faktörleri” adı verilen olumsuz etkenler zemininde gelişmektedir. Düzenli yapılan egzersizin kalp hastalığına neden olduğu bilinen bu risk faktörlerinin olumsuz etkilerini azalttığı birçok bilimsel çalışma ile ortaya konmuştur.
Kalp sağlığı için yararı kanıtlanan egzersiz çeşidi “hareket içeren ve çizgili kasları çalıştıran tempolu aerobik” egzersizlerdir. Bu egzersizlerinin sürdürülebilmesi ve daha yararlı olabilmesi için; yaşa, eklem sağlığına ve diğer olası sağlık sorunlarına uyumlu olarak seçilmesi önemlidir. Bu anlamda kardiyoloji uzmanları tarafından en çok önerilen egzersiz türü genellikle yürüyüş olmaktadır. Burada önemli olan hareket etmek, tempolu olmak ve bu egzersizleri düzenli olarak sürdürmektir.
Kalp sağlığı için önerilen egzersiz süresi haftada 150 dk. (5 gün 30 dk.) olarak bildirilmektedir. Kişiye en uygun spor şekli tercih edilmeli ve haftalık program süresine olabildiğince sadık kalınmaya çalışılmalıdır. Covid 19 süresince egzersizlerin sosyal mesafeye dikkat edilerek, uygun mekan ve ortamlarda, koruyucu önlemlere uyularak yapılması önerilmektedir. Sıcak yaz günlerinde maske kullanmak özellikle efor esnasında nefes almakta zorlanmaya neden olabilmektedir. Bu durumda tempolu egzersizleri maskesiz olarak ancak uygun yerlerde ve sosyal mesafe kurallarına uyularak yapılması tavsiye edilmektedir.