SAMSUN (İHA) - Samsun Devlet Hastanesi İç Hastalıkları ve Kan hastalıkları (Hematoloji) Uzmanı Doç. Dr. İrfan Kuku, kansız kişilerde çabuk sinirlenme ve fiziksel fonksiyonlarda etkilenmenin ortaya çıktığını söyledi.
Bir insanın kandaki hemoglobin miktarının cinsiyetine ve yaşına göre normal olarak kabul edilen değerlerin altına inmesine anemi (kansızlık) denildiğini belirten Doç. Dr. İrfan Kuku, erişkin bir erkekte hemoglobin miktarının 14 g/dl, kadında ise 12 g/dl'nin altında olması kansızlık olarak kabul edildiğini ifade etti. Günümüzde kansızlığın birçok nedeni olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Kuku, "Kansızlık normal bir durum olmayıp vücudumuzdaki bir bozukluğun ya da bir hastalığın habercisidir. Bu nedenle bir insanda kansızlık tespit edildiği zaman, kansızlığa yol açabilecek tüm nedenlerinin araştırılması gerekmektedir. Toplumumuzda kansızlıkların en sık nedenleri adet düzensizliği ve mide bağırsak hastalıklarına bağlı oluşan kan kayıplarıdır. Bunun yanında kemik iliğinin ve dalağın birçok hastalığı da önemli kansızlık nedenleridir. Yaşın ilerlemesi ile birlikte kansızlık nedenleri arasında daha ciddi hastalıkların görülme sıklığı artmaktadır. Kansızlığın tedavisi alttaki hastalığa bağlı olarak aylarca hatta bazen ömür boyu sürebilmektedir" dedi.
Kansız hastalarda tedavinin başlıca iki bölüme ayrıldığını ifade eden Doç. Dr. İrfan Kuku, "Bunlardan biri kansızlığın kendisinin tedavisi diğeri de kansızlığa neden olan hastalığın tedavisidir. Özellikle yaşlı hastalarda artmış kalp damar hastalıklarından dolayı kansızlığın tedavisi oldukça önem arz etmektedir. Kansız hastalarda kansızlığın nedenini öğrenmeden kan ilacı kullanmak veya hastaya kan vermek çok doğru değildir. Bu durum kısa bir süre için fayda sağlasa da, uzun vadede hastaların zararına olabilir. Çünkü kansızlığın tedavisi ile kaybedilen zaman, kansızlığa neden olan hastalığın ilerlemesine ve telafisi zor sağlık problemlerinin doğmasına yol açabilir. Kansızlığı olan hastaların mutlaka doktorlarından kansızlıklarının nedenlerini öğrenmeli ve bilinçsiz ilaç kullanmaktan kaçınmaları gereklidir. Hafif kansızlığı olan hastalar genellikle bariz belirti vermezler ve bu hastaların kansızlıkları rutin kan sayımı sırasında tespit edilir. Daha ciddi kansızlığı olan hastalarda ise kansızlığın derecesi ile ilgili olarak değişik şikayet ve belirtiler ortaya çıkar. Bunların bazılarını halsizlik, çabuk yorulma, baş ağrısı, baş dönmesi, güçsüzlük, iştahsızlık, iş yaparken göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, huzursuzluk, solukluk, çok üşüme, ağız kenarında çatlaklar, tırnaklarda kolay kırılma oluşturur. Ayrıca kansız kişilerde çabuk sinirlenme ve zihinsel fonksiyonlarında etkilenme olabilir" diye konuştu.
Kansızlığın bir hastalık olmaktan ziyade, başka bir hastalığın işareti olarak kabul edilmesi gerektiğini kaydeden Doç.Dr. Kuku, "Bu nedenle kan sayımında kansızlığı (hemoglobin düşüklüğü) saptananlar yukarıdaki şikayet ve ya belirtileri olmasa bile erken tanı için hematoloji (kan hastalıkları) polikliniğine müracaat etmeleri hastaların yararınadır. Hastanemizin hematoloji polikliniğinde kansızlığa yönelik birçok inceleme ve araştırma yapılmaktadır. Samsun ve çevresinde yaşayan tüm vatandaşlarımız istedikleri takdirde doğrudan hematoloji polikliniğimize başvurabilirler. Ayrıca kansızlık tespit edilen vatandaşlarımız kansızlıklarının nedenlerini öğrenip takip ve tedavisini de yaptırabilirler" şeklinde konuştu.