Kanser olmak istemiyoruz

Tatlısu arasında yaşayan ve zehirli gazdan etkilenen vatandaşlar hükümete sesleniyor

Tatlısu arasında yaşayan ve zehirli gazdan etkilenen vatandaşlar hükümete sesleniyor.

Teknecik Elektrik Santrali’nden çevreye yayılan zehirli gazlar ve kömür zerrecikleri bölgede yaşayan insanların sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.

Zehirli maddelerden etkilenen ve Çatalköy-Tatlısu arasında yaşayan vatandaşlar,1993 yılında kurulan santrale filtre takılmamasının bir insanlık suçu olduğunu belirterek, bugüne kadar ülkeyi yöneten tüm siyasilerin bu suça ortak olduğunu söylüyor.Özellikle Güney Kıbrıs’a elektrik verilemesinin ardından Teknecik’teki tüm jeneratörlerin devreye girdiğini ve etrafa daha çok zehir yayıldığını belirten vatandaşların yanı sıra belediyeler de, soruna çözüm üretilmesi için girişimlerde bulunuyor.Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu, Esentepe Belediye Başkanı Erdal Barut, Bahçeli Muhtarı Yusuf Çil, Esentepe Muhtarı Gökay Taktuka ve bölge halkı, Teknecik Elektrik Santrali’ne yakın olan Alagadi’de bir araya gelerek, yaşanan sorunları tartıştı. Toplantıyı KIBRIS muhabiri de izledi.

Reklam
Reklam

Bu bir insanlık ayıbı Esentepe Belediye Başkanı Erdal Barut, santralde 1993 yılında beridir ‘filtre sistemi’ olmadığı için, etrafa yayılan zehirli maddenin, Alagadi ve civar bölgelerde yaşayan insanları, hayvanları ve tüm bitkileri olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Santralin faaliyete geçtiği günden itibaren bu filtrenin takılmış olmamasının, ülkeyi yönetenlerin işlediği “insanlık suçu” olduğuna dikkat çeken Barut, bölgede özellikle son yıllarda kanser vakalarının artma nedeninin filtresiz santral olduğunu iddia etti.Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu’yla birlikte hareket ederek ortak bir eylem komitesi oluşturmaya hazırlandıklarına değinen Barut, ilk olarak bölge halkının istek ve taleplerinin ortak bir yazıyla, yetkili ve gerekli mercilere gönderileceğini, sonucunda ise çok katı eylemler yapmaya hazır olduklarını belirtti.

Kavgamız büyük, geri dönüş yok”
Teknecik Elektrik Santrali’nden çevreye yayılan zehirli gazların en çok bu bölgeyi etkilediğine, ancak rüzgarın etkisiyle KKTC’nin her yerine gidebileceğine dikkat çeken Erdal Barut, gerekli müdahale yapılmadığı taktirde kavganın büyüyeceğini ve geri dönüşün olmadığını belirtti. Bölgedeki kanser vakalarının gittikçe arttığına dikkat çeken Barut, yaptığı araştırma sonucunda santralde kullanılan yakıtın çok ucuz ve kalitesiz olduğunu öğrendikleri iddia etti.Erdal Bulut, kalitesiz yakıt kullanımı sonrasında havaya daha fazla zehirli gaz bırakıldığını belirtti. Dünyadaki elektrik santrallerinde havaya çıkan kükürt ve sülfürün yüzde bir olduğunu söyleyen Barut, ülkemizde ise bu iki maddenin yüzde 3.5’in üzerine çıktığına dikkat çekti.

Reklam
Reklam

Seçim zamanı kimse gelmesin
Erdal Barut, her seçim döneminde birçok siyasetçinin bölgeye geldiğini ve halka vaatler sunduğunu anlatırken, “Bu sorun çözülmeden, bu santrale filtre takılmadan, hiçbir siyasetçi bu bölgeye gelmesin” dedi. Barut, “Gerekirse yollarımız yapılmasın, binalarımız yapılmasın ancak, bu filtre takılsın” diye konuştu.

İnsan sağlığı önemsenmeli
Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu da KIBRIS’a yaptığı açıklamada, Teknecik Santrali’nde filtre olmadığı için çevreye yayılan zehirli gazların, bugüne kadarki hükümetlerin KKTC halkına karşı yaptığı en büyük ayıplardan biri olduğunu belirtti. Dünyada insan sağlığından daha önemli bir sorunun bulunmadığına değinen Hulusioğlu, siyasetin burada sona erdiğini ve hep birlikte el ele bu sorunun çözülmesi gerektiğini kaydetti.

“Sendikalar ortada yok”
Ülkede faaliyet gösteren sendikaların kendi özlük hakları veya politik konular olduğu zaman en önde her türlü eylemi ve protestoyu gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Hulusioğlu, insan sağlığını bu kadar çok etkileyen, bu sorunla hiç ilgilenilmediğinden yakındı. Hulusioğlu, bunu hazmedemediğini de kaydetti.Önceki gün Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel ve Başbakan İrsen Küçük ile bu konuyu karşılıklı konuştuğunu anlatan Mehmet Hulusioğlu, Küçük’ün filtre için Birleşmiş Milletler’den yardım isteyeceğini kendisine söylediğini belirtti.

Reklam
Reklam

Filtre fiyatı 11 milyon TL
Yaptığı araştırma sonrasında santrale takılacak olan filtrenin 11 milyon TL olduğuna işaret eden Hulusioğlu, bu filtrenin takılmaması halinde, işletmeci şirketin her ay devlete 20 bin Amerikan Doları ceza ödemesi gerektiğini tespit ettiğini belirtti. Hulusioğlu, “Bu halk bugüne kadar gerek elektrik için gerekse başka ihtiyaçlar için devlete katkı payı ödedi. Bunun için yine öder. Yeter ki insan sağlığını tehdit eden sorun en kısa zamanda çözülsün. Biz bu bölgenin sakinleri olarak sonuna kadar bu mücadeleyi vermeye hazırız” diye konuştu.

İs temizlemekten yorulduk
Beşparmak köyünde yaklaşık iki yıldır ikamet eden Ali Ratip Doğruer de Teknecik Santrali’nin bacasından çıkan duman yüzünden her gün tüm bahçenin, evin camlarının, ağaçların üzerinin, kısacası her yerin is içinde kaldığını kaydetti.Her gün bu isi temizlemekten artık yorulduklarını belirten Doğruer, özellikle Güney Kıbrıs’a elektrik verilmeye başlamasının ardından tüm jeneratörlerin devreye girdiğini, çıkan dumanın çok fazla olduğunu söyledi. Pencere kenarlarında, yerdeki mermerlerde, havuz üzerinde her gün özelikle sabah saatlerinde siyah bir tabaka oluştuğuna dikkat çeken Doğruer, bölgede artan kötü hastalıkların en büyük sebebinin bacadan çıkan bu dumanın solunması olduğuna inandıklarını kaydetti.Doğruer, “Santral yanına otel yapılıyor, birçok inşaat şirketi buraya yatırım yapıyor. Bu santrale filtre takılmak zorunda. Hiçbir şey insan sağlığının önünde olamaz” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Sözler tutulmadı
Alagadi’de işletmesi bulunan Pembe Karahasan ise 1993 yılında bu santralin yapılacağı dönemde halkın ayaklandığını hatırlattı. Karahasan, o yıllarda yetkililerin kendilerine, yapılacak olan santralin 10 yıllık bir ömrü olduğunu ve 10 yıl sonunda santralin buradan kaldırılacağını söylediğini anımsattı. Ancak santralin buradan kalkmadığına ve gittikçe çevreye daha büyük zarar verdiğine dikkat çeken Karahasan, artık bu santralin yarattığı sorunlar için çözüm bulmanın zamanının geldiğini belirtti.Pembe Karahasan, “İnsanlar artık bu bölgeye gelmiyor. Halkımız bu bölgeye restoranları ve denizi çok güzel ve temiz olduğu için geliyordu. Halk bu bölgeyi kısa bir zaman öncesine kadar çok fazla tercih ediyordu ama şimdi hiç kimse yok. Bu santral hepimizi mahvetti. Santralden çıkan atık maddeler, bu bölgede depolarda saklanıyor. Burada bir patlama olsa hepimiz öleceğiz. Ama bizi dinleyen yok” dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz