Yakalandığı lösemi (kan kanseri) ile hepatit-B ve C hatalıklarını yenen daha sonra annesinden alınan böbreğin nakledildiği hasta tekrar hayata tutundu. Hastanın, kanseri yenerek böbrek nakli olan ilk hasta olduğu belirtildi. Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yaşayan Bekir ve Müfide Özden çiftinin 3 çocuğundan biri olan Oktay Özden’e (35) 9 yaşında böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Bir süre tedavileri devam eden Özden, 15 yaşında diyalize girmeye başladı. Özden’e 1993’te hepatit-B ve C tanısı konuldu. Diyalize girmeye devam eden Özden, o dönemde böbrek nakli olmak istedi. Ancak doktorları nakil olması durumda hepatit-B ve C hastalığından dolayı vücudun böbrekleri kabul etmeyeceğini, geri atacağını söyledi. Bu süreçte diyalize girmeye başlayan Özden’e bir kötü haber de 27 yaşında geldi. Özden’e 2007 yılında lösemi teşhisi konuldu. Teşhisin ardından 6 ay boyunca 4 kür kemoterapi alan Özden, tedavinin olumlu sonuç vermesinin ardından 2 yıl düzenli olarak kontrol edildi. Kontroller sonucunda lösemiyi tamamen yendiği tespit edilen Özden, nakil olmaya karar verdi. hepatit-B ve C hastalıkları da kontrol altına alınan Özden, Antalya Özel Medical Park Hastanesi’ne böbrek nakli için başvurdu. Burada yapılan tetkiklerin ardından nakle engel bir durumun olmaması üzerine anne Müfide Özden’den (60) alınan böbrek, Prof. Dr. Alper Demirbaş ve ekibi tarafından Oktay Özden’e nakledildi. Özden, naklin ardından annesinin böbreğiyle hayata yeniden tutundu. Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Alper Demirbaş, Oktay Özden’in hem kendileri için hem de organ nakli için son derece önemli bir hasta olduğunu ifade etti. Organ nakli yapılan hastalar arasında Özden’in nadir görülen bir hasta olduğunu belirten Demirbaş, “Oktay yaklaşık 20 yıldır diyalize giriyordu. Bu sürece içerisinde hepatit-B ve C hastalığına yakalandı. Bunlara ek olarak lösemi yani kan kanseri hastalığına yakalanmıştı. Lösemiyi tamamen yendikten sonra 20 yıllık diyaliz sürecinin sonunda annesi tarafından bağışlanan bir böbrekle kendisine böbrek nakli yaptık. Şu anda yakalanmış olduğu lösemiden tamamen kurtulmuş, diyalizden kurtulmuş durumda hepatit-B ve C kontrol atlında. Karaciğere herhangi bir zarar vermemiş durumda.” diye konuştu. Demirbaş, Özden’in bu kadar hastalığı atlattıktan sonra hayatta kalmasının kendileri için çok önemli olduğunu kaydetti. Özden’in hastanelerinde yapılan 4 bin 400 böbrek nakli içinde lösemiyi yenen tek hasta olduğunu belirten Demirbaş, “Dünyada da yaptığımız araştırmalarda böyle bir bilimsel bir yayına rastlanmadı. Kanser hastalarında hastalığın ciddi anlamda tedavi edildiğini görürsek nakil yapılabilir.” dedi. 35 yaşına kadar çeşitli hastalıklarla uğraşan Oktay Özden, yaşadıklarını ‘mucize’ olarak nitelendirdi. “Allah istedi mi her şey oluyor.” diyen Özden, zor bir geçirdiğini kaydetti. Doktorların kendisine ‘her baba yiğidin harcı değil’ dediklerini belirten Özden, “Hayata sıkı sıkı tutunarak umudumuz yitirmeden yendik. Sabredeceğiz, umudumuzu kırmayacağız. Böyle bir aileye sahip olduktan sonra önce inancımızla beraber yaparız.” dedi. Özden, en çok doya doya patates kızartması yemeyi ve su içmeyi özlediğini kaydetti. Oğluna böbreğini veren anne Müfide Özden, “Oğluma ikinci bir hayat verdiğim için çok mutluyum. Önce Allah'a, sonra hocalarıma emanet ettim. 20 yıldır hep dua ettim acısını gösterme diye. Allah’ım kabul etti. Hep içimde yaşadı. Onu işe gönderir gibi haftada 3 gün diyalize gönderdim. Allah’a şükür.” dedi. Anne Özden, 2007 yılında, Tavşanlı’da, oğlunun lösemi tedavisinde gösterdiği destekten dolayı yılın annesi seçildiğini söyledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz