İngiltere'deki Birmingham Üniversitesi'nden Prof. Sean Kehoe, yumurtalığın ve bağlı tüplerin vücuttan çıkarılmasının kanser riskini azaltacağını düşünüyor.
Ancak diğer bazı uzmanlar bu görüşe şüpheyle yaklaşıyor.
Meme kanseri vakalarının başlıca sebebi olarak görülen BRCA genindeki bozukluk, yumurtalık kanserine de yol açabiliyor.
Söz konusu genetik mutasyonu taşıyanlarda kanser riski yüzde 90'lara kadar çıkabiliyor.
Bu durumdaki ünlü yıldız Angelina Jolie'nin masektomiyle memelerini aldırması, konunun dünya medyasında yaygın olarak tartışılmasına yol açmıştı.
Prof. Kehoe, benzer önlemin yumurtalık kanseri riskini azaltmak için de alınabileceğini söylüyor.
Yumurtalık kanseri vakalarının yarısına yakınının fallop tüplerinden kaynaklandığına dikkat çeken Prof. Kehoe, bu tüplerin alınmasının riski indirebileceğini belirtiyor.
Uzman, böylece yumurtalığın tamamı alındığında görülen erken menopoz gibi yan etkilerin bertaraf edileceğini dile getiriyor.
Ancak birçok kadın için fallop tüplerini aldırmanın yeterli olmayabileceğini ve yumurtalığın tamamının alınmasının gerekebileceğini o da kabul ediyor.
Dr. James Brenton ise fallop tüplerinin alınmasının kanser riskini ne kadar azaltacağına ilişkin bilimsel çalışmaların henüz yapılmadığının altını çiziyor.
"BRCA bozukluğu taşıyan her kadın olasılıkları tartışmak için doktoruyla konuşmalı" diyen Dr. Brenton, yumurtalığı veya fallop tüplerini aldırmak yerine, 30 yaşından önce 3 yıl boyunca doğum kontrol hapı kullanmanın da riski azaltabileceğini söylüyor.