Türkiye'ye çay Rusya'dan 80 yıl kadar önce çayın tohumu getirilerek başlatılmış. İlk olarak Yalova bölgesinde bir çalışma yapılmış. Fakat istenilen sonuç tam olarak alınamamış
Daha sonra Rize bölgesinde denemeler yapılmış ve başarılı sonuçlar alınmış. Bunun üzerinde bu bölgede çay üretimi hızlanmaya başlamış.
Karali Çay Genel Müdürü Mustafa Karali, Karadeniz Çayını dünyada diğer çay üretim merkezlerinden farkını şöyle anlatıyor: “Dünyanın nerdeyse hiçbir bölgesinde çay bahçelerinin üzerine kar yağmaz.
Sadece Doğu Karadeniz bölgesinde çay bahçelerinin üzerine kar yağar. Çay bitkisinin üzerine yağan bu kar bitkinin üzerinde oluşabilecek her türlü zararlı haşereleri ve etkenleri öldürür. Bunun doğal yolla olması çok önemlidir. İşte bu yüzden Rize’deki çaylar kalitelidir ve doğaldır.
Örneğin Ekvatora yakın ülkelerde çay bitkilerinin üzerinde 21 gün sonra böceklenme başlar. Eğer zirai ilaç kullanmazsanız böcek bitkiyi yer, bitirir. Rize’de doğal ortamın ısısınında da çay üretimine çok uygun olması kalitesine olumlu etki yapıyor diyebiliriz. Çay ülkemizde Rize’nin dışında Giresun, Trabzon ve Artvin civarlarında da üretilmektedir.”
Türkiye’de üretilen Çay yerli tüketim ihtiyacına cevap verebiliyor mu? Ülkemizde Çay ithalatı var mı?
Karali Çay Genel Müdürü Mustafa Karali, bu konuda şunları söyledi: “Türkiyede yeterli derecede çay üretiliyor. Türkiye’de üretilen Çay yerli ihtiyacın tamamına cevap verebilecek düzeydedir. Buna rağmen zaman zaman ülkemize resmi olmayan yollardan sokulan kaçak çaylar sektörün en büyük sorunu haline gelmiştir. Bu durum bir yandan üreticileri zor durumda bırakırken, diğer yanda sanayiciler ve tüketicilerde bundan çok olumsuz etkilenmektedir. İçeriği ve kalitesi şüpheli bu kaçak çaylar ülkenin ekonomisine zarar vermekle kalmıyor, insanların emeğine hatta sağlığına dahi zarar vermeye başlıyor.”
Organik çay konusunda Karali Çay iddialı mı? Organik Çay üretimine ne zaman başladınız?
Yurt dışında yaptırdığımız Pazar araştırmalarında ülkemizin özellikle dökme çaylar konusunda ki satış şansının çok az olduğunu gördük. Bir de bu çayları Afrika, Hindistan, Çin gibi ülkeler ucuz işçilikten ve vergi avantajlarından kaynaklanan nedenlerden dolayı bizden daha avantajlı üretiyor. Türkiye’ye göre daha ucuza mal ediyorlar. Bu şartlarda doğal olarak dünya pazarına açılma şansınız da kalmıyor.
Türkiye’de üretilen dökme çaylar dünya pazarında itibar görmüyor. Bunun üzerine ‘Ne Yapabiliriz?’ sorusuna cevap aradık ve incelemeler sonucunda önümüze gelen Organik Tarım ile ilgili proje ilgimizi çekti. 2000 yılında başlattığımız Organik Çay Tarımı konusundaki araştırmalarımızı 2005 yılında Organik Çay Tarımı iznini alarak ileri noktaya taşıdık.
Bu iznin Türkiye’de ilk olarak Karali Çay tarafından alınması ise bizim için ayrı bir gurur kaynağı oldu. Böylece organik tarıma başlamış olduk. Japonya’ya, Almanya’ya ve Amerika’ya organik çaylarımızı gönderdik. Türk Çayı’nı Organik Çay ile birlikte dünya pazarında tanıtmak ve hak ettiği noktaya ulaştırmak için Karali Çay yoğun bir çalışma yürütüyor.