Kanala Düşüp Ölen Yeşim’In Annesi: Ölüm Yolu Diğer Evladımı Da Almasın

Yaprak KOÇER/TERME Olay, Terme İlçesi'ne bağlı Yeni Camii Köyü'nde geçen 6 Ocak'ta meydana geldi. Taşımalı eğitim gören Söğütlü İlkokulu 3'üncü sınıf öğrencisi Yeşim Sonaş, okulu kar nedeniyle tatil idilince, Yeni Camii Köyü'ndeki evine dönmek üzere servis minibüsüne bindi. Minibüs evinin bulunduğu yola, kar nedeniyle giremedi. Servis şoförü, evli ve 3 çocuk babası 54 yaşındaki Yusuf S., bunun üzerine Yeşim Sonaş'ı evine 300 metre uzakta bıraktı. Küçük kız yürüyerek eve gitmek isterken üzeri buz ve karla kaplı yağmur suyu tahliye kanalına düştü. Yaklaşık 2 metre derinlikteki kanaldaki suda boğulan Yeşim'in eve dönmemesi üzerine annesi Emine ve babası Yakup Şonaş, servis şoförünü aradı. Şoför Yusuf S., küçük kızı 1 saat önce yolda bıraktığını söyleyince aile fertleri aramaya çıktı. Arama sonunda Yeşim Sonaş'ın su kanalında önce çantası daha sonra da cesedi bulundu.
Aile, kızlarının hem okul yönetimi hem de servis şoförünün ihmali nedeniyle şikayetçi olunca Yusuf S., gözaltına alındı. Sürücü, sevk edildiği nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Savcılığın hazırladığı iddianamede, iş güvenliği uzmanı tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, Yeşim Sonaş'ın güvenli biçimde su ile kaplı yoldan karşıya geçişini sağlamadığı belirtilerek servis şoförü Yusuf S. yüzde 80 kusurlu, Söğütlü Ortaokulu Müdürü Ahmet S. de velilere okulların erken kapandığına dair ve servis şoförlerine velilerin telefon numaralarını vermeyerek yüzde 20 kusurlu olduğunu bildirdi.
Terme Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hakkında 'bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak' suçundan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle geçen Mart ayında hakim karşısına çıkarılan servis şoförü Yusuf S. ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı.
OLAY YERİNDE KEŞİF YAPILDI
Olayla ilgili yargılama süreci devam ederken 14 Temmuz’daki duruşmada mahkeme tarafların kusur durumunun tespiti için olay yerinde keşif kararı aldı. İş güvenliği konusunda uzman üçlü bilirkişi ve mahkeme heyeti önceki gün olay yerine giderek keşif yaptı. Heyet taraflardan olay günü yaşananları tekrar dinleyip olayın nasıl gerçekleştiğini belirlemeye çalıştı.
'YOL VE KANAL YAPILMADAN OĞLUMU OKULA GÖNDERMEM'
3 çocuk annesi Emine Sonaş, kızının ölümünün ardından ilk defa olay yerine geldiğini belirterek, "Ben servis şoförünün cezalandırılmasını istiyorum. Benim gözyaşım dinmedi. 7 yaşındaki oğlum Bülent evde köşeye oturup hergün 'Ablam öldü' diye ağlıyor. Benim kızım 'Buradan geçemem' demesine rağmen servis şoförü onu bıraktı. Şoförün bu yolun suyla kaplı olduğunu görmeme şansı yok. Bile bile çocuğumu suyun içine attı. Bu yıl oğlum da okula başlayacak. Ama kızımın öldüğü bu yol, kanal böyle olduğu gibi aynı duruyor. Karar verdim oğlumu okula göndermeyeceğim. Okula gitse oda bu yoldan gidecek. Bu yolun ve kanalın yapılıp düzeltilmesini istiyorum. Bu yol yapılmadan çocuğumu okula göndermeyeceğim. Yağmur, kar yağdığı zaman bu yol yine aynı olacak" dedi.
'HERŞEYİ ADALETE BIRAKTIK'
Baba 44 yaşındaki Yakup Sonaş da kızının ölümüne şoförün ihmalinin neden olduğunu söyleyerek, "Yargılaması devam ediyor. Her şeyi adalete bıraktık. Varsa cezasını çekmesini istiyorum. Okulların açılması zamanı geldi. Kızımın öldüğü bu yola bir taş bile atılmadı. Oğlum bu yıl okula başlayacak ama onun da bu yolda harcanmasını istemiyorum. Onun için okula göndermek istemiyorum. En kısa zamanda bu kanalın ve yolun yapılmasını istiyorum. Çünkü oğlum okula giderse karda kışta yine kızımın öldüğü, göle dönen bu yoldan gidip gelecek. Kızım öldüğü dönemde devlet görevlileri bana yolun yapılacağını çok söylediler ama yapılan bir şey yok" diye konuştu.