Anadolu Ajansı Editör Masası'na katılan Canikli "Üsleri oluşturduk, yeni sürece geçiyoruz. Şimdiki hedefimiz daha farklı, şimdi orada terörü tamamen ortadan kaldırana kadar kalıcı olacağız. Kuzey Irak'ta kalacağız. Önceden planladık, seçimle ilgisi yok" diyerek şu ifadeleri kullandı:
Teröristler temizlenene kadar devam edecek. Kuzey Irak'ta bu kez kalıcı olacağız. Tabi bu amaç ne kadar sürede gerçekleştirilir bunu göreceğiz. Hedef gerçekleştirilmeden de TSK oradan dönmeyecek.
Üs bölgeleri oluşturmadan daha ileri noktalara bir seferlik uzun harekatlar yapmak teknik açıdan sıkıntılı. Şu anda işimizi görecek kadar üs bölgesi oluşturuluyor. O üs bölgeleri daha sonraki aşamalar için bir atlama yeri olacak, geçiş noktası olacak.
Teröristin olduğu her yer, buna Kandil de dahil. Nerede varsa tamamen ortadan kalkana kadar bu operasyon gerçekleştirilecek. Bu operasyon çok daha önce başladı, planlamaları çok daha önce başladı. Seçim süreciyle de hiçbir alakası yok.
'İRAN'DA DESTEKLİYOR'
Kandil’i de içine alçak şekilde bütün o bölgenin terörist unsurlardan temizlenmesi ve artık oranın tehdit olmaktan uzaklaştırılması çerçevesinde başlatıldı. Süreç seçim çalışmaları ve sürecinden de etkilenmiyor. Kendi mecrasında yürüyor ve yürütülüyor. Seçim var, yanlış anlaşılabilir erteleyelim gibi halet-i ruhiyenin içinde de olmadık. İran ile görüşmelerimiz epeyden beri devam ediyor. Bizim önerimiz birlikte yapalım şeklinde oldu. İran’ın da bu konuda söylem bazında kuvvetli bir desteği olduğunu biliyoruz.
Hiçbir ülkenin ne toprağında gözümüz var, ne onların kaynaklarında gözümüz var. Biz öyle bir millet değiliz. Biz sadece toprak bütünlüğümüzü korumaya çalışıyoruz. Meşru müdafaa çerçevesinde bütün bunları gerçekleştiriyoruz. Amacımız budur.
'KILIÇDAROĞLU TERÖRİSTLERİ KORUMAYA ÇALIŞIYOR'
Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu tür açıklamaları bizi şaşırtmıyor. Afrin operasyonu başlamıştı, büyük bölümü teröristlerin Afrin merkezine çekilmişti. O ara yine Kılıçdaroğlu, “TSK Afrin merkezine girmemeli, girerse çıkamaz” gibi doğrudan Türkiye’yi tehdit eden yaklaşımda bulunmuştu. Burada amaç şu ki Kılıçdaroğlu tamamen teröristleri korumaya yönelik bunları yapıyor. Temel nedeni oradaki teröristleri korumak. Çok net, başka bir izahı yok bunun. Orada terörist var biliyoruz, Kuzey Irak’taki üs bölgesine sızmaları girişimi şehitlerimiz oldu, saldırılar… Bunun içini istihbarı bilgilere de gerek yok. Günlük haberlerde bile Kuzey Irak’ta güçlü bir terörist varlığı olduğunu herkes bilir, görür. Kaç günden beri oradan teröristler devamlı saldırıyorlar. Bütün bunlar ortayken Kılıçdaroğlu’nun bunu etkisizleştirmeye yönelik aslında teröristleri korumaya yönelik çaba içerisine girdiğini görüyoruz. Destek vermesi gerekirken, yine her zaman olduğu gibi teröristlerin safında, teröristlerin yanında ve onları destekleyen açıklamalar yapılıyor.
Yani kendisi hangi bilgiye sahip ki konuşuyor? Türkiye’ye karşı açıkça saldıran ve askerlerimizi şehit eden teröristler nereden geldi? Uzaydan mı geldi onlar? Kılıçdaroğlu bir şey biliyorsa söylemesi gerekir. Ne zaman biz teröristlere güçlü bir mücadele başlatsak, Kılıçdaroğlu’nun sancıları başlıyor. Bu da onlardan bir tanesidir. Bu bir ana muhalefet partisi genel başkanının bu şekilde teröristleri koruyan, destekleyen yaklaşım içerisinde olması üzüntü verici bir olay.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı da aynı yaklaşım içerisinde. İkinci Ordu Komutanımız için ağır hakaretlerde bulunmuştur.
'ABD İLE BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ'
Bugün resmi olarak kabul etmiyorlar ama, YPG'nin PKK olduğuna ikna olmuş durumdalar. İkna olmasalar bu mutabakat olmazdı. ABD ile Münbiç'te birlikte çalışacağız. Münbiç'ten Türkiye'ye göç etmiş Suriyelilrin topraklarına dönmesi planlanıyor. Bizim için bu çok önemli. Türkiye'deki ve bölgedeki Münbiçliler hayatlarını sürdürecekler.
SAVUNMA SANAYİ
(2004'te İsrail'den alınan İHA'lar) Çok da büyük paralar ödedik ama hiçbir zaman etkili bir şekilde kullanamadık. Arızalandığında teknisyenler 6 aydan önce gelmedi. Başındaki kullanıcılar da İsrail'den geldi, bizim kullanımımıza vermediler. Dolayısıyla bu ürünlerin ürettiği istihbarat bilgiler, fotoğraflar hepsi önce İsrail'e gitti, oranın süzgecinden geçtikten sonra bize geldi.
Şu anda birçok ürünü, silahı, mühimmatı, parasını verdiğimiz halde dostlarımızdan ve müttefiklerimizden alamıyoruz. En azından geciktiriyorlar. Silah ve mühimmat üretiminde kullandığımız bazı yedek parçalarda da örtülü ambargo ile karşı karşıyayız. Amerikan firmaları, Alman firmaları, Avusturya firmaları...