Kanserimiz batılı!

Özellikle meme ve kolon kanserindeki artışları, beslenme düzeni ve yaşam şekline bağlayan kanser uzmanları, “Amerikan mutfağı moda oldu. Böylelikle kanserlerimiz de batılı… Kendi mutfağımıza dönelim. Akdeniz mutfağı bizi kanserlerden korur” diyorlar.

MMOF(Akdeniz Çok Disiplinli Onkoloji Forumu) Kongresi’nde biraya gelen Bilim Üniversitesi’nden Medikal Onkolog Prof. Dr. Gökhan Demir ve Güney Kaliforniya Üniversitesi Norris Kanser Merkezi Direktörü Prof. Dr. Heinz Josef Lenz, kolon kanseri konusunda sorularımızı cevapladı:

Kolon kanserinde de bir artış söz konusu mu? Bunu neye bağlıyorsunuz?

Maalesef kolon kanserinin Türkiye’de görülme sıklığı arttı. Çünkü Türkiye’de kanser profili değişiyor. Toplumumuz batılı tipi beslenmeye başladığı için batılı tipi kanser türlerinde artış gözleniyor. Bu kanser türlerinin başında meme kanseri ve kolon kanserini söyleyebiliriz. Özellikle kolon kanserinde hem kadın, hem de erkeklerde ciddi bir artış söz konusu. Bunun en büyük nedenlerinin başında, geleneksel mutfağımızdan yani Akdeniz tipi beslenmeden giderek uzaklaşmamız geliyor. İşlenmiş gıdalar, hazır yiyecekler ve fast food’a yönelmiş olmamız! Büyük avantajları olan bir coğrafyada yaşıyoruz. Akdeniz diyetini kullandığımız sürece kalın barsak kanseri riski de azalmış olur. Kalın barsak kanserlerinde, Türkiye’de sıklığı artmakla birlikte erken teşhis edildiğinde tam şifa mümkündür. Bu nedenle 45-50 yaş arası her bireyin mutlaka kolonoskopi yaptırması gerekir. Hastalık polip dönemindeyken saptandığında başka bir tedaviye gerek kalmadan basit bir operasyonla alınarak tedavi edilebilir. Kolon kanserinin artışıyla ilgili tam bir rakam verilememekle birlikte geçmişte mide kanseri vakaları daha çokken, günümüzde kolon kanseri vakalarının mide kanserinden çok daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.

Reklam
Reklam

GÜNDE 5 PORSİYON MEYVE VE SEBZE

Kolon kanserinden korunmak için ne yapmamız gerekiyor?

Kalın barsak kanseri riskini azaltmak adına şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz. Akdeniz tipi beslenme burada çok önemli. Yani günde 5 porsiyondan az olmamak kaydıyla sebze ve meyve yemek çok önemli. Zeytinyağlı tüketimini ön planda tutarak et tüketimini haftada iki ya da üç porsiyon ile sınırlı tutmak ve hayvansal yağ tüketimini minimuma indirmek gerekir. Ayrıca, ülkemizde oldukça fazla yapılan mangalda et pişirme alışkanlığından vazgeçmemiz gerekiyor.
Mangal, mide ve kolon kanseri riskini tetikliyor. Tuzlanmış gıdalardan uzak durmak da önemli. İşlenmemiş ham gıdaları tüketmek kalın barsak riskini azaltıyor. Bütün kanserlerde olduğu gibi, ideal vücut kitle indeksinin yani kas/yağ oranının korunması ve egzersiz yapmak da kolon kanserini önlemekte oldukça önemli! Günlük 30-40 dakikalık yürüyüşler yapmak bunun için yeterli. Özel bir yiyecek önermiyorum ancak her türlü meyve ve sebzeyi mevsiminde ve taze olarak tüketmek gerekiyor.

Reklam
Reklam

AMERİKALI DOKTORDAN, AKDENİZ MUTAĞI ÖNERİSİ

Kolon kanserinde “kişiye özel tedavi” yaklaşımında, dünyada en önemli bilim adamlarından biri olan Prof. Dr. Lenz ise, tedaviye yönelik yeni gelişmeleri anlattı:

"Çok heyecan verici bir dönem yaşıyoruz. Çünkü ilk defa moleküler genetik özelliklere bakarak tedavileri belirleyebiliyoruz. Bu tedavilerin belirlenmesiyle beraber hastaların tedaviye yanıt oranını ve sağ kalım oranını artırıyoruz. "

“Kişiye özel kanser tedavisi” ile neyi kastediyorsunuz? Genlerin özelliklerine bakılarak kişiye özel bir tedavi mi uygulanıyor?
Moleküler genetik özellikleri tanıdıkça, bildikçe daha uygun bir tedavi uygulayabiliyoruz. Bu şekilde hem hastanın tedavi şansı artıyor hem de tedaviden kaynaklanan yan etkiler minimuma iniyor.

Başarı oranları ne kadar artıyor bu şekilde?
Bundan 5 yıl önce karaciğer metastazı ile gelen hastanın tedavisi mümkün değildi. Ancak bugün sadece karaciğer metastazı ile başvuran hastalarda genetik testlerle uygun kemoterapi ve uygun molekülü seçebilirsek bu hastaları da şifaya kavuşturabiliyoruz. Kolon kanserinde kişiye özel tedaviyle ciddi bir yol kat edildiğini söyleyebiliriz. Yakın zamanda yeni hedefli tedavilerle birlikte başarı oranları giderek artacaktır.

Reklam
Reklam

Kolon kanserinin belirtileri nelerdir?
Öncelikle kolon kanserinin önlenebilir bir hastalık olduğunu unutmayalım. Çünkü kolonoskopi ile erken evrede teşhis edilebiliyor. Kolon kanseri 5, 10, 15 yıllık periyotlarla ilerliyor. Bu nedenle 50 yaşından sonra tüm kadın ve erkeklere önerim 5 veya 10 yılda bir kolonoskopi yaptırmaları. Ancak ailenizde kolon kanseri vakası varsa 50 yaşından önce kolonoskopi yaptırmalısınız. Yani ailenizde kolon kanserine yakalanılan yaştan 10 yıl önce yaptırmak gerekiyor. Eğer ailede 40 yaşında kolon kanserine yakalanan biri varsa 30 yaşında kolonoskopi yaptırmak uygun olur. Kolon kanserinin belirtileri ise; dışkılamanız normal değilse ve düzensizleşmişse, dışkıda kan varsa, karın bölgenizde tarif edilemeyen bir ağrı varsa kolonoskopi yaptırmanızı öneririm.

Kolonoskopiyle erken tanı mümkün mü?
Kolon kanserini önlemek için önemli bir tarama olan kolonoskopi taraması yapılan ülkelerde kolon kanseri vakaları azalıyor. Özellikle Amerika ve Almanya’da bu tarama sayesinde vaka sayısının ciddi bir şekilde önlendiği söylenebilir. Bu nedenle ülkeler vatandaşlarını 50 yaşından itibaren kolonoskopi yaptırmaya yönlendirmeli, onları yüreklendirmelidir. Bu sayede kolon kanseri % 100 önlenebilir.

Reklam
Reklam

KRAS TESTİ, KOLON KANSERİ TEDAVİSİNE YÖN VERİYOR

Tedaviye yönelik son yenilik nedir?

Kolon kanseri diğer kanser türlerinden tamamen farklıdır. Onkoloji biliminin, üzerinde en çok çalıştığı kanserlerden biri. Kolon kanserinde alınan parçayı moleküler olarak inceleyerek kanserin nasıl hareket edeceğini anlayabiliyoruz. Yani tümör agresif mi yoksa değil mi görebiliyoruz. Böylece akıllı moleküllerle “hedefli tedaviler” planlıyoruz. Tümörün genetik yapısı hakkında bilgi vererek uygulayacağımız ilacı seçmemize yardımcı olan KRAS testi sayesinde kişiye özel tedavi uygulayabiliyoruz.
20 yıl önce ileri evre kolon kanseri hastalarının ortalama 6 ay sağ kalım süreleri varken, kişiye özel tedaviler ile en ileri evre kanserlerde bile hastalara ortalama 32 aylık sağ kalım şansı sağlanmaktadır. Bir başka deyişle, kolon kanserinde ilaç deneme metodu ortadan kalkmıştır.

“BEN DE AKDENİZ MUTFAĞI ÖNERİYORUM!”

Nelere dikkat etmek gerekir?

Alkol almak ve egzersiz yapmamak en büyük risk faktörlerindendir. Haftada iki kez en az 20 dakika yürüyüş yapmak ve alkol alımını minimumda tutmak bile bizi kolon kanserinden korur.
Kolon kanserinde sağlıklı yiyecekler yani Akdeniz diyeti önemli! Taze sebze ve meyve tüketilmesini öneriyorum.

Reklam
Reklam

KOLON KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR

  • Rektumdan kan gelmesi (rektal kanama), gaitanın kanla bulaşık olması,
  • Sık sık tuvalete çıkma isteği, buna rağmen tam boşalamama hissi,
  • Tuvalete çıkma alışkanlığında değişiklik (Kabızlık-ishal durumlarının ortaya çıkması),
  • Kansızlık (anemi),
  • Karında gaz ağrıları,
  • Gaitanın eskiye oranla incelmesi,
  • İzah edilemeyen zayıflama

Bu belirtilerden herhangi birinin 1 - 2 hafta devam etmesi veya aralıklarla tekrarlaması durumunda mutlaka hekime başvurulmalıdır.

Anahtar Kelimeler: