Kanser hastası çocuğun ebeveyni olmak

Günümüzde sıklığı artmış olan kanser tedavisi gören çocuğuyla beraber ebeveynler de büyük zorluklarla karşılaşmaktadır.

Çocuğu kanser tedavi ve takip altında olan ebeveynlerin uzun dönem pozitif ve negatif psikolojik etkilerinin araştırıldığı bir makalede; 1988-2010 arasında yayınlanmış 15 çalışma yeniden incelenmiş. Bu yeniden inceleme makalesinde toplam 1045 ebeveynin katıldığı saptanmış. Aslında genel olarak ailelerde psikolojik stresle başetme ve aile işlevselliğinin ortalaması normal oranlar içinde bulunmuş. Ancak bir altgrupta ciddi psikolojik sıkıntılar ve %21-44 oranında travma sonrası stres belirtileri saptanmış. Endişe, hastalıkla ilişkili düşünce ve duyguların yanı sıra travma sonrası stres belirtileri en çok bildirilen zorluklar olarak tespit edilmiş.

Reklam
Reklam

Kanser hastalığı yaşanan evlerde uzun dönem sonrası geç belirtilerin oluşumunda birçok faktör rol oynar. Bunlar arasında en üstte bulunanlar; çocuğun hastalığının ilk evresinde baş etme becerilerini yeterince kullanamayıp uyum sağlayamayan ebeveynler ve diğer faktör de çocuğun geç dönemdeki yaşam kalitesini bozan zorluklardır.

Travma sonrası stres belirtileri şunlardır:

-Ani stres yaratan örseleyici olayla karşılaşma sonrası, istemdışı bu olaya dair düşünce ve sıkıntı veren anıların zihni doldurması ve bu olayla ilişkili düş ve kabusların ortaya çıkması,

-Kişinin her seferinde olayı yeniden yaşıyormuş gibi hissedip, davrandığı çözülme tepkileri (örneğin geçmişe dönüşler) yaşaması,

-Bazen bu çözülme tepkilerinin en uç şekilerinde kişinin çevresindeki olup bitenlerden kopma hali yaşaması,

-Örseleyen olayı simgeleyen ya da çağrıştıran iç ya da dış uyaranlarla karşılaşınca yoğun ya da uzun süreli ruhsal sıkıntı yaşama, fizyolojik belirtiler gösterme,

-Örseleyici olayla ilgili sıkıntı veren anı, düşünce, duygu, konuşma ve kişilerden kaçınma ve uzak durma çabaları,

Reklam
Reklam

-Örseleyici olayın önemli bir yönünü hatırlayamama,

-Kendisi, başkaları ya da dünya ile ilgili olarak, sürekli ve abartılı olumsuz inanışlar ya da beklentiler (örneğin “kimseye güvenilmez” “ dünya tümüyle tehlikeli bir yerdir” vb.)

-Örseleyici olayın nedenleri ve sonuçlarıyla ilgili olarak kişinin kendisini ya da başkalarını suçlamasına yol açan çarpık düşünceler taşıması,

-Süreklilik gösteren olumsuz duygusal durum (örneğin korku, dehşet, öfke, suçluluk ya da utanç)

-Abartılı irkilme durumları, odaklanma güçlükleri ve öfke nöbetleri yaşanmasıdır.

Aslında bildiğimiz gibi zorluklarla mücadele bizi olgunlaştırır ve güçlendirir. Araştırmanın sonucunda da geç dönemdeki pozitif psikolojik etkilerde; “hastalığın zorluklarıyla başedebilmenin getirdiği güçlülük”, “yaşamın anlamlılığını yeniden sorgulama ve kıymetini bilme ve küçük şeylere üzülmemeyi öğrenme” ebeveynler tarafından ifade edilmiş. Beş babadan dördü çocuklarına daha sabırlı, hassas ve yumuşak davrandıklarını belirtmişler. Aileler bazen fazla koruyucu veya şımartıcı tutum sergileyebildiklerini kabul etmiş ve annelerin çoğu da yaşama bakış açılarının değiştiğini; daha içten, dürüstçe kendi istedikleri gibi yaşamayı ilke edindiklerini dile getirmişlerdir.

Reklam
Reklam

Dr. Nuşin Bilgin

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi

info@doktorlarmerkezinoropsikiyatri.com