ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, işkence konusunda ertelemenin ve diğer tedbirlerin söz konusu olmayacağını söyledi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Yalçınbayır, demokratikleşme paketinin görüşüldüğü Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada,işkencede zamanaşımı konusunda kanunda 15 yıllık bir sürenin bulunduğunu, bu sürenin de azımsanmayacak bir süre olduğunun dikkate alındığını ifade etti. Yalçınbayır, "Diğer ülkelerde benzer hükümlerin bulunmadığı, sınırsız bir zamanaşımının söz konusu olmadığı ifade edildi. Teknik bir zaruretten kaynaklandı. Bizim dava ve ceza zamanaşımı yoktur. Af yokturla ilgili mesajımız yerini buldu. İdare bu konuda her zamandakinden çok daha hassas davranacaktır" dedi.
Yalçınbayır, ayrıca memurların yargılanmasına ilişkin kanunda da bir değişiklik yapılmak suretiyle işkence sanıklarının doğrudan doğruda yargılanmalarına fırsat verileceğini söyledi. Yalçınbayır, işkence suçların cezaların normal suçlara göre düşük olduğunun hatırlatılması üzerine, işkence suçunun ölüme sebebiyet vermesi halinde yargılamanın daha farklı olacağını ifade etti. Yalçınbayır, "Kamu vicdanı işkenceyi mahkum etmiştir. İdarenin bu konuda herhangi bir ihmalinin olmaması gerekir. Bugüne kadar bireylerin ihmalleri, idarenin ihmaliymiş gibi algılandı. Kurumsallaşmış gibi algılandı. Bireylerin ihmallerine fırsat verilmeyecektir" ifadelerini kullandı.
Yalçınbayır, "Siyasi Partiler Yasası'nda ve milletvekili seçilmeye ilişkin hükümlerde yapılacak değişikliklerle Anayasa değişikliğine gerek kalmadan Tayyip Erdoğan'ın Meclis'e girebileceği söyleniyor. Bu konuda sizin görüşünüz nedir. Bu konu Bakanlar Kurulu'nda görüşüldü mü?" sorusuna "Kişiye özel herhangi bir düzenleme yapılmadı. Düzenlemeden kişiler yararlanıyorsa, bu kişiye özel düzenlemeden değildir. Genel düzenlemenin sonucudur. Sayın Erdoğan'ın durumuyla ilgili Anayasa'nın 76. maddesinde değişiklik düşünülebilir. Bu konuda çalışmalar var. 78. maddeyle ilgili bir çalışma vardı. CHP'nin de buna destek veriyor olması önemli bir konudur. Bunlar Türkiye'nin demokratikleşmesine ve normalleşmesine hizmet edecek düzenlemelerdir" karşılığını verdi.
Yalçınbayır, bu kanun değişikliğiyle milletvekili seçilme hakkındaki kanunun 11-f bendinin 3. maddesinde 'terör suçlarından mahkum olma' ibaresinin getirildiğini ve Anayasa'nın 76. maddesinde daha önce yapılması düşünülen, ancak TBMM Genel Kurulu'ndan geçirilemeyen 76. madde paralelindeki bir düzenleme olduğunu kaydetti.
Yalçınbayır, demokrasi paketi hakkında AB Genel Sekreterliği'nin bir mektupla bilgilendirmelerinin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine, "Biz sadece iç kamuoyunu bilgilendirmiyoruz. Biz dünyayı da bilgilendiriyoruz. Biz girme iradesi içinde olduğumuz kurulları da bilgilendiriyoruz. Bu bilgilendirme bir bütündür" dedi.
Yalçınbayır, "Danimarka Başbakanı'na iletilecek mektubun altında sayın Erdoğan'ın mı, sayın Gül'ün mü imzası olacak?" sorusuna şu karşılığı verdi:
"Tayyip Erdoğan, sivil bir toplum örgütünün lideri olarak bunları söylemiştir, siyasi partinin lideri olarak söylemiştir. Yürütme iradesini koymuştur. Devletin üç temel organı yasama, yürütme ve yargıdır. Siyasi parti temel organlardan biridir. Yürütme iradesini ortaya koyar, bildirir. Ama sivil toplum örgütünden sivil toplum örgütüne de ilişkiler olur. Danimarka Başbakanı aynı zamanda bir sivil toplum örgütünün lideridir. Bunlar devlet hayatı itibariyle değil, toplumdaki gelişmeleri yansıtmaları itibariyledir. Asıl iradeyi koyan yürütmedir, yasamadır ve yargıdır."
Yalçınbayır, paketin çıkarılmasının ardından AB'nin bu çabaları yeterli bulup bulmayacağının sorulması üzerine ise bugün hükümet olarak bir iradenin ortaya konulduğunu belirterek, "Biz yürütme olarak üzerimize düşen görevi yaptık. Meclis'i çalıştırmak, Meclis Başkanı'na ilgili komisyonlara ait olan bir husustur. Biz Meclis'i çalıştırma isteğimizi ve irademizi ortaya koyduk. Görev onlarındır" dedi.