Kamalak: Hükümet Suriye Konusunda Yanlış Yapmaya Devam Ediyor

Saadet Partisi(SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, hükümetin Suriye politikasını eleştirerek, “Suriye konusunda hükümeti 1yıl önce uyarmıştık. Ama şimdi halen yanlış adım atmaya devam ediyorlar. Şu anda halkı doğru bilgilendirmiyorlar.” dedi. Kamalak, 28 Şubat Postmodern Darbesi'nin ise D-8'ler ve fakir fukaranın alın terine sahip çıkmaları nedeniyle yaşandığını kaydetti.

SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, partisinin Zonguldak İl Teşkilatı tarafından düzenlenen iftar yemeğine katıldı. İktidar ve ana muhalefet partisinin 10 yıldır sadece kavga ettiğini belirten Kamalak, CHP’nin yılardır başörtüsü konusunda sürdürdüğü yasakçı zihniyete şöyle tepki gösterdi: “Milletin kılık kıyafetinden sana ne yahu? 18 yaşını bitirmiş olan kızlarımızın evlenmeye hakları var. Adam öldürse tam ceza verecek misin? Vereceksin. Eş seçmeye hakkı var mı? Var. Kardeşim bırak yahu kıyafetini seçme hakkı da olsun onun, ne olacak! Müslüman Türk kızlarının nasıl bir kıyafet giyeceğine, nasıl başını örteceğine aklı ermez mi? Sana ne yahu!”

28 ŞUBAT KONUSU

28 Şubat Postmodern Darbesi’nin altında yatan sebepleri açıklayan Kamalak, “Yıl 1997. 28 Şubat Harekatı’nın en önemli sebeplerinden birisi D-8’lerdir. Diğeri de fakir fukaranın alın terine sahip çıkmamamızdır. İşçiye, memura, emekliye yüzde 50 zam vermemizdir. Yani havuz sistemini kurmamızdır.” Diye konuştu.

HÜKÜMET SURİYE KONUSUNDA YANLIŞ YAPIYOR

Türkiye’nin Suriye politikasını başından beri yanlış bulduklarını ve bataklığa çekilmek istendiği konusunda uyarıda bulunduklarını hatırlatan Kamalak, “Bir yıl önce Sayın Başbakan’a Suriye konusunda yanlış yapıyorsunuz dedik. Ve bugün de söylüyoruz: AK Parti yanlış yapıyor. Türkiye’yi adım adım savaşa sürüklüyor, bataklığa sürüklüyor. Suriye’de sadece Suriye yok. Bu gün Suriye’de, Kandil’den ve Kuzey Irak’tan daha tehlikeli bir oluşum var. Her gün bu güzel ülkemiz en az üç beş şehit haberiyle sarsılıyor. Bu gün şehit vermemiş ilimiz yok, ilçelerimiz yok. 1984’ten 2009 yılına kadar Güneydoğu’da kaybetmiş olduğumuz insan sayımız Kurtuluş Savaşı’nda kaybettiklerimizin yüzde 600 mislidir. Şu anda bir de Suriye belası ortaya çıkartılmıştır. Başbakan’a göre Esad nasıl olsa gidecekti. Rejimi çökecekti. Oraya yeni bir yönetim gelecekti. O yönetimi de AK Parti belirleyecekti. Plan bunun üzerine kuruluydu. Oradaki hareketlere öncülük ediyordu. On yıldır ‘Kardeşim’ dediği Esad’a, biliyorsunuz aile fotoğrafları çektiriyorlardı, ortaklaşa bakanlar kurulu toplantısı yapıyorlardı. Ama ne oldu bir iki dakika içerisinde o kardeş düşman oldu. Ama büyük ağabey, stratejik ortak ABD ‘Esad mutlaka gidecek’ dedi. Biz uyardık, ‘Türkiye oyuna gelmemelidir’ dedik.” Şeklinde konuştu.

SURİYE’DE DÜŞÜRÜLEN TÜRK UÇAĞI

Suriye’de Türk Jeti’nin düşmesi ve pilotların şehit olması hakkında açıklamalarda bulunan Kamalak, şunları söyledi: “Bu gün itibariyle şunu net olarak söylüyoruz, hükümet toplumu aydınlatmıyor. Bir takım bilgileri gizliyor, bu millete doğruyu söylemiyor. Bu hükümet bu millete gerekli doğruyu söylemiyor. Uçağımızın füze ile düşürüldüğünü söylüyordu, bu gün kesinlik kazandı uçak füze ile düşürülmedi. Uçağımızın füze ile düşürüldüğüne ilişkin bir emare var mı? Uçağımız uçak savarla da düşürülmemiştir. Ben buradan Başbakan’a, Milli Savunma Bakanı’na açıklama yapmaya davet ediyorum. Uçak düşürüldü diye sen bu milletin evlatlarını savaşa sokmaya çalışıyorsun. Üçüncü bir gerçek ise üç gün önce Milli Savunma Bakanı açıklama yaptı. Otopsi raporlarının sonuçlandığını söyledi. Pilotlarımızda kurşun izine rastlanmadığını söyledi. Üç açıklama yapıldı. Birinci açıklamayı ABD yaptı. Uçağın düşmesi veya düşürülmesi ile ilgili tüm bilgilere sahibiz dedi. Ama açıklamayacağını söylüyor. Soruyorum o zaman ey büyük dost stratejik ortak niye açıklamıyorsun. İkinci önemli açıklama Genelkurmay Başkanlığımızdan geldi. Diyordu ki ‘Suriye makamları tarafından Suriye tarafından düşürüldüğü iddia edilen uçağımız.’ Üçüncü önemli açıklama bizzat hükümetin Milli Savunma Bakanı tarafından yapıldı. Otopsi raporlarını bütün olarak kamuoyuna açıklayamadıklarını söyledi. Çünkü otopsi raporlarının kamuoyuna açıklanması şehit pilotlarına saygısızlık olacağını ve ailelerini de rencide edeceğini söylüyor. Pilotlarımız düşman kurşunu ile öldürülmüş ise kaldı ki kurşun izine rastlanılmamış, peki açıklaması pilotlara karşı niye saygısızlık olacak. Kısacası hükümet doğru söylemiyor, çare ise sizlersiniz.