Kan uyuşmazlığı, ölüme götürebilir

Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yalınkaya, "Kan uyuşmazlığı varsa ailelerin dikkatli olması lazım" dedi.

Doç. Dr. Yalınkaya, kan uyuşmazlığının babanın kanının pozitif, annenin negatif iken bebeğinkinin de pozitif çıkması halinde baş göstereceğini açıklayarak, "İlk hamilelikte bebekten anneye geçen kan, annede karşı antikor oluşturuyor ve sonraki hamileliklerde anne karnındaki bebeklerin kanını parçalıyor. Bebekte kansızlık, akabinde kalp yetmezliği ve vücutta şişmeler görülüyor, bebeği ölüme kadar götürüyor" diye konuştu.

Dicle Üniversitesi'nde ultrason yoluyla yapılan operasyonla, anne karnındaki bebeğin kanı değiştiriliyor. Doç. Dr. Ahmet Yalınkaya, kan uyuşmazlığı sorununun erkeğin kan grubunun pozitif, kadının kan grubunun ise negatif olduğu durumlarda, doğacak bebeğin kan grubunun da babanın kan grubuyla aynı olması durumunda yaşandığını söyledi. Kan uyuşmazlığında ilk hamilelikte bebekten anneye geçen kanın, annede karşı antikor oluşturduğunu, antikorların bir sonraki gebelikte bebeğe geçerek, bebeğin kanını parçaladığını belirten Doç. Dr. Yalınkaya, daha sonra anne karnındaki bebekte kansızlık meydana geldiğini, böyle durumlarda bebekte önce kalp yetmezliğinin baş gösterdiğini ve ardından vücudun şişmeye başladığını, bunun sonucunda da çoğunlukla bebeklerin ölü doğduğunu kaydetti. Kan uyuşmazlığı nedeniyle bebek ölümlerinin önlenmesi için, ilk gebelikte annenin anti-D aşısını yaptırması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Yalınkaya, açıklamasını şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"Eğer anneye aşı yapılmamışsa, sonraki gebeliklerde sorun çıkar. Böyle durumlarda anne karnında bebeğe kan vererek, bebekte şişme ve kalp yetmezliği oluşmasını engelleyebiliyoruz. Bebeğe 2 hafta aralıklarla kan vererek, bebeği yaşatmaya çalışıyoruz. Kan uyuşmazlığı var ise, ailelerin bu konuda dikkatli olması lazım. Anne karnındaki bebekte şişme ve kalp yetmezliği meydana gelmeden doktora başvurulması gerekiyor. Ne kadar erken müdahale olursa, bebeği yaşatma şansı da daha fazla olur."

Doç. Dr. Yalınkaya, bölgede sosyo-ekonomik düzeyin düşük olması nedeniyle birçok insanın, kan grubu ve uyuşmazlık durumunda ne yapacağını bilmediğini vurgulayarak, "Bu yüzden hastalar bize çok geç geliyor. Böyle durumlarda bebeği kurtarma şansı azalıyor" diye konuştu.