Kampüs şehirler kurulacak

ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin demokratikleşmesinden, kalkınmasından, dayanışmasından, huzur ortamından rahatsız olanların hem içeride hem dışarıda bu atmosferi bulandırmak için ellerinden geleni yapacağını belirterek, ancak güvenliği demokrasiye, demokrasiyi de güvenliğe asla feda etmeyeceklerini, ikisini bir arada yürütmeye devam edeceklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan, Valiler Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, valilere uyarılarda bulundu. AB sürecinde reformlar gerçekleştirdiklerini ve bu reformların sürdüğünü anlatan Erdoğan, "İstiyoruz ki bu reformlar İstanbul'a ne kadar yansıyorsa Hakkari'ye de o kadar yansısın. İzmir'e ne kadar yansıyorsa Erzurum'a da o kadar yansısın. İşte bu noktada valilerimiz kilit rol oynuyor" dedi. Valilere "Türkiye'nin dört bir yanında her bir kardeşimiz sizlerin ilgisi sayesinde devletin tepesinde dönüp duran bir tokmak değil sorunlarını çözen, gözeten olduğunu kavramalıdır" diye seslenen Başbakan Erdoğan, bu anlayışın her ile hakim kılınması gerektiğini vurguladı. Erdoğan, "Sıcak makam odalarınızda oturarak, lojmanla makam arasında mekik dokuyarak, sokağa çıkmadan halkın içine girmeden, halkla yüz yüze gelmeden varacağımız hiçbir sonuç, hedef, başarı yoktur, olamaz. Altını çizerek söyleyeceğim artık protokol valiliği dönemi sona ermiştir. Artık hizmet valiliği geçerlidir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"BUNLAR SIHHİYE'DEN ÖTESİNİ BİLMEZLER" Geçtiğimiz günlerde kullandığı "Benim valim fakire kamyonla kömür dağıttığı gün bu ülke uçar" sözlerine bazı çevrelerden itirazlar yükseldiğine işaret eden Başbakan Erdoğan, muhalefete tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

"Fakire yardım denildiğinde bunların dünyasında bunun karşılığı yok. Çünkü dünyaları, anlayışları hep çıkar üzerine kurulmuş, fildişi kulelerden vatandaşı seyretmişlerdir. Nasıl olur da hükümet kömür dağıtır, nasıl olur da hükümet ücretsiz ders kitabı dağıtır. Nasıl olur da hükümet yoksula yardım dağıtır. Nasıl olur da bir başbakan, bir vali, bir kaymakam, bir general bir yerde vatandaşıyla aynı sofrada oturup, aynı tencereden çorbayı kaşıklamaya başlar. Bunların dünyasında böyle bir anlayış yok. Bunu bir türlü anlayamıyorlar. Nedeni çok basit. Çünkü hayatlarında bir yoksulun üşüyen elini tutmamışlar, bir fakirin sofrasına oturmamışlar, bir gecekonduda eksi 20 derecede gece nasıl geçirilir, bunu hissetmemişler. Bunlar hayatlarında 'Geçmiş Zaman Olur ki' diye televizyon programları var, onu bir kenara koyacak olursak soba bile görmemişler. Bunlar Sıhhiye Köprüsü'nün öbür tarafına sadece havaalanına gitmek için geçmişler. İstanbul'un Karagümrük'ünü, Ankara'nın Kuşcağız Mahallesi'ni, Diyarbakır'ın Benüsel Mahallesi'ni bunlar bilmezler. Onlar gezmezler. O dağıtılan kömürün hangi yaralara merhem olduğunu, bunlar tahayyül bile edemezler. Bakınız biz istediğimiz okulu yapalım, derslik yapalım, bütün okullarımızı bilgisayar sınıfıyla donatalım. Eğer o çocuklarımız akşam eve gittiklerinde sıcak bir yuva, sıcak bir çorba bulamıyorsa bütün derslikler, bütün okullar anlamsız kalır."

Reklam
Reklam

"YOKSULLUĞU KURUTMAYA ANT İÇTİK"
Hükümet olarak yoksulluğun kaynağını kurutmaya, devletin sosyal fonksiyonlarını hayata geçirmeye ant içtiklerini kaydeden Erdoğan, ancak bunun bir anda olamayacağını söyledi. Sabırla, tahammülle sorunun üzerine gittiklerini anlatan Erdoğan, bu sorunu aşana kadar fakir fukaranın sıkıntısını hafifletmeye devam edeceklerini vurguladı. Erdoğan, "Bu ülkenin valisi, kaymakamı, belediye başkanı, milletvekili, bakanı ve başbakanı da gidecek yoksulun üşüyen elini tutacak, halini hatırını soracak, ihtiyacını öğrenecek ve imkanlar ölçüsünde o ihtiyacı giderecek. Bundan kimse gocunmasın, kimse alınmasın, kimse komplekse kapılmasın. Sırça köşkte oturan, halkın içine karışmayan, halkla yüz yüze göz göze gelmeyen devlet adamı artık tarihin sayfalarında kalmalıdır, kalmıştır" şeklinde konuştu.

"TERÖR ÖRGÜTÜ SAĞA SOLA SALDIRIYOR" Demokratik kalkınma ile ekonomik kalkınmanın birbirini tanımlayan unsurlar olduğuna vurgu yapan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin her bir şehrinde insanların demokratik taleplerinin karşılanmasına azami özen gösterilmesini istedi. Tüm illerde insan haklarının geliştirilmesi, devlet-vatandaş ilişkilerinin güçlendirilmesi için valilerden canla başla çalışmalarını isteyen Başbakan Erdoğan, "Sizlerden beklentimiz temel hak ve hürriyetlerin Türkiye'nin her tarafında hayata geçirilmesi için gerekli tüm tedbirleri almanızdır. Türkiye'nin demokratikleşmesinden, kalkınmasından, dayanışmamızdan, huzur ortamımızdan rahatsız olanlar bu atmosferi bulandırmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Hem içeride hem dışarıda. Biz yoksullukla mücadele ettikçe, demokratikleşme konusunda adımlar attıkça, Türkiye'nin kalkınması için her unsuru harekete geçirdikçe şer odakları ellerindeki propaganda malzemelerini kaybediyorlar. Bu odakların, özellikle de bölücü terör örgütünün şaşırmış, korkmuş, ne yapacağını bilemez halde sağa sola saldırdığını görüyoruz. Güvenlikten asla taviz vermeyeceğiz. Ancak güvenliği demokrasiye, demokrasiyi de güvenliğe asla feda etmeyecek, ikisini bir arada yürütmeye devam edeceğiz" dedi.

Reklam
Reklam

"81 İLDE MOBESE SİSTEMİ KURULACAK"
Başbakan Erdoğan, şu anda birçok ilde güvenlikle alakalı ileri teknolojinin hala yerleşmemiş olduğunu gördüklerini belirterek, MOBESE sistemini süratle 81 vilayetin tümüne kuracaklarını açıkladı. "Bunun için bekleyemeyiz" diyen Erdoğan, çok acele bir şekilde bunların adımını atıp, hemen bu sistemi tüm illere yerleştireceklerini söyledi. Sistemin faydalarını ve aksayan yanlarını bildiklerini belirten Erdoğan, "Bunları da aşarak bu sistemi 81 ilimizde kuracağız ki güvenlikte polisimiz ve askerimiz çok daha rahat bir çalıma zeminine ulaşsınlar. Bugün bu işte bizim miladımız olsun. Hazırlıklarımız var ama bu hazırlıkların uygulamaya geçilecek şekilde adımlarını atalım, zaman kaybetmeyelim. Türkiye'nin bütün illerinde kuracağız. Burada gereksiz diye bir mantık yok. Milyonda bir ihtimal bile olsa, biz güvenlikte asla zaafa düşmemeliyiz" diye konuştu.

"KAMPÜS ŞEHİRLER GELİYOR" Başbakan Erdoğan, amaçlarını bütün illerde üniversite kurmak olduğunu, bu çerçevede kalan 9 ilde de üniversite kuracaklarını söyledi. Bu çerçevede YÖK'ten yeni bir taleplerinin de olacağını açıklayan Başbakan Erdoğan, 'kampüs şehirler' projesine ilişkin bilgi verdi. Erdoğan, "Yeni bir talebimiz de olacak YÖK'ten. Acaba bazı illerimizi üniversite kampüsü haline getirebilir miyiz? Özellikle nüfusu az olan küçük illerimiz. Bazı illeri çıkarıp burada pilot uygulama yapabiliriz. Bunu yaparsak Türkiye bir farklılığı yakalamış olur" dedi.
Erdoğan, aynı şeyi sağlıkta da yapmak istediklerini, illerde sağlık kentleri kurma kararı aldıklarını bildirdi. Bu kapsamda ilk uygulamayı Ankara ve İstanbul'da başlattıklarını anlatan Erdoğan, Türkiye'de sağlık mimarisinin gelişmediğini, bu sorunu da aşmak istediklerini kaydetti.

Reklam
Reklam

"TUVALET TALİMATI"
Erdoğan, konuşmasının sonunda valilere okul ve hastanelerle ilgili bazı talimatlar da verdi. Gittiği her yerde okullardaki tuvaletleri kontrol ettiğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Mevcut okul ve hastanelerimizle alakalı da ben değerli vali arkadaşlarımın ilgi ve alakalarını arttırmalarını istiyorum. Bazı yerlerde hastanelerimiz, okullarımız dökülüyor. Bu okullarımızı yapmak güzel, ama bunları korumak da bizim sorumluluğumuz. Biz öğrencilerimizin okullarda tuvalete gittiği zaman pisuvarlardan suyun akıp gittiğini, pisliklerin duvardan aktığını görmek istemiyoruz. Bunları görmüş bir Başbakan olarak bunları söylüyorum. Benim huyumdur. Gittiğim zaman ben buraları özellikle kontrol ederim. Bunu valilerimizin biraz yakın markaja alarak devam ettirmelerini faydalı adımlar olarak görüyorum."

Erdoğan, polis, jandarma ve askerle el ele verip tüm şehirlerde güvenliği sağlayacaklarını ve halka 'Ben güvendeyim' dedirteceklerini belirterek, tesis edilen bu havayı koruyacaklarını söyledi. Erdoğan, "Huzurlu, mutlu, güvenli bir ülke böyle olacak. Devlet millet kaynaşması böyle sağlanacak. Bu var, her gün bu daha da artacak" mesajını verdi.

Reklam
Reklam