ANKARA (ANKA) - Medical Park Ankara Hastanesi'nden Op.Dr. Bilgehan Çağdaş Sonbahar, meme koruyucu cerrahi yöntemiyle memenin tamamının alınmadığını söylüyor.
Kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer alan meme kanseri, günümüzde her 8 kadından 1'inin sağlığını tehdit ediyor. En az hastalık kadar yıpratıcı olan bir başka şeyse, meme kaybı. Ancak meme kanserinin cerrahi tedavisindeki gelişmeler, kadınlara umut ışığı oldu. Medical Park Ankara Hastanesi'nden Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Bilgehan Çağdaş Sonbahar, memenin tamamının alınmasına alternatif olarak 'meme koruyucu cerrahi'nin tercih edildiğini söyledi. Dr. Sonbahar, meme koruyucu cerrahinin yapılıp yapılamayacağına öncelikle hastanın klinik özelliklerine, daha sonra hastanın kişisel tercihine bakılarak karar verildiğini ifade etti.
-HEM PSİKOLOJİK, HEM FİZİKİ AÇIDAN ARTI SAĞLIYOR-
Uygun hastalara yapılması halinde kozmetik, psikolojik ve fiziki açıdan artı sağlayan meme koruyucu kanser ameliyatlarında tümör tamamen çıkartılırken, memede kalan sağlam dokuların mümkün olduğunca yerinde bırakıldığını vurgulayan Dr.Sonbahar, "Ameliyat seansında koltuk altı lenf bezleri de kontrol ediliyor ve gerekirse temizleniyor. Cerrahi müdahalelerde, ameliyat bitiminde dokuda görülür kanser hücresinin kalmaması amaçlanıyor. Ancak bu şekilde kanserin kısa zamanda yeniden nüksetme riski çok aza inebiliyor. Aynı zamanda bu ameliyatı olan hastalar birkaç gün içinde fiziksel olarak da normal hayatlarına devam edebilecek duruma geliyorlar" diye konuştu.
-BU YÖNTEM HER HASTAYA UYGULANMIYOR-
Op.Dr. Bilgehan Çağdaş Sonbahar; bütün bu cerrahi girişimler sonrası hem meme üzerindeki, hem de koltuk altındaki kesi izlerinin oldukça küçük kaldığını ve estetik olarak rahatsızlık verecek bir görüntü oluşturmadığının altını da çizdi. Dr. Sonbahar, şöyle devam etti:
"Şunu vurgulamak gerekiyor ki bütün meme koruyucu ameliyatlardan sonra geride kanser hücresi kalma riskini en aza indirmek için; mutlaka radyoterapi (ışın tedavisi) yapılması gerekiyor. Tedavi şekline karar verirken, meme koruyucu cerrahisinin uygulanmaması gereken durumları göz önünde bulundurmak gerekiyor. Örneğin; hasta hamileyse, göğüs bölgesine daha önceden ışın tedavisi uygulanmışsa, tümörün büyüklüğüyle memenin büyüklüğü uyumsuzsa veya memenin farklı bölgelerinde birden fazla tümör mevcutsa meme koruyucu cerrahi doğru bir yöntem değil. Ne yazık ki bazı hastalar halen meme koruyucu cerrahi ameliyatının deneme aşamasında olduğunu düşünüyor. Bu sebeple meme koruyucu cerrahiyi kabul etmiyor. Ama unutmamak gerekiyor ki meme kanseri cerrahisinde uygun hastalarda memenin tamamının alınmasıyla, meme koruyucu cerrahinin sağlık açısından bir farkı bulunmuyor."