Söz konusu parçacıkların oksijen veya çeşitli kimyasalları taşıyabilme işlevleri henüz test edilmiş değil. Dolaşım sisteminde kalma süreleriyse farelerde 93.29 saatlik bir yarılanma ömrüne sahip. Bununla birlikte araştırmacılar, parçacıkların özellikle kılcal damarlardan geçmelerine imkan verecek derece esnekliğe sahip olmaları sayesinde kan hücrelerinin görevlerini başarıyla yerine getireceğini düşünüyorlar.
120 günlük yaşam süreleri boyunca gerçek kan hücreleri esnekliklerini gittikçe yitiriyor ve sonunda dolaşım sisteminden atılarak yıkılıyorlar. Daha önce gerçek kan hücrelerinin yerini alabilecek bu tip hücreleri yapay olarak elde etme denemeleri, tam olarak esnekliğin sağlanamamasına bağlı olarak hücrelerin hızla dolaşım sisteminden atılmaları nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Son bulgular, yapay kan üretimi yanında kanserin tedavisine ilişkin yeni yaklaşımlar da sunuyor. Kanser hücreleri, sağlıklı hücrelerden çok daha yumuşak bir yapıya sahipler. Bu şekilde vücudun bir çok yerine ulaşabiliyorlar. Kansere karşı ilaçlarla yüklenmiş olan parçacıkların dolaşım sisteminde daha uzun süre kalabilmesi sayesinde daha agresif tedavi yöntemlerinin gündeme geleceği belirtiliyor.
Kuzey Carolina Üniversitesi’nden Joseph DeSimone, dolaşım sisteminde daha uzun süre kalabilecek parçacıkların üretiminin, ilaç taşınmasına yönelik olarak başından beri en büyük zorluğu oluşturduğunu ifade ediyor. DeSimone’a göre araştırmacıların en büyük hedeflerinden biri buydu ve son derece verimli sistemlerin esneklikleri ayarlanabilen bu yeni parçacıklar sayesinde geliştirilebilmesi artık oldukça yakın.