Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümü’nden Prof. Dr. Onur Yaprak, 3-9 Kasım Organ Nakli Haftası’na özel açıklamalarda bulundu. Organ bağışının artırılması için kamuoyunda bilgi eksikliğinin giderilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Onur Yaprak, 10 maddede karaciğer naklini anlattı. Toplumda naklin yaşlılıkta yapılmayacağı yönündeki yanlış inanışa dikkat çeken Prof. Dr. Yaprak, “Karaciğer nakli bebeklik çağından 70 yaş üstüne kadar yapılabilen bir ameliyat. Yalnızca 70 yaş üzerinde hastanın fizyolojik yaşı ve fiziksel kondisyon durumuna göre karar veriliyor. Dünyada nakil yapılmış en yaşlı hasta ise 79 yaşında” diye konuştu.
KARACİĞER NAKLİ KİMLERE YAPILIR?
Karaciğerin ağızdan alınan besinleri vücudun kullanabileceği karbonhidrat ve proteinlere dönüştürdüğünü belirten Prof. Dr. Onur Yaprak, karaciğerin görevlerini şu sözlerle anlattı:
“Karaciğer, kolesterol sentezi yapar, yağların sindirimi için safra üretir, kan pıhtılaştırıcı faktörleri, enzimleri ve diğer proteinleri üretir, vücuda zararlı olabilecek ilaç ve alkol gibi toksik maddeleri temizler, bağışıklık sistemini destekler. Akut karaciğer yetersizliği olanlara, sirozlarda belirli bir evreden sonra, karaciğerde doğuştan enzim eksikliklerine bağlı karaciğer dışı ağır hastalığa neden olan ve karaciğer nakliyle düzeltilebilen metabolik rahatsızlıklarda, bazı karaciğer kanserleri hastalarına karaciğer nakli yapılabilir.”
“CANLI VERİCİDEN NAKİL ORANI DAHA YÜKSEK”
Karaciğer nakli hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Onur Yaprak, “Basitçe hastalıklı veya işlev görmeyen karaciğerin ameliyatta tümünün çıkarılarak yerine sağlıklı bir karaciğerin monte edilmesi işlemidir. Nakil için gerekli karaciğer kadavra dediğimiz beyin ölümü gerçekleşmiş bir bağışçıdan ya da canlı vericinin karaciğerinin belirli bölümü alınarak temin edilebilir. Kadavradan nakil için yoğun bakımda yatan ve beyin ölümü olmuş olan bir donörün organlarının ailesi tarafından bağışlanmış olması gerekir. Ancak ülkemizde maalesef yeterli organ bağışı olmadığı için canlı vericiden nakiller yaygınlaşmıştır” dedi.
“60 YAŞ ÜZERİNDEKİ KİŞİLER VERİCİ OLAMAZ”
Alıcı ve verici arasında 4’üncü dereceye kadar kan ve hısım akrabalığı olması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yaprak, “Akrabalığın olmadığı ancak uzun süreli tanışıklık ve dostluk hallerinde durumun değerlendirilebilmesi için sağlık müdürlükleri bünyesinde yapılandırılan etik kurulların onayının alınması zorunlu. Vericinin yaşı 18 ve üzeri olmalıdır. Yaş ile birlikte karaciğerin yenilenme becerisi azaldığı için 60 yaş üzerinde verici adayı çok uygun değildir. Karaciğer vericisi adayı tamamen sağlıklı olmalıdır. Hiçbir ek ya da bulaşıcı hastalığı bulunmamalıdır. Karaciğerin yüzde 10’dan fazla yağlı olmaması gerekir. Alıcı AB grubu ise tüm gruplardan organ alabilir. Değilse verici ya alıcıyla aynı kan grubundan ya da verici 0 grubu olmalıdır. RH pozitif veya negatif olmanın önemi yoktur. Verici adayının uygunluğuna nakil merkezlerinde yapılan kapsamlı tetkikler sonucu karar verilir” diye konuştu.
“SAĞLIKLI KARACİĞERİN YÜZDE 70’İ ALINABİLİR”
Karaciğerin sağ ve sol lob olarak ikiye ayrıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Onur Yaprak, “Karaciğerin anatomik olarak ikiye ayrılmış olması, fonksiyon olarak birbirinden özgür çalışabilen iki ayrı karaciğer parçası elde etmemizi sağlar. Sağ lob karaciğerin ortalama yüzde 60-70’ını sol lob ise yüzde 30-40’ını oluşturur. Alıcının kilosuna göre karaciğerin sağı veya solu alınır. Sağlıklı bir karaciğer en fazla yüzde 70’ine kadar alınabilir. Kalan karaciğer kendisini 3 ay içinde eski hacmine büyütür. Verici ameliyatı ortalama 5 saat süren büyük bir ameliyattır ve verici ameliyatlarında ölüm riski yüzde 0,2-0,5’tir. Ortalama hastanede yatış süresi 7 gündür. Vericiler ortalama 1 ayda eski hayatlarına ve işlerine dönebilirler” ifadelerini kullandı.
BAŞARI ORANI YÜZDE 90’LARDA
Karaciğer naklinin Türkiye’de dünya standartlarının üzerinde bir başarı ile yapıldığını anlatan Prof. Dr. Onur Yaprak, “Nakil olan hastaların bir yıllık hayatta kalma oranı yüzde 90, 5-10 yıl ve üzeri hayatta kalma oranı yüzde 75’tir. Karaciğer nakli sadece bir ameliyattan ibaret olmayıp sonrasında ömür boyu bazı ilaçları kullanmak ve birkaç ayda bir doktor kontrolü gerektirir. Nakil sonrası herhangi bir komplikasyon gelişmediyse hastalar eski hayatlarına kısa süre içinde dönebilir. Türkiye’de SGK’lı ve yeşil kartlı hastaların organ nakli ameliyatları devletimiz tarafından karşılanır” değerlendirmesinde bulundu.