Babacan, yaptığı açıklamada, 1 Ocak 2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun, genel bütçeye dahil daireler, belediyeler, özel idareler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, birlikler ve iktisadi devlet teşekküllerini de kapsam içerisine alması ve davetiye usulünü ortadan kaldırması gibi bir çok olumlu yönünün bulunduğunu kaydetti. Babacan, yasanın doğru uygulanması hususunda, devletle özel sektör arasında hakem görevi yapacak olan Kamu İhale Kurulu'nun oluşturulmasından da memnuniyet duyduklarını ifade etti.
4734 sayılı yasanın 10. maddesinde "ekonomik ve mali yeterliliğin belirlenmesine ilişkin, isteklinin iş hacmini gösteren toplam cirosu veya ihale konusu iş ile ilgili taahhüdü altındaki ve bitirdiği iş miktarını gösteren belgeler" ifadesinin yanlış yorumlandığını belirten Babacan, "Bazı kurum ve kuruluşlar, asgari ciro miktarı belirleyip, bunu yeterlilik şartı olarak ilan ediyor. Bu yanlıştır. Devam eden veya biten işlerin, ihale konusu işin benzeri olması halinde ciro şartının aranmaması yasa gereğidir" dedi.
Düşük ödenekler nedeniyle müteahhitlerin ortalama ciro miktarının çok düşük olduğunun altını çizen ABM Başkanı Babacan şunları söyledi:
"Zaten ciro şartı, güçlü ekonomiye sahip ülkelerde bile yeterlilik şartı olarak aranmaz. Şirketler, mali yapılarını bankalardan temin edilen belgelere dayanarak beyan ederler. Kamu İhale Kurumu'nun hazırlamakta olduğu uygulama yönetmeliklerinde, bu hususun gözden kaçırılması halinde, sayıları 60 bini geçen küçük ve orta ölçekli Anadolu müteahhitlerinin tamamı sistem dışında kalacaktır."