İSTANBUL (İHA) - Prof.Dr. Arif Verimli, "Sosyopsikolojik, ekonomik, eğitim ve işsizlik gibi faktörler günümüzdeki hukuk dışı davranışların doğmasına neden olmuştur" dedi.
Son günlerde artan kapkaç ve hırsızlık olayları konusunda İHA'nın sorularını cevaplayan Prof.Dr. Arif Verimli, sorunun kaynağının eğitimsizlik olduğunun altını çizdi. Türkiye'de son 30 yılda yaşanan göç olaylarına dikkat çeken Verimli, "Sosyoekonomik değişiklikler sonucunda kırsal alanlardan kentlere büyük oranda göç oldu. Bunun sonucunda da şehirlerde beklenenin çok üstünde plansız bir büyüme oldu. Kentlere göçen insanların çok çocuklu ve ekonomik yönden güçsüz olması, yeterince eğitim almamış olmamaları, çok önemli sosyolojik değişikliğin parçasıdır. Gelişmiş toplumlarda insanlar iş değişikliği yüzünden ikametgah değiştirirken, kırsal alanlardan kentlere ise iş bulabilme ümidiyle çok büyük göçler olmuştur" dedi.
Prof. Dr. Verimli, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşayan insanların, terör nedeniyle büyük kentlere göçtüklerini belirterek, "Bizim kentlerimizin plansız bir şekilde büyümesi sonucunda da büyük bir nüfus potansiyeli oluştu. Kırsal alandan kente göç eden insanlar, istedikleri, hayal ettikleri yaşama ulaşamadılar. Evlere giren büyük medya gücü de, bu insanlarımızı varlıklı insanlara karşı suça yöneltti ve insanlar; ulaşamadıkları, alamadıkları bir şeye sahip olmak için suç işlemeye başladı. Bütün bu sosyopsikolojik, ekonomik, eğitim ve işsizlik gibi faktörler günümüzdeki hukuk dışı davranışların doğmasına neden olmuştur" diye konuştu.
Prof.Dr. Arif Verimli, gasp ve kapkaç olaylarına maruz kalan kişinin, hayatının geri kalan kısmında büyük sıkıntılar yaşayabileceğini söyledi. Bu sıkıntının ömür boyu sürebilme ihtimali bulunduğunu da belirten Verimli, "Bu tip olaylara maruz kalan özellikle bayanlar, ömür boyu sürecek travmatik sorunlarla karşı karşıya kalabilirler. Bu kişilerde, insanlara karşı güvensizlik oluşur. Bu tip olaylar zengin insanlarda küçük bir anı olarak kalırken, dar gelirli insanlarda, örnek olarak üç aylığını çekmiş bir emekliyi düşünürsek, bu çok uzun sürecek travmatik vakalara neden olur. Tek başına kalamazlar. İnsanlarla iletişim sorunu yaşarlar. Kapkaça maruz kalan insanlarda, bireylere ve topluma karşı güvenliksizlik oluşur" ifadelerini kullandı.
Verimli, bu tip olayların çocuklar üzerinde de büyük travmatik etkileri olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
"Bir çocuk gece evde kaldığı zamanlarda bir kişiyi gördüğü zaman, karanlıktan korkar, gördüğü kişi yakını dahi olsa şok yaşayabilir. Bu türlü olaylar muhtemelen çocuğun hayatının tamamını kapsar. Bu durum genç kızlarımız için genç erkeklerimiz için de aynıdır ama güven duygusuna ihtiyaç duyan çocuklarda bu hadise, olaylardan sonra da stres ve güvensizlik altında yaşamalarına neden olur. Büyük psikolojik sorunlar, ağır depresyonlara neden olabilir. Böyle bir olaya maruz kalan bireyler, kendilerinin topluma karşı duydukları güvensizliği çocuklarına da yansıtacaklardır. Çocukları daha pasif yetişecektir. İnsanlara bir korku ve karamsarlıkla yaklaşacaklardır. Bireyler çocuklarını sürekli bu yönlerde telkin ettikleri için toplumdaki sosyal ilişkileri daha zayıf olacak ve çocukta psikolojik sorunlara neden olacaktır. Bu nedenle bu tür olaylara maruz kalan bireyler, mutlaka bir uzmanın yardımını almalı. Uzmanlarla bu sorunlarını halletmelidirler".
"Bu tip olaylar nasıl çözülebilir?" sorusu üzerine Arif Verimli, "Bu suçları işleyen insanlar, özellikle kırsal alanlardan kentlere göç eden insanlardır. İdeallerine, akıllarında kurdukları yaşama ulaşamadıkları için varlıklı insanlara karşı bir saldırı eğilimi içine girmişlerdir. Kendi ideallerindeki yaşamı kurmak için hukuksuzluğa başvurmuşlardır. Bunu çözmenin yolu ise sadece polisiye tedbirlerle olmaz. Bütün bilim dallarının bu konuda çalışması gerekir. Suçtan korkmadan, suçun üzerine gidilmesi şart" dedi.