Japonya'da yaşanan depremle ilgili Kandilli Rasathanesi'nde basın toplantısı düzenlendi. Japonya tarihinde en büyük deprem olduğunu belirten Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç.Dr. Nurcan Özel, "Depremin büyüklüğü 8.8. Şu ana kadar aldığımız bilgilerle tsunami yüksekliği 3-4 metre. Bazı bölgelerde yangınlar meydana gelmiş. Tokyo'dan fazla haber alınamıyor. Resmi bilgi gelmedi.Depremin Tokyo'ya uzaklığı 370 kilometre. Depremden sonra artçılar meydana geldi. Bir tanesi 7.1 büyüklüğünde. 6 tanesi 6.3 ile 6.8 arasında sürüyor. 7.1'lik artçı ise Pasifik'e doğru meydana gelmiş" dedi.
ÖLÜ SAYISI ARTABİLİR
Özel, " Japonya'da deprem bekleniyordu. En büyük korkuları Tokyo'yu sallayacak bir depremdi. Depremin merkezinin karanın altında olmasından korkuyorlardı. Bu, denizde olmuş bir deprem" diye konuştu. 10 olarak açıklanan ölü sayısının yükselebileceğini belirten Özel, "Japonya'daki deprem oluş mekanizmaları Türkiye'den farklı. Depremler birbirlerini etkiliyor olabilirler ancak bizim üzerinde bulunduğumuz deprem kuşağı farklı. Etkileyici, büyük bir enerji boşalımı oldu. Denizde olması iyi oldu. Karayı bir nebze de olsa rahatlattı" dedi. Özel, "Türkiye kıyılarında meydana gelmiş 90 yıkıcı tsunami var. Kocaeli depreminde de toprak kaymasi sonucu deniz
dalgalarinin 5-6 metreye kadar yükseldiği biliniyor. Marmara'nın iç deniz olmasi itibariyle ve küçük bir deniz olduğu için alarm zamanimizin az olmasindan dolayi hasar miktari oldukça büyük olabilir" ifadelerini kullandi.
JAPONYA İLE BENZERLİK GÖSTERMİYORUZ
Nurcan Özel, Kandilli Rasathanesi'nin, tsunaminin erken uyarisini vermek için görevlendirildiğine dikkat çekerek, "Bu konuda da çalismalarimiz var. Japonya'da meydana gelmiş mega depremin Türkiye'de meydana gelebilecek bir depremle mukayese edilmesi doğru degil. Biz, Japonya ile hiçbir bakımdan benzerlik göstermiyoruz. Tsunami dalgalarinin hizi uçak hizinin üçte biridir. Boylari 30 metreyi asan tsunamiler mevcuttur. Japonlar, 'biz her seye haziriz. Çok büyük hasar beklemiyoruz' gibi bilgiler verdiler" açiklamasinda bulundu. Kandilli Rasathanesi Ulusal Deprem Izleme Merkezi Müdürü Dogan Kalafat ise, bu tür depremlerin, çok sik olan depremler olmadigini söyledi. Pasifik levhasinda olan depremlerin, Türkiye'deki depremlere göre çok daha büyük olduguna dikkat çeken Kalafat, "Bizde bu büyüklükte bir depremin riski yok denecek kadar az ama 8'e varan depremler bizim ülkemizde de oluyor. Bizim için en önemli sey, bu depremin büyüklügünden ziyade skala olarak depremin çok büyük, çok siddetli deprem oldugu, yikima ve can kaybına neden olacak nitelikte olmasi. Can kaybi en az seviyede. Her depremde, dünyanin en büyük teknolojisini de kullansaniz hasar olur. Önemli olan can kayiplarini en aza indirebilmek. Japon toplumunda bu konuda güzel bir basari örnegini gördük" dedi. Kalafat, Marmara'da böyle bir deprem olma olasiligi riskinin sifir olduguna dikkat çekerek, "Büyük tsunamiler, deniz tabanindaki büyük kirilmalar sonucunda olusuyor. Fizik olarak böyle bir seyin Marmara veya Türkiye'nin herhangi bir yerinde olmasi mümkün degil. Büyük tsunami olusabilmesi için çok büyük su dalgasi ve derinlik gerekiyor" diye konustu.