Ancak tanının netleşmesi ve kanser tedavisinin yapılacağı yere karar verilmesiyle beraber kabullenme ve uyum süreciyle beraber umutlar yeşermeye başlar.
Son yıllarda, çocukluk çağı kanserleri ölümcül olmaktan çıkıp kronik hastalıklar haline gelmeye başlamıştır. Çocuklarda kanser, erişkinlere oranla 100 kat daha az görülür. Bir başka deyişle, tüm kanserlerin sadece % 2-4'ü çocuklarda görülmektedir. Çocukluk çağı kanserleri en sık ilk 5 yaşta ve 10-15 yaş döneminde ortaya çıkmaktadır.
Kanser hastalığı, çocuğun yanı sıra, anne-babaları, kardeşleri, büyükanne ve büyükbabaları ve tüm bir arkadaş grubunu etkiler. Psikolojik açıdan çocuğun ve ailesinin çevre, sosyal ve duygusal desteklerinin hazırlanarak tanının dile getirilmesi tabii ki daha uygun bir yaklaşımdır. Ancak hızlı hareket edilmesi gereği de bazen tanının aniden ifade edilmesine neden olabilir. Biliyoruz ki tanı konulma ve tedavinin nerede başlayacağına dair süreçte en yaygın tepki, şok hali ve inkardır. Ardından gelişen kızgınlık ve isyanın ifade edilememesi depresyon gelişim riskini artırabilir. Kanser tedavisinin akut döneminde hastanede geçirilen uzun süreler, cerrahi girişimler, kemoterapi ve radyoterapi süreçleri hem hasta hem de ailesi için belirgin fiziksel-ruhsal zorluklar getirir. Depresif tepki dönemlerinde kaygı, iştahsızlık, huzursuzluk, dikkat dağınıklığı, “niye ben” türü hiddetlenmeler ve isyan duyguları görülür. Sonuçta tanı kabullenilir ve tedavideki fiziksel ve ruhsal bozulmaların iyileştirilmesine yönelik biyo-psiko-sosyal çareler ile sürecin birinci aşaması tamamlanır.
Tedavi sürecinin tamamlanmasından sonra bu çocukların hastalık öncesinde bıraktıkları yaşamlarına geri dönmelerinin sağlanması ikinci önemli psikososyal durumdur. Okul, aile ve akran ilişkilerinin, sosyal etkinliklerin ve bireysel uğraş alanlarının yeniden gözden geçirilerek düzenlenmesi gereklidir. Çocuğunuzun ne zaman okula döneceği; kanser türü, tedavi tipi ve çocuğunuzun tedavisinin nasıl gittiğine bağlıdır. Doktorunuz size çocuğunuzun ne zaman okula tekrar gidebileceğini söyleyecektir. Okula geri dönüş döneminde bazı çocuklar ilk başta günde birkaç saat gitmeyi tercih edebilirler. Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında yapılan protokol gereğince hastanın durumuna ve hastalık tipine göre evde ya da hastanede eğitime devam etmek mümkündür. (http://orgm.meb.gov.tr/Mevzuat/yonergeler/Evde\_Hastanede\_Egitim\_Hiz\_Yonergesi.pdf)
Üçüncü önemli konu ise hastalık sürecinde değişen aile içi rol ve işlevlerin yeniden düzenlenmesinin gerekliliğidir.
Kanser hastalarında görülebilen ruhsal belirti ve bulgular şunlardır:
Bunaltı ve sıkıntı
Huzursuzluk, huysuzluk, çabuk sinirlenme
Umutsuzluk, çaresizlik, suçluluk duyguları
Çökkünlük,
Konsantrasyon ve dikkat bozuklukları
Uykusuzluk, gece sık uyanma
Sosyal geri çekilme
Oyun oynama isteğinin ve ilgi alanlarının daralması
Uyum güçlüğü
Kanser tedavisi sırasında Psikiyatrik yardımın aranacağı durumlar şunlardır:
Yoğun kaygı, korku, ve ağlama nöbetlerinin olduğu ruhsal ve davranışsal tepkiler
Saldırgan ve çevreye zarar verici davranışlar
İşbirliği, tıbbı bakım ve tedaviye uyum güçlüğü
Geçmiş psikiyatrik hastalık öyküsü
Uyku ve iştah ile ilgili ciddi sorunlar
İntihar düşüncesi veya girişimi
Çevredekilere ve etrafına zarar verici agresif davranışlar
Belirgin mizaç değişiklikleri
Belli bir zaman geçmiş olmasına rağmen hastalığa uyum sağlayamama
Dr. Nuşin Bilgin
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi
info@doktorlarmerkezinoropsikiyatri.com