Kamp yaparken doğa yürüyüşleri de genellikle planların vazgeçilmez bir parçasıdır. Doğanın sessizliğinde yapılan yürüyüşler, bedenin hareket ihtiyacını karşılarken, aynı zamanda ruhu da dinlendirir. Bu yürüyüşler sırasında farklı ağaç türleri, endemik bitkiler ve çeşitli hayvan türleriyle karşılaşmak doğanın çeşitliliğini keşfetmek adına eşsiz bir fırsattır. Kampçılık ve doğa yürüyüşleri, hem fiziksel sağlığımızı destekler hem de zihnimizi yeniler. Doğada geçirilen her an, insana kendisini yenilenmiş, tazelenmiş ve hayata karşı daha dirençli hissettirir. Eğer doğaya karşı ilginiz varsa, bir kamp çadırı ve sırt çantanızı hazırlayıp yola çıkmak, bu eşsiz deneyimi yaşamak için harika bir başlangıç olabilir.
Türkiye’nin en uzun yürüyüş parkurlarından biri olan Likya Yolu, hem doğa hem de tarih meraklıları için benzersiz bir güzergâh sunar. 555 kilometrelik bu rota, Fethiye'nin Ovacık bölgesinden başlar ve Antalya’nın Geyikbayırı köyünde sona erer. Tarihî Likya uygarlığından ilham alan rota, bölgedeki antik şehirler, doğal güzellikler ve sahil manzaraları ile çevrilidir.
Likya Yolu, Batı, Orta ve Doğu Likya olarak üç ana kola ayrılır ve toplamda 30’a yakın yürüyüş parkurunu kapsar. Her bir kol, Likya Birliği’nin önemli antik merkezlerinden geçerek yürüyüşçülere Likya medeniyetinin izlerini keşfetme fırsatı sunar. Yürüyüşçüler bu rotada Fethiye, Ölüdeniz, Kelebekler Vadisi, Kabak Koyu, Kalkan, Kaş, Kekova, Demre, Patara, Olimpos Dağı, Çıralı ve Göynük Kanyonu gibi güzelliklerle buluşur.
Döneminin “süper gücü” olarak tanınan Hititler’in antik kentleri Hattuşa, Alacahöyük ve Şapinuva’yı kapsayan Hitit Yolu, eski kervan ve göç yollarının izinden giden özgün bir rotadır. Alternatif güzergâhlarıyla birlikte toplamda 385 kilometrelik yürüyüş yolu ve 406 kilometrelik bisiklet parkuru, doğa ve tarih meraklıları için çeşitli keşif olanakları sunar.
Hitit Yolu, günübirlik yürüyüş rotalarından uzun süreli parkurlara kadar geniş bir seçenek yelpazesi sunar. Günlük 7-15 kilometre arasında değişen rotalar arasında, Alacahöyük-Kalehisar-Mahmudiye, Çatak-Sultanköy-Kızılhamza Göleti, İbikçam-Boğazkale-Hattuşa, İncesu-Kanyon-Kale, Karakaya-Alacahöyük ve Şapinuva-İncesu Kanyonu güzergâhları bulunur.
Karadeniz’in yemyeşil doğasında trekking yapmak isteyenler için en popüler rotalardan biri olan Trans Kaçkar, Kaçkar Dağları’nda uzanan zorlu ve etkileyici bir parkurdur. Yaklaşık 4.000 metreye kadar yükselen rota, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinden başlar ve Karadeniz’in karakteristik yaylaları ile buzul göllerini görme imkânı sunar.
Rota boyunca, yaban çiçekleriyle kaplı geniş düzlükler, şelaleler ve buzullardan oluşan etkileyici manzaralar trekking severleri bekler. Çamlıhemşin’den başlayarak sırasıyla Başyayla, Haçivanak, Elevit, Tirovit ve Palovit yaylalarından geçen parkur; Aşağı Kavron Düzlüğü, Ayder ve Pokut Yaylası üzerinden Şenyuva’ya, oradan da Ardeşen’e kadar uzanır.
İstanbul’a en yakın trekking alanlarından biri olan Ballıkayalar Tabiat Parkı, günübirlik doğa yürüyüşleri için ideal bir seçenek sunar. İstanbul’a sadece 60 kilometre uzaklıkta, yaklaşık 1 saatlik bir mesafede yer alan milli park, doğayla iç içe bir gün geçirmek isteyenler için erişilebilir bir noktadadır. İzmit yönünde Tavşanlı Köyü çıkışından ulaşılabilen parkta toplamda 10 kilometrelik yürüyüş parkuru bulunur.
Hem doğa yürüyüşçüleri hem de kampçılar tarafından sıkça tercih edilen Ballıkayalar, sarp kayalıkları, küçük şelaleleri ve vadileriyle ziyaretçilere zengin bir doğa deneyimi sunar.