Kansere karşı yüksek tansiyon ilacı

Yaygın olarak kullanılan yüksek tansiyon ilacı "Losartan"ın, solid (katı) tümörlerde damarların açılmasını sağlayarak kansere karşı mücadelede kullanılabileceği bildirildi.

Michelle Roberts - BBC Sağlık Editörü

Uzmanlar, kansere karşı geleneksel ilaçların yanında kullanıldığında, "Losartan"ın ömrü uzatabileceğine inanıyor.

İnternet üzerinden yayın yapan Nature Communications, farelerde uygulanan başarılı denemenin ardından, doktorların, "Losartan"ı, tedavisi zor bir kanser türü olan pankreas kanseri hastalarına vermeyi planladıklarını yazdı.

Günümüzde pankreas kanseri hastalarının sadece % 5'i beş yıldan fazla yaşıyor.

Bunun nedenlerinden biri, pankreas kanseri hastalarının sadece 10'da birinde tümör üzerinde ameliyat yapılabilmesi.

Reklam
Reklam

ABD'deki Massachusetts Hastanesi'nden araştırmacılar, ameliyat edilemeyecek pankreas kanseri hastalarına, kemoterapinin yanı sıra Losartan'ın verilmesini öngören tedavi için, gönüllü hasta aramaya başladı.

Araştırmacılar, bu tedavinin, hastaları iyileştirmese de, ömürlerini uzatacağını umuyor.

Losartan, 10 yıldan fazla süredir güvenli bir yüksek tansiyon ilacı olarak kullanılıyor.

Bu ilaç, damarları gevşeterek basıncın azalmasını ve daha fazla kan taşınmasını sağlıyor.

Massachusetts Hastanesi araştırma ekibi, ilacın göğüs ve pankreas kanseri olan farelerde yarar gösterdiğini ortaya koydu.

İlacın, tümör etrafındaki bölgelere daha fazla kan akışı sağlayarak, kemoterapi ilaçlarının hedefe daha iyi ulaşmasına olanak verdiği görüldü.

Genel kemoterapi yerine bu tedavinin uygulandığı farelerde yaşam süresinin uzadığı tespit edildi.

İngiltere Kanser Araştırmaları Vakfı'ndan Dr Emma Smith, "Fareler üzerindeki bu ilginç araştırma, yüksek tansiyon ilacının kemoterapiyi nasıl daha etkili kıldığını gösteriyor; fakat insanlarda da aynı sonucun alınıp alınmayacağını henüz bilmiyoruz." dedi.

Reklam
Reklam

Smith, ilacın tüm hastalar açısından ya da diğer kemoterapi ilaçları ile karıştırılması durumunda güvenli olup olmadığını tespit etmek için klinik denemelerin sonuçlarını beklemek gerektiğini belirtti.

Anahtar Kelimeler: