Kanser Hastaları

Medical Park Antalya Hastanesi Nükleer Tıp Bölümü’nden Uzman Dr. Harun Süslü, pozitron emisyon tomografisi ve...

Medical Park Antalya Hastanesi Nükleer Tıp Bölümü’nden Uzman Dr. Harun Süslü, pozitron emisyon tomografisi ve bilgisayarlı tomografinin birleşiminden oluşan bir görüntüleme cihazı olan PET-CT’nin, tıbbi görüntülemede çığır açtığını belirtti.

2000 yılında TIME dergisi tarafından tıp alanında ‘Yılın buluşu’ seçilen PET-CT’nin kanserin tanısında ve tedavisinin izlenmesinde en gelişmiş yöntem olduğunu ifade eden Medical Park Antalya Hastanesi Nükleer Tıp Bölümü’nden Uzman Dr. Harun Süslü, “PET-CT iki teknolojinin birleşiminden oluşuyor. PET (Positron Emmission Tomography), hücrelerin fonksiyon ve metabolizması hakkında bilgi verirken, CT de anatomik veri sağlıyor. Tek seansta hem hücrelerin metabolik fonksiyonu hem de anatomisi 3 boyutlu olarak görüntülenirken ayrıntılı ve kesin bilgi elde ediliyor. Bu şekilde, hastanın durumu hakkında en iyi bilgi elde edilebiliyor ve özellikle kanser hastalarında en iyi tedavi şekline karar verilebiliyor” dedi.

Reklam
Reklam

EN KÜÇÜK TÜMÖR BİLE TESPİT EDİLİYOR

PET-CT cihazı ile küçük tümörlerin bile kolaylıkla tespit edildiğini kaydeden Dr. Süslü, şöyle konuştu: “Kanserlerin büyük bir kısmı erken tanı konulduğunda yüksek oranda tedavi edilebiliyor. Kanser tanısında PET-CT’nin, özellikle tümör hakkında verdiği detaylı bilgi dolayısıyla görüntülemede çok önemli bir yere sahip.Son yıllarda nükleer tıp kapsamında kullanımı artan PET-CT yöntemi kanser, kalp damar hastalıkları ve nöroloji alanında kullanılıyor. En yaygın kullanım alanı onkolojik hastalıklar olan PET-CT, verilen radyoaktif maddeye duyarlılık gösteren kanserlerin en başta akciğer kanserleri, lenfoma, malign melanoma, baş boyun tümörleri, meme kanseri, kolorektal kanserler, özofagus ve mide tümörleri, jinekolojik kanserler, mezotelyoma, primer kemik tümörleri ve primeri bilinmeyen metastazların teşhis, evrelendirme, yeniden evreleme ve tedaviye cevabın değerlendirilmesinde kullanılmaktadır.”

EVRELENDİRMEDE DEĞİŞİKLİK

Dr. Süslü, PET-CT tetkiki ile hastaların cerrahi öncesi veya sonrası ve uygulanacak tedavi belirleyecek evrelendirmede yüzde 25-60 oranında değişikliğe yol açtığını belirtti. Bu değişikliğin hastalara uygulanacak tedavi yöntemini belirlemede önemli rol oynadığını anlatan Dr. Süslü, şunları kaydetti: "Mesela ameliyat edilemez olarak değerlendirilen hastaların ameliyat edilebileceği (PET/CT sonrası değişikliğin yaklaşık 1/3 oranında) veya hastanın gereksiz yere ameliyat edilmemesi gibi imkan sağlamaktadır. Hastalara uygulanan tedavi sonrasında kalan dokudaki canlı hücreleri görüntülemede ve tedaviye devam edip etmeme kararı vermede FDG PET-CT tetkiki canlı hücrelerde birikeceğinden önemli rol oynar. Ayrıca, tedavide önemli yeri olan radyoterapi tedavisi başlanacak hastalarda tümör dokusunu ve yayılımını görüntüleyerek tedavi planının belirlenmesinde önemli yere sahiptir. “

Reklam
Reklam

25-30 DAKİKA SÜRÜYOR

PET-CT tetkiki için kullanılan radyofarmasötik maddenin kısaca FDG(florodeoksi glukoz) olarak bilinen 2-floro-2-deoksi D-glukoz'dur (radyoaktif işaretli şeker molekülü) olduğunu anlatan Dr. Süslüm, sözlerini şöyle sürdürdü: “Damar içine verilen FDG; tümör hücreleri gibi, hızla çoğaldığı için yüksek metabolik aktivite gösteren hücrelerde birikir. PET/CT için hastaların tetkik öncesi 6 saat süreyle aç olması gerekmektedir. Hastalar, insulin ya da oral antidiyabetik dışındaki ilaçlarını alabilir. Diyabetik hastalarda, endojen glukozun, FDG ile kompetisyona girmesi nedeniyle görüntü kalitesi suboptimal olabilmektedir. Bu nedenle FDG enjeksiyonu öncesi, kan glukoz düzeyi belirlenir ve genellikle 180 mg/dL üzeri kan glukoz düzeylerinde tetkikin yapılması tavsiye edilmez. FDG enjekte edildikten bir saat sonra PET/CT görüntülemeye başlanır. İnsan vücudundaki hücreler enerji elde etmek için glukoz kullanıyorlar. Tümör hücreleri daha hızlı büyüyüp çoğaldıkları için glukoz kullanımları normal dokulara göre daha yüksek oluyor. Böylece yapılan tarama işlemi ile glukoz metabolizmasının arttığı alan tespit edilebiliyor. Görüntüleme kafa tabanı ile uyluk üst kesimi arasında kalan alanı kapsıyor. Önce saniyeler süren CT görüntüsü, ardından 25-30 dakika kadar süren PET görüntüsü alınıyor. Anatomik ve fonksiyonel bu görüntüler üst üste konularak glukoz metabolizmasının arttığı dokular saptanıyor”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: