Karabük’te proloterapi tedavisinin ilki yapıldı

Geleneksel ve tamamlayıcı tıp tedavilerinden olan ve vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gören proloterapi tedavisi, Karabük’te ilk defa Özel Medikar Hastanesinde uygulandı.Vücudun kendi kendini tamir etmesi için vücuda enjekte yardımı ile yapılan ve son dönemlerde popüler olan proloterapi tedavisi, ilk defa Medikar Hastanesinde uygulanmaya başladı.

Geleneksel ve tamamlayıcı tıp tedavilerinden olan ve vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gören proloterapi tedavisi, Karabük’te ilk defa Özel Medikar Hastanesinde uygulandı.
Vücudun kendi kendini tamir etmesi için vücuda enjekte yardımı ile yapılan ve son dönemlerde popüler olan proloterapi tedavisi, ilk defa Medikar Hastanesinde uygulanmaya başladı. Zayıflamış, aşınmış, yıpranmış, hasarlanmış, gevşemiş ve gücünü kaybetmiş tendon, ligament ve eklemlerde hücre ve doku yenilenmesine destek olan, dokularda yenilenme, çoğalma oluşturarak bu dokuların yenilenmesini ve eski gücüne kavuşmasını sağlayan bir tedavi yöntemi olan proloterapi tedavisi ile hastaların ameliyatsız rahatsızlıklarından kurtulmaları sağlanıyor. Karabük’te daha önce diz ağrıları tedavisinde uygulanan bu yöntem artık bel ağrıları için de kullanılmaya başladı.

Reklam
Reklam

“Bu tedavi ağrı kesici bir tedavi değil”
Proloterapi tedavisi hakkında bilgi veren Uzman Dr. Necdet Çatalbaş, yöntemin son dönemde popüler olan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları içerisinde bulunduğunu belirterek, “Aslında uzun yıllardır uygulanmakta bir tedavi ama ülkemizde yeni yeni popüler olmakta. Bir çeşit enjeksiyon yöntemi. Proloterapi yöntemi ile değişik maddelerin vücutta özellikle bağların kemiğe yapıştığı noktalara, tendonların kemiğe yapıştığı noktalara yaparak orada küçük bir enflamasyon oluşturup vücudun kendi kendini tamir etme mekanizmalarını hayata geçiriyoruz. Burası önemli çünkü vücut kendi kendini tamir ediyor. Bizim verdiğimiz dışarıdan maddenin tedavi anlamında vücuda bir etkisi yok. Vücut tamamen kendini tamir ediyor. Doğal yollarla iyileşmiş oluyor. Bu tedavi ağrı kesici bir tedavi değil. Biz orada bağları tedavi ettiğimiz zaman eklemleriniz tekrardan o eski halini almaya başlıyor. Öyle olduğunda otomatikman hem ağrı azalıyor hem de eklemlerin fonksiyonları düzelmiş oluyor. Dolayısı ile yaptığımız tedavi ağrı kesici tedavi değil, tedavi için tedavidir. Bu manada çok değerli bir tedavidir” dedi.
Çatalbaş, proloterapi tedavisinin Karabük’te daha önce dizde uyguladıklarını ama belde ilk defa uygulayacaklarını ifade ederek, bundan sonra da rahatsızlıkları olan hastaları bu tedavi yöntemi ile daha kısa sürede etkili bir şekilde tedavi olmalarını sağlayacaklarını söyledi.

Reklam
Reklam

“Ameliyata gerek kalmaksızın bu rahatsızlıklarından kurtulabilmesini sağlayabilmekteyiz”
Tedavi yönteminin hangi rahatsızlıklarda kullanabileceğini anlatan Çatalbaş, “Bu tedavi yöntemi boyun fıtıkları, bel fıtıkları, diz ve kalça kireçlenmeleri, omuzlardaki kas yırtıkları, ayak ve el bilekleri sorunları dahil eklemlerle ilgili kas ve iskelet sistemi ile ilgili neredeyse tüm hastalıklarda uygulayabilmekteyiz. Böylelikle hastaların ameliyata gerek kalmaksızın bu rahatsızlıklarından kurtulabilmesini sağlayabilmekteyiz” diye konuştu.

“Proloterapi yöntemi ile şifa bulduğuna şahit oldum”
Bel fıtığı rahatsızlığı bulunan ve proloterapi yöntemi Karabük’te ilk defa kendisine uygulanacak olan 38 yaşındaki Çetin Yüce ise şunları söyledi:
“Bunu tedavi etme noktasında arayış içerisine girdim. Hocamla karşılaştım. Hocamla görüşmelerim sonucu proloterapi yöntemini öğrendim ve araştırmaya koyuldum. Detaylı bir araştırma sonucu bu yöntemin ameliyata göre daha mantıklı olduğunu, en azından denenmesi gerektiği sonucuna vardım. Asıl en büyük etken, bu belki Türkiye’de yeni biliniyor olabilir ama 15-20 yıl önce büyükbabama uygulanan bir yöntem aslında. Bizzat şahit oldum. Çok sancılı bir bel ağrısı şikayeti ile İstanbul’a gidip, oradan hiçbir şey olmamış gibi geri dönmesi çok şaşırttı beni. Aynı yöntemle, yani omurilik sistemine enjekte edilerek şifa bulduğuna şahit oldum. 90 yaşına yaklaştı ve hiçbir şikayet yaşamadı. En azından denenmesi noktasında karar vermemi sağladı.”

Reklam
Reklam