Kalp hastalıkları çok ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Sağlıksız beslenmek, hareketsiz yaşamak, sigara içmek, hipertansiyon, obezite, diyabet gibi faktörler kalp hastalıklarının oluşmasına zemin oluşturuyor. Kalp hastalıklarından korunmak için sağlıklı beslenmeye ve düzenli olarak egzersiz yapmaya dikkat etmek gerekiyor. Diyet ve Beslenme Uzmanı Semih Üresin kalp sağlığı için tüketilmesi gereken besinleri paylaştı.
Ispanak, lahana, karalahana, roka gibi sebzeler lif, vitamin, mineral ve antioksidan bakımından zengin besinlerdir. Tümü kalp sağlığına katkı sağlar. K vitamini ve nitrattan da zengin bu besinler kan damarlarındaki hücrelerin işlevinin iyileştirilmesi, kan basıncının düşürülmesi, damar sertliğini azaltılmasında etkilidir. K vitamini kanın pıhtılaşmasında rol oynadığından kan sulandırıcı ilaç kullananların bu besinlerden sınırlı miktarda tüketmesi önerilir.
İşlenmemiş karbonhidrat kaynaklarının; örneğin tam buğday unundan yapılmış ekmek tüketiminin özellikle çözünmez lif, vitamin, mineral ve antioksidan içeriği çok yüksektir. Çözünmeyen lif tüketimi yemek sonrası insülin üretimini hızlıca uyaran hormon salgısını ve tokluk hissini arttırması nedeniyle kalp hastalıklarına karşı koruyucu rol oynar.
Besleyici özelliğiyle dikkat çeken ve kalp sağlığının korunmasında başrol oynayan mercimek, nohut, kuru fasulye gibi besinlerdir. Yüksek protein içeriği nedeni ile fazla tüketimi kalp hastalıklarına zemin hazırlayabilecek kırmızı ete alternatif olarak kullanılabilir. Çözünür liften zengindir. Safra atılımını arttırır ve kanda LDL kolesterolün düşmesini sağlar. Kalp hastalıkları açısından riskli olunduğunun bir belirteci olan yüksek kan CRP değerinin düşmesine yardımcı olur.
Çilek, böğürtlen, ahududu kalp hastalıklarının önlenmesinde etkili olan antosiyanin bakımından zengindir ve antioksidan aktiviteyi arttırarak inflamasyona karşı önemli rol oynar. Çalışmalarda LDL kolesterolün, kan basıncının, vücut kitle indeksinin düşmesi ile kalp sağlığını geliştirdiği belirtilmiştir.
Omega-3 bakımından zengin yağlı balık tüketimi uzun vadede daha düşük toplam kolesterol, kan trigliseritleri, açlık kan şekeri ve sistolik kan basıncı ile bağlantılıdır. Karın bölgesi yağlanması yaşam tarzı değişikliğiyle ve omega-3 bakımından zengin besinlerin tüketimiyle azaltılabilir.