Alınan bilgiye göre, 4 ay önce Eren Erdoğan(22) ile evlenen Fatma Erdoğan, eşinden gördüğü şiddet nedeniyle evi terk ederek ailesinin yanına yerleşti. Fatma Erdoğan, dün akşam saatlerinde Sefaköy'deki eski işyerine arkadaşlarını ziyarete gitti. İşyerinden döndüğü sırada boşanma aşamasında olduğu eşi Eren Erdoğan tarafından genç kadının yolu kesildi.
Hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Eren Erdoğan, silah zoruyla aracına bindirdiği Fatma Erdoğan ile bir süre tartıştı. Ardından genç kadını silahla kafasına ateş ederek öldürdü. Aracında cesetle saatlerce dolaşan Eren Erdoğan, ailesinin yanına giderek durumu anlattı. Erdoğan, ailesi ve akrabalarının ikna etmesiyle cesetle birlikte Halkalı Polis Merkezi'ne giderek teslim oldu. Eren Erdoğan, polisteki işlemlerinin ardından sevk edildiği möbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kızının eşi tarafından sürekli tehdit edildiğini söyleyen anne Kıymet Alyar, DHA konuştu.
Alyar, "Kızımın işyerinden aradılar bir gün bizi, 'bu kıza sahip çıkın Eren burayı bastı' dediler. Kızın işyerini basmış. O arayınca haberimiz oldu polis alıp gittik. Mahkemesini açtık, uzaklaştırma kararı aldık. İki ay kadar benim evimdeydi kızım. Bu süre içerisinde eşi mahallelerde dolaşıyor, silah sıkıyor. Tehditler ediyor. Geçen gün 8 yaşındaki kızım ile beraber fırına gönderdim Fatma'yı, ikisi de eve ağlayarak geldi. Kızımı zorla arabaya bindirip götürmeye çalışmış. Kızım numara yapıp elinden kurtulmuş. Kızım sürekli '4 ay yaşadım onunla, 4 ay daha yaşasaydım benim o evden cenazem çıkardı' diyordu. İkinci kez uzaklaştırma kararı vardı. Ben devletimden yardım istiyorum. Bizim yanımızda olsunlar. Çıkarmasınlar onu cezaevinden müebbet hapis alsın istiyorum. Canım çok yanıyor. İçeride olduğu halde telefonundan tekrar paylaşım yapmış. Tekrar geri döneceğim demiş. Dünden beri gözaltında olan bir insan bunu nasıl yapabiliyor. Benim geride çocuklarım var ailecek korku içerisindeyiz. Ben devletimden sahip çıkmasını istiyorum.
Kızım onu gördüğü zaman tir tir titriyordu. Dün kesinlikle zorla arabasına bindirdi. Benimle tehdit ediyordu. 'Anneni öldürürüm' diyordu. O da bana yanaşmasın diye yavrum kendini feda etti. Ailecek normal insanlar değillerdi. Kızımın işyerini basıyor. Zorla evine götürüyor. İki tane bıçak alıyor. Evde annesiyle misafirlerini kapının önüne koyuyor. Kapıyı içeriden kilitliyor. Bıçakla çocuğun üzerine yürüyor. Bunlar evde yaşanırken annesi komşusuna 'biz aşağıda pastanede çay içelim' diyor. Böyle bir anne olur mu? Böyle bir vicdan olur mu? El eli görse içeride bıçakla, müdahale etmeye çalışır.
Dün kızım Yenibosna'da işyerindeki patronlarıyla görüşmeye gitmişti Sefaköy'e. Oradan gelirken minibüsle takip etmiş biri haber mi uçurmuş, bir aracı mı var Fatma bu yolda diye haber veren bilmiyorum. Ama tehditle arabaya almış. Kızımın telefonunda tehdit mesajları duruyor. Bir ay önce silah aldığını söylemiş. Evden almışlar bu çocuğun silahını götürüp teyzesine teslim etmiş.
Benim çocuğumu vuruyor ve saatlerce dolaştırıyor. Evine gidiyor, akrabalarıyla görüşüyor. Oradan buradan toplanıyorlar. Akıl veriyorlar onu sakinleştiriyorlar. Teslim etmeye razı ediyorlar. O anda benim çocuğum hastaneye gitseydi kurtulurdu. Benim çocuğum arabada geze geze can veriyor. En sonun yanına iki avukat alıp Halkalı Polis Karakolu'na gidip teslim oluyor.
Fatma Erdoğan'ın dayısı Abdullah Aladağ "22 yaşındaki gencecik kız, severek kaçıyorlar evleniyorlar. Çok şiddetli darp görüyor. Bunun sonucunda annesinin evine geri kaçıyor. Darp raporu alıyoruz. Ayrılık dilekçesi veriyoruz. Uzaklaştırma alınıyor. Buna rağmen çocuk buralara mermi sıka sıka tehdit mesajları yağdıra yağdıra geziyor. Kapıya geliyor yaptıklarımdan dolayı pişmanım aç kapıyı diyor. Kız da diyor ki 'anne sakın kapıyı açma biraz önce bana mesaj attı silahlıymış' böyle travmatik şeyler yaşanıyor" dedi.
Aladağ "Çalıştığı yerden izin almaya gitmişti yeğenim Fatma, korkudan işten çıktı. Dün gece bunu dönerken yakalıyor. Bu mahallenin çocuğu çocuk, bir şekilde haberi oldu. Arabayla geldi. Silah zoruyla arabaya bindirdi. Basın Ekspres yolunda arabanın içinde yakın mesafeden yüzünden vuruyor kızı, götürmüyor hastaneye geziniyor arabayla, annesinin yanına gidiyor, akrabalarını çağırıyor. Bir avukat arkadaşını alıyor yanına, demek ki kızın acı çekmesi hoşuna gitti ki, onu gezdirdi. Annesiyle akrabalarıyla görüşmüş ondan sonra cesetle beraber polis karakoluna gidiyorlar. Hiçbir canide ben böyle bir şey görmedim. Gidiyorsun karakola, polise 'ceset arabamda' diyorsun. Panik yok bir şey yok, ceset arabamda diyor. Bugün birkaç saat önce, sosyal medya hesabından kelepçeli fotoğrafını paylaşıp 'tekrar döneceğim' diyor." diye konuştu. (DHA)