Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, “Siber saldırı oranları da ülkemizde oransal olarak üst noktada. Bir rapora göre Türkiye’deki bilgisayarların yüzde 45’i siber saldırı altında. Bu önemli bir rakam. Bu da bizim siber güvenlik konusunda sağlıklı ve ciddi adımlar atmamız gerektiğini ortaya koyan bir oran olsa gerek. Ele geçirilmiş bilgisayarlar oranında ise dünyada 4’üncüyüz” dedi.Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, JW Marriott Otel’de gerçekleştirilen KamuNet ve Siber Güvenlik Çalıştayı’na katıldı. Çalıştayda bir konuşma yapan Arslan, “Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiği bir dönemi yaşıyoruz. Bu gittikçe de artacak. Artık internet ve mobil iletişim hayatımızın başrolünde. Artık arkadaşlarımızla soysala medya üzerinden sohbet ediyoruz; faturalarımız, bankacılık işlemlerimiz dahil, sinema bileti dahil; tren bileti, uçak bileti hepsi artık internet üzerinden bir tıkla, bir tuşla halledebilir bir duruma gelmiş ortamdayız. Sosyal hayatımızda da, iş ve işlemlerimizi yaparken de bilişim teknolojilerini kullanmamayı düşünmek herhalde hiç kimsenin kabul edebileceği, bu da olabilirmiş diyebileceği bir durum değil. Dünyadaki gelişmeleri ve hangi işi yaparsak yapalım o alandaki potansiyeli yine internetle öğreniyoruz, internetle gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.“Sektörün faydalarından yararlanmamak gibi veya bundan vazgeçmek gibi bir lüksümüz yok”Birçoğumuzun TC kimlik numaramızdan önce internet şifresini ezberlediğini belirten Arslan, “Çünkü biliyoruz ki artık şifresiz hiçbir şey olmuyor. Herhalde insanlık tarihinde bu kadar şifrelere, bu kadar sanal belleğe bağlı kalındığı bir ortam yoktur. Gelecekte daha da ileri taşınacak, bunu herhalde çok daha yoğun kullanacağız. Bilgi ve iletişimin insan ve toplum yaşamının olmazsa olmazı haline geldiğini hep birlikte kabul ediyoruz. Bu gelişmeleri bilgi toplumu olma yolunda önemli bir kilometre taşı olarak değerlendirmek hepimizin kabul edeceği bir şeydir. Yine bununla birlikte yaşanan gelişmelerin çeşitli siber tehditleri de beraberinde getirdiği, bunun da toplumda güvenlik kaygısına yol açtığı da bir gerçek. O zaman şifremiz veya hesap bilgilerimiz başkalarının eline geçerse ne olur sorusuyla karşılaşmamak adına, düşünmemek adına adımlar atmamız, tedbirler almamız gerekiyor. Ancak tehlike var, internetin böyle bir sıkıntısı var deyip internetten vazgeçme şansımız yok. Bir başka deyişle ‘serçeden korkarak darı ekmemek’ diye bir şeyin söz konusu olmayacağı gibi siber güvenlikten, siber tehditten korkacağız deyip sektörün nimetlerinden, sektörün faydalarından yararlanmamak gibi veya bundan vazgeçmek gibi bir lüksümüz yok. Bunun hep beraber bilincindeyiz. O zaman bilişim altyapımızı geliştirmeye, bilgi toplumu olma yolunda ilerlemeye devam etmek, siber güvenlik konusunda her türlü tedbiri almak, almaya devam etmek zorundayız” değerlendirmelerinde bulundu.Bilginin gizliliği, bütünlüğü veya erişilebilirliğinin bozulduğunda meydana gelebilecek olumsuzluklar hakkında bilgiler veren Arslan, “Siber ortamda her geçen gün sayıları artan tehditleri bertaraf etmek, ülke olarak hedeflemekte olduğumuz bilgi toplumuna dönüşüm sürecini yakalamak adına özellikle çalışmalarımızı sürdürüyor ve bu konuya çok önem verdiğimizi vurgulamak istiyorum. Bilginin gizliliği, bütünlüğü veya erişilebilirliği bozulduğunda Allah korusun can kaybına kadar gidebileceği gibi, büyük ölçekli ekonomik zararlara, ulusal güvenlik açıklarına veya kamu düzeninin bozulmasına sebep olacağını söylemekte herhalde beis yok. Bugün burada bulunmamızın nedeni de bilgi güvenliğini ve özellikle kamu sistemleri üzerinden ulusal güvenliği sağlayacak bilgi toplumuna dönüşüm sürecini gerçekleştirecek çalışmalar yapmak, bu çalışmaları ilerletmektir. Bilgi ve iletişim teknolojilerini bütünleşik bir şekilde geliştirirken enerji, su, iletişim, ulaştırma, savunma ve sağlık gibi önemli alt yapılara kötü niyetli kişiler veya ülkeler tarafından zarar verilme riski her geçen gün artmakta. Hiçbir bilişim sistemini yüzde yüz güvenli yapmak mümkün değil anacak bu eksikliği minimuma indirme ve sektördeki güvenlik tedbirlerini her gün yenilemek de bizim için çok önemli” diye konuştu.“KamuNet ağının tüm kamu kurumları tarafından kullanılması için bir genelge hazırladık ve yakında bunun da yayınlanmasını sağlayacağız”Kaçkarlı Mahmud’un “Avcı nice tuzak bilirse av da onca yol bilir” sözünü hatırlatan Bakan Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:“Siber güvenlikle ilgili rakiplerimizden başlamak üzere, hatta düşman ülkelerden başlamak üzere onlar ne kadar saldırı gerçekleştirirlerse bizim de ona karşılık o kadar tedbir almak, o kadar yeni yollar bulmak gibi bir zorunluluğumuz var. Bu zorunluluğumuz çerçevesinde özellikle kurumsal altyapılarımızı güvenlik altına almamız gerektiğini de bir kere daha vurgulamak isterim. Bu noktada yoğun çalışmalar sonucunda, uçtan uca güvenlik platformu olan KamuNet ağını geliştirmiş durumdayız ve KamuNet’e şuan 8 kurumumuz dahil olmuş durumda. KamuNet’in herkese açık olan internet ağını kullanmadığını, sadece kamu kuruluşlarının iletişim kurmasını sağladığı için siber güvenlik risklerini en aza indirgediğini ve böyle bir yapıda geliştirildiğini de vurgulamak isterim. Tüm sistemin tek bir noktadan izlenmesi şansını da bu altyapı bize kazandırmış olacak. Kamu verilerinin KamuNet ağı üzerinden daha güvenli bir şekilde iletilmesiyle, hem kamu verilerinin hem de vatandaşların kişisel bilgilerinin saklandığı büyük veri altyapılarımızın da güvenliğini böylece sağlamış olacağız. Bu kapsamda yakın zamanda tüm kamu kurumlarının KamuNet ağına dahil olmasıyla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. Bu vesileyle KamuNet ağının tüm kamu kurumları tarafından kullanılması için bir genelge hazırladığımızı ve yakında bunun da yayınlanmasının sağlanacağını vurgulamak isterim. Yakın zamanda KamuNet ile ilgili tüm kamu kuruluşlarında siber güvenliğinin böylece sağlanmış olacağını paylaşmak isterim.”“KamuNet ile kamu kurum altyapısı en güvenli ülkeler arasına gireceğimizi, hatta bu lige yükseleceğimizi özellikle söylemek herhalde yanlış olmasa gerek”Siber saldırılar hakkında farkındalık oluşturmak ve bilgilendirme yapmanın önemine dikkat çeken Arslan, “KamuNet ile kamu kurum altyapısı en güvenli ülkeler arasına gireceğimizi, hatta bu lige yükseleceğimizi özellikle söylemek herhalde yanlış olmasa gerek. Siber güvenliği sağlamak sadece kamusal alanda alınacak önlemlerle olmayacağını da biliyoruz. Özellikle usta bilgisayar korsanlarının öncelikle acemi bilgisayar kullanıcılarını hedef aldığını ve bu doğrultuda başta ABD olmak üzere geçtiğimiz ay birçok ülkede internet erişimini sarsan siber saldırılarının düzenlendiğini ve Twitter, CNN gibi önemli hizmetler veren birçok siteye erişimin saatler boyunca engellendiğini de hep beraber gördük. Bu saldırıların bilgisayar korsanları tarafından kötücül yazılımları bulaştırdıkları zombi bilgisayarlar aracılığıyla yaptıklarını da biliyoruz. Bu anlamada bilgisayar sahipleri bilgisayarının başkalarınca kontrol edildiğini ne yazık ki bilmiyorlar. Dolayısıyla bu konuda bizim gerçekten bir farkındalık oluşturmamız, bilgilendirme yapmamız en önemli görevlerimizden biri olsa gerek” ifadelerini kullandı.“Bir rapora göre Türkiye’deki bilgisayarların yüzde 45’i siber saldırı altında”Türkiye’nin en çok siber saldırıya uğrayan ülkeler listesinde ilk sıralarda yer aldığı bilgisini veren Arslan, “Sebebi; sektör hızlı gelişiyor, sektör büyük hedefler ortaya koyuyor. O yüzden siber saldırı oranları da ülkemizde oransal olarak üst noktada. Bir rapora göre Türkiye’deki bilgisayarların yüzde 45’i siber saldırı altında. Bu önemli bir rakam. Bu da bizim siber güvenlik konusunda sağlıklı ve ciddi adımlar atmamız gerektiğini ortaya koyan bir oran olsa gerek. Ele geçirilmiş bilgisayarlar oranında ise dünyada 4’üncüyüz. Bu nedenle siber güvenlikte en önemli aşama kullanıcı bilincinin yükseltilmesi ki bizim de yapmaya çalıştığımız konulardan birisi bu. Siber güvenlik konusunda hem farkındalık oluşmasını sağlayacak hem de topyekun anlamda siber güvenliği sağlamada önemli bir adım olacak olan siber güvenlik eylem planı 2013’te başlatıldı, kapsamlı bir şekilde bir oluşum sağlandı. Kurumsal ve sektörel siber olaylara müdahale ekipleri oluşturul ki ekip sayısı bugün 517’ye çıkmış durumda. Çok başarılı bir şekilde yürüyor ancak bunun artık çok daha ileri seviyede uygulanması, 2016 ve 2019 için ortaya koyduğumuz eylem planı ve stratejinin paydaşlarımızla birlikte ereğini yapmamız da çok önem arz ediyor. Bugün yapmaya çalıştığımız da bu” açıklamalarında bulundu.“Doğudaki 23 ilin diğer illerle arasındaki kalkınmışlık farkını gidermek adına cazibe merkezleri kurduk ve bu cazibe merkezleri kapsamında birçok destek verdik”Veri merkezlerinin oluşturulması konusunda Bakanlar Kurulunda bir sunum yaptıklarını, büyük veri merkezlerinin Türkiye’de kurulması gerektiğini, özellikle Türkiye’de üretilen kişisel ve kamusal verilerin Türkiye’de kalması gerektiğini, bunlarla ilgili analizleri çok daha hızlı yapabilmek adına verilerin ellerinin altında olması gerektiğini vurguladıklarını belirten Arslan şunları kaydetti:“Bu sektörün öncelikli ve desteklenmesi gereken sektörler arasına alınması gerekir ki buna bağlı olarak Türkiye’de yazılım sektörünü geliştirelim, yerli ve milli yazılımları bu sektörde çok daha arttıralım, bu sektör üzerinden istihdam oluşturalım. Aynı gün hükümetimiz, Sayın Başbakanımız kararlarını verdiler. O akşam yaptığımız çalışmayla dün KHK’da çok da hızlı yayımlandı. Bu konuda müteşekkiliz. Hedefimiz özellikle enerji desteği vermek, gerekirse sanayi elektriğiyle eşdeğer tutup, personel giderleri, vergiler, SSK konusunda destekler sağlamak; ilk kurulumda gümrük vergilerini sıfırlamak veya sıfıra yakın almak, kredi desteği sağlamak, arazi tahsis etmek; özellikle kamu arazisini bedelsiz tahsis etmek, yani doğudaki 23 ilin diğer illerle arasındaki kalkınmışlık farkını gidermek adına cazibe merkezleri kurduk ve bu cazibe merkezleri kapsamında birçok destek verdik. Adeta bu sektörü o cazibe merkezleri ile bir tutacak destekleri ve teşvikleri vereceğiz. Derdimiz sektörümüzü büyütmek, sektörümüzü geliştirmek ülkemizdeki verilerin ülkemizde kalması, hatta mümkünse yurt dışından gelip birilerinin yatırım yapması, ülkemizde büyük veri merkezlerini kurması. Çünkü biliyoruz ki bu sektör ekonominin olmazsa olmazı, ticaretin olmazsa olmazı, bu sektör hayatımızı kolaylaştırmanın olmazsa olmazı ancak gelecekte istihdam açısından da en önemli sektör. Dünyanın neresindeki insana hizmet ederseniz edin, dünyanın neresindeki insanın ihtiyacını giderirseniz giderin tek tuşla bulunduğunuz yerden giderme şansınız var, Türkiye’den giderme şansınız var, Anadolu coğrafyasının herhangi bir yerinden giderme şansınız var. Dolayısıyla oraya istihdam oluşturma şansınız var. Bizim de en büyük hedeflerimizden biri istihdam yaratmak, işsizliği yaratmak olduğuna göre bu sistem o anlamda da başat bir sektör, bu anlamada başrol aktörü olabilecek bir sektör.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz