Karaciğerinden parça veren dayısı "süper kahramanı" oldu

Genetik hastalık yüzünden anne sütü dahil her türlü protein tüketmesi yasak olan Mert Ege, dayısından yapılan karaciğer doku nakliyle hayata tutundu - 7 yaşındaki Mert Ege: - "Dayıma teşekkür ediyorum, o benim 'süper kahramanım' oldu, ciğerini verdi" - Anne Havva Gökmen: - "Oğlum burada hiç bilmediği tatlarla tanıştı. Eti, balığı, yumurtayı ilk kez burada yedi. Normal ekmeğin tadını dahi bilmiyordu" - Organ Nakli Merkezi Koordinatörü Nilgün Bilal: - "Bizim asıl istediğimiz bu süper kahramanların, annelerin, babaların, dayıların değil, hayatını kaybeden kişilerin olmasıdır"

AYŞE YILDIZ - Genetik hastalık nedeniyle anne sütü dahil hiçbir protein türünü tüketemeyen Mert Ege Gökmen, "Süper kahramanım" dediği dayısından yapılan karaciğer doku nakliyle can aşısı oldu.

Denizli'de yaşayan Havva ve Önder Gökmen çiftinin oğlu 7 yaşındaki Mert Ege, doğumdan sonra durmadan ağladığı için hastaneye götürüldü.

Doktorlar, Ege daha altı günlükken anne sütü verilmemesini önerdi. Topuk kanından alınan örneklerden, 24 günlükken dünyada çok nadir görülen bir çeşit genetik rahatsızlık olan MSUD'a (Maple Syrup Urine Disease: Akçaağaç şurubu, kokulu idrar hastalığı) yakalandığı tespit edildi.

Reklam
Reklam

Sadece mamalarla büyütülen, anne sütü dahil hiçbir çeşit protein besini vücuduna girmeyen Mert Ege'nin hastalığı gün geçtikçe ilerledi.

Bir süre önce Antalya'daki Akdeniz Üniversitesi Hastanesine başvuran Mert Ege'nin ailesine karaciğer nakli yapılması gerektiği bildirildi. Anne ve babanın dokuları uymayınca bir tekstil fabrikasında çalışan dayı Musa Mesci (28) gönüllü oldu.

Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı başkanlığındaki ekip, Mert Ege'ye, karaciğer doku nakli yaptı. "Süper kahramanım" diye hitap ettiği dayısından yapılan nakille hayata tutunan çocuk, hastanede ilk kez et, süt, pasta yemenin keyfini yaşadı.

- "Ekmeğin tadını dahi bilmiyordu"

Hayallerini kurduğu pastadan, hamburgerden tadan, ilk kez süt içen Mert Ege, AA muhabirine, hastalığından dolayı her zaman sebze meyve tüketmek zorunda kaldığını söyledi.

Ameliyatının başarılı geçtiğini belirten Mert Ege, "Dayıma teşekkür ediyorum, o benim süper kahramanım oldu, ciğerini verdi. Ameliyat olunca her şeyi yemeye başladım. Hastanede tavuk, et, pasta yedim, harikaydı." diye konuştu.

Reklam
Reklam

"Süper kahraman" Musa Mesci de tereddüt etmeden yeğenine ciğerinden parça verdiğini ifade ederek, nakil sürecinde hastane doktorlarının ve eşinin en büyük destekçisi olduğunu dile getirdi.

Tetkiklerde dokuları uyumlu çıkınca mutlu olduğunu vurgulayan Mesci, "Hiç tereddüt etmedim, yeğenim benim canım. Artık yüzü gülüyor." dedi.

Havva Gökmen ise 7 yıldır proteinden uzak beslenen oğlu için İstanbul'dan kargoyla özel besinler getirttiklerini aktardı.

Evladının hastalıktan kurtulması için karaciğer naklinin şart olduğuna karar verildiğini dile getiren Gökmen, "Organ ve doku nakil listesinde bekledik. Eşimin de benim de dokularım uymadı. Kardeşim oğluma ciğerini vererek hayatını kurtardı. Oğlum burada hiç bilmediği tatlarla tanıştı. Eti, balığı, yumurtayı ilk kez burada yedi. Normal ekmeğin tadını dahi bilmiyordu. Bundan sonra hayatımız daha güzel olacak, çok mutluyuz." diye konuştu.

- "Dünyada nadir görülen bir hastalık"

Organ Nakli Merkezi Koordinatörü Nilgün Bilal de Mert Ege'nin süper kahramanı dayısı sayesinde sağlığına kavuştuğunu ve ikisinin de sağlıklı olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

"Bizim asıl istediğimiz, bu süper kahramanların annelerin, babaların, dayıların değil, hayatını kaybeden kişilerin olması. Süper kahramanlarımız toprağa gömülen organların sahipleri olsun." diye çağrısında bulunan Bilal, Mert Ege gibi çok sayıda çocuğun, binlerce hastanın organ beklediğini belirtti.

Merkezin Müdürü ve Başhekim Prof. Dr. Bülent Aydınlı ise MSUD'un dünyada çok nadir görülen bir hastalık olduğunu, bu tip vakalarda proteinlere karşı intolerans oluştuğunu dile getirdi.

"Mert Ege, hayatı boyuca hiç protein ve protein ürünü yememiş bir çocuk. Karaciğer nakliyle bu rahatlığı sağladık. İleride oluşabilecek sıkıntıları önlemiş olduk. Hastamız iyi durumda." diyen Aydınlı, hastane olarak güçlü teknolojik altyapı ve tecrübeli hekimlerle her türlüğü hastalığın tedavisini sağlayabildiklerini anlattı.

Anahtar Kelimeler: