Yüksel KOÇ/İSTANBUL,
Cengiz Sinan Halis Çelik adına 17 avukat tarafından imzalanan infazın ertelenmesi talepli dilekçe, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Savcılığı Bürosu’na verildi. Dilekçede, müvekkilleri Cengiz Sinan Halis Çelik’e Adli Tıp Kurumu tarafından 7 Temmuz 2014 tarihli rapor ile kanser ve epilepsi tanısı konulduğu belirtilerek, “İnfaz dosyası içerisinde mevcut raporlardan anlaşılacağı üzere müvekkil hakkındaki cezanın geri kalanının infazı, sürekli bir başkasının yardımına ihtiyaç duyması, hastalığının giderek ağırlaşmasına neden olmaktadır” denildi. Çelik’in avukatları, bu nedenle müvekkillerinin cezasının infazının ertelenmesini talep ettiler.
Bu başvurunun ardından İnsan Hakları Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği tarafından yapılan basın açıklamasına, HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de katıldı. Tuncel, hasta tutukluların sorununu çözmek için çıkarılan yasaların sorunu çözmek yerine yeni sorunlar yaşanmasına neden olduğunu öne sürerek, “Sadece politik mahkumlar değil, aynı zamanda adli tutuklu ve hükümlülerde de sayısı yüzleri aşan hasta tutuklu var” dedi.
‘HASTA TUTUKLULARIN TEDAVİSİNİ ENGELLEYEREK BİR ŞEKİLDE BUNLARI İNFAZ EDİYOR’
Devletin kendi denetiminde olan insanların yaşam hakkını sağlamakla, yaşam hakkını güvence altına almakla sorumlu olduğunu savunan Tuncel, “Aslında bugün cezaevinde yaşanan her ölüm ya da cezaevinde yaşanan her hastalık, devletin sorumluluğunda gelişmiş hastalıktır, devletin sorumluluğunda gelişmiş ölümdür. Hasta tutukluların tedavisini engelleyerek, tedavi ettirmeyerek bir şekilde bunları infaz ediyor. AKP Hükümeti’nin bundan vazgeçmesi gerekiyor. Adli Tıp raporlarına rağmen hasta tutukluların serbest bırakılmamasının altında yatan şey düşman hukukudur” dedi.
22 YILDIR TUTUKLU
Tuncel’in konuşmasının ardından yapılan basın açıklamasında, 247’si ağır olmak üzere toplam 649 hasta hükümlü ve tutuklunun olduğu belirtildi. Açıklamada, 20 yıl önce henüz 22 yaşındayken yaralı olarak gözaltına alınıp tutuklanan Çelik’in gördüğü işkenceler sonucunda epilepsi hastalığına yakalandığı, vücudunun bir çok yerinde bulunan şarapnel parçalarının felç riski taşıdığı için alınamadığı belirtildi.
KANSER HASTASI
Açıklamada, “Epilepsi tanısı konulduğu ve bu tanı bilindiği halde, her defasında psikolojiye yönlendirildi. Düzenli tedavi gerektiren bu hastalığı, tedavi edilmedi. 2010 yılında Adli Tıp Kurumu tek başına kalamayacağını, kontrol altında tutulması gerektiğini raporladı. Aynı Adli Tıp Kurumu, 2014 yılında da tedavi amaçlı getirildiği Metris’te epilepsi hastalığının olmadığını söyledi. 20 yıldır birbirinin tersi raporlar sonucu hala tedavi edilemiyor. 2 yıl önce de Muğla hapishanesinde kaldığı sırada gecikmeli olarak agresif ve nükseden mesane kanseri tanısı konuldu. Muğla hastanesi, tedavisi genel anestezi gerektirdiği için tam teşekkülü bir hastane ve sürekli gözetim altında uygulamasının sağlıklı olacağı gerekçesi ile Adalet Bakanlığı’na bildirdi. Bunu üzerine bir yıldan fazladır Metris R Tipi Hapishanesi’ne sevk edildi. Metris’e geldiğinden beri durumu daha da ağırlaştı. 20 yaşında girdiği hapishanede 42 yaşında ölümü bekler duruma getirildi” denildi.
(FOTOĞRAF)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz