Kanser tedavisinde yeni yöntemler umut veriyor

Gaziantep Üniversitesi, Onkoloji Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Sevinç, kanser tedavisindeki yeni yöntemleri anlattı.

Kanser tedavisinde geçen 10 sene içerisinde ciddi gelişmeler kat edildiğini aktaran Sevinç, "Kanser hastalığına baktığımız zaman özellikle son 10 yılda ciddi gelişmeler var. Ben kendi asistanlık dönemime baktığımda o dönemde hastalara sürekli kemoterapi verirdik. Kemoterapi dışında da başka bir alternatifimiz yoktu. Şimdilerde ise hastalara hedefe yönelik tedaviler veriyoruz. İmmünoterapi denen hastanın bağışıklık sistemini etkileyen onu kuvvetlendiren ilaçlarımız var. Artık bu ilaçları verebiliyoruz. Eskiden bir akciğer hastası geldiğinde onlara standart kemoterapi ajanları verirdik ama şimdi belirteçlere göre hastaları sınıflandırıp eğer hedefe yönelik ilaçlardan fayda görüyorsa bu ilaçlardan veriyoruz. Ancak bu ilaçlardan fayda görmediğini düşündüğümüz kısma kemoterapi veriyoruz” dedi.

Reklam
Reklam

"ESKİDEN ELİMİZDE BASİT İLAÇLAR VARDI”

Önceki dönemlerde kanser hastaları tedavi için kendilerine geldiği zamanlarda, ellerinde sadece basit ilaçlar bulunduğunu ve bu ilaçları da hastaya kullanıp kullanmamakta tereddüt yaşadıklarını hatırlatan Sevinç, şu şekilde konuştu: "Örneğin böbrek kanseri geldiğinde eskiden elimizde sadece çok basit ilaçlar vardı ve çoğu zaman verelim mi vermeyelim mi diye kendi kendimize soruyorduk. Ama şu anda elimizde 5 tane çok iyi hedefe yönelik ilaçlar var. Bunları hastalarımıza uygulamaya çalışıyoruz. Yeni ilaçların şöyle bir etkisi var; kemoterapi genelde damardan verilen bir ilaç ama hedefe yönelik ilaçlar ağızdan tablet yoluyla alınıyor. Dolayısıyla bu hastalar tabletleri aldığı zaman herhangi bir yan etki ile karşılaşıyor. Eğer ortaya bir yan etki çıktığında da tableti kestiğimiz andan itibaren de yan etkiler azalıyor. Çünkü kemoterapinin halk arasında çok net bir görüntüsü var. Kemoterapi hastasını herkes uzaktan da olsa tanır. Saçları dökülmüş olur, halsiz olur, kanı düşük olur ama bu yeni ilaçlarda bu yan etkiler yok. Dolayısıyla siz dışarıdan baktığınızda yeni ilaçları kullananı fark edemezsiniz.”

Reklam
Reklam

"ARTIK BİR HASTAYA İKİ TANE İMMÜNOTERAPİK AJANI BİRLİKTE VEREBİLİYORUZ”

"Öncelikle son beş yıldaki gelişmeler bize şunu gösterdi. Bağışıklık sistemimiz bazı kanserleri tanımıyor” diyen Sevinç, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Dolayısıyla immünoterapi denilen ajanlar bağışıklık sistemine kanser hücresini tanıtmaya çalışıyor. Böylece vücudumuz kanser hücresini kanser hücresiymiş gibi algılayıp tedavide yardımcı oluyor. Şimdi elimizde 2 tane ilaç var. Bir, birinci nesil ilaçlar ikincisi de ikinci nesil ilaçlar. Birinci nesil ilaçlar etkisini gösterdi ve uzun sağ kalımlar verdi. Ama elimizde şimdi ikinci nesil ilaçlar var ki biz bunlardan daha iyi tedavi seçenekleri ve daha iyi tedavi sonuçları bekliyoruz. Bizi heyecanlandıran en büyük şey de şu; birinci tedavi seçeneklerimizle ikinci tedavi seçeneklerimizi birleştirebilmek. Yani bir hastaya 2 tane immünoterapik ajanı birlikte verebilmek.”

"HER 10 HASTADAN 3 TANESİNDE FAYDALI OLUYOR”

Eskiden doktorların ve bazı hastaların aklında immünoterapi ile ilgili soru işaretleri bulunduğuna dikkat çeken Sevinç, son dönemlerdeki kanser araştırmalarının ve kanser ilaçlarının fayda verdiğini söyledi. Sevinç, son dönemde geliştirilen ilaçların yüzde 30'luk bir başarı sağladığını yani her 10 hastadan 3'ünde faydalı olduğunu belirterek, "Eskiden aklımızda immünoterapi ile ilgili ciddi soru işaretleri vardı. Ama yeni çıkan bu ajanlar bu soru işaretlerini ortadan kaldırdı. Yurt dışındaki başarı oranları açıklandığında rakamlar yüzde 30'lardaydı. Yani her 10 hastadan 3 tanesi bu ilaçlardan net fayda görüyordu. Ancak bir ilaç çıktığında genellikle en kötü hastada kullanılıyor. Dolayısıyla en kötü 10 hastadan 3 tanesinde faydalı oluyor. Şimdi biz bu ilaçları erken evrelerde kullanmaya çalışıyoruz. Tedavinin hemen hemen ilk sırasında kullanmaya çalışıyoruz. Bu da hastalardan cevap veren oranını artırıyor” dedi.

Reklam
Reklam

"İLAÇ ERKEN AŞAMADA KULLANILDIĞINDA BÜYÜK BAŞARI VERECEĞE BENZİYOR”

Türkiye'de de kanser üzerine ciddi araştırmalar yapıldığını kaydeden Sevinç, geliştirilen ilaçların kanserin erken aşamalarda kullanıldığında büyük başarı sağlanacağını ifade ederek şöyle konuştu: "Türkiye'de yaptığımız bir çalışma var. Bu bağışıklık sistemini güçlendiren bu ilacı bazı hastalarda kullandık ve biz de bu yüzde 30'luk sonuca ulaştık. Ancak hastalar 4. sıra olarak bu tedaviyi almışlar. Çalışmanın sonuçlarına baktığımızda bunu gördük. Dolayısıyla bağışıklık sistemini kuvvetlendiren kanser ilaçları erken aşamalarda kullanıldığında daha büyük başarı vereceğe benziyor.”

"ERKEKLERDE AKCİĞER, KADINLARDA MEME KANSERİ HALA İLK SIRADA”

Türkiye'de en çok görülen kanser hastalıklarının en başında meme kanseri ve tütün kullanımına bağlı olarak akciğer kanseri olduğunu anımsatan Sevinç, "Erkeklere baktığımız zaman akciğer kanseri ilk sırada, bayanlara baktığımızda da meme kanseri ilk sırada. Akciğer kanseri 1960'lardan itibaren tütün kullanımına bağlı olarak her geçen gün daha ön plana çıktı. Şu anda da liderliği yakaladı. Şu anda açık ara sigara kullanımına bağlı olarak, nargile tüketimine bağlı olarak akciğer kanserinde hızlı bir artış görüyoruz. Bu Gaziantep'te de böyle, İzmir de de böyle, İstanbul'da da böyle. Ancak Antep'te belki daha fazla gördüğümüz mide kanseri var. Türkiye ortalamasının üzerinde mide kanseri görüyoruz. Mide kanserinde bölgemizi değerlendirecek olursak ülkenin batı kısımlarına oranla mide kanserini daha fazla görüyoruz” ifadelerini kullandı. (İHA)

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: