Karadeniz için tehlike çanları! Olması gereken sıcaklığı aştı: Hidrojen sülfür 30 yıl önceki seviyede...

Karadeniz’de incelemelerde bulunan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü bilim insanları, deniz suyunun olması gerekenden sıcak olduğunu açıkladı. Araştırmalarda denizdeki hidrojen sülfürün 30 yıl önceki seviyelerde olduğu sonucuna ulaşılırken, tedbir alınsa bile bunun cevabının alınmasının yüz yılları bulabileceği kaydedildi.

Bilim-2 Gemisi ile aralık ayı boyunca Karadeniz’de incelemelerde bulunan Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü bilim insanlarının ilk bulguları endişelendirdi. Elde edilen verilere göre deniz suyunun 12-13 derecelerde olduğu ve olması gerekenden çok daha sıcak olduğu belirtildi.

Dünya Gazetesi'nden Başak Nur Gökçam'ın haberinde, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ve Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Yücel liderliğinde yürütülen araştırma kapsamında, ODTÜ Bilim-2 Gemisi ile çıkılan seferde 30 gün boyunca birçok parametrede çeşitli incelemeler yapılarak, numuneler alındı.

Reklam
Reklam

Araştırmaya ilişkin konuşan Yücel, İstanbul Boğazı'ndan itibaren Gürcistan sınırına kadar Karadeniz'de Türkiye'ye ait alanı taradıklarını, elde edilen örnek ve verilerin analizine, enstitüye bağlı laboratuvarda başlandığını ve ilk sonuçları aldıklarını belirtti. İlk bulguların bilgisini paylaşan Yücel, “Karadeniz'de kış koşulları nedeniyle soğuk bir deniz bulmayı umuyorduk, 8-9 derecelerde, en azından 10 derece bir sıcaklık bulmayı beliyorduk ama 12-13 dereceye varan yüzey sıcaklıklarını gözlemledik" dedi.

HİDROJEN SÜLFÜR 30 YIL ÖNCEKİ SEVİYELERİNDE

Karadeniz’e yapılan seferler esnasında ayrıca hidrojen sülfür konusunda da detaylı örneklemeler yaptıklarını belirten Yücel, "Şu anki bulgularımıza göre 20-30 yıl önceki seviyelerinde duruyor. İlginç bir şekilde oksijenin sıfırlandığı derinlik değişiyor ama hidrojen sülfürün başladığı derinlik stabil gibi. Bunları anlamaya çalışacağız. Birçok ölçüm yaptık. Ama en azından hidrojen sülfür açısından baktığımızda haberlerin, kötünün iyisi olduğunu söyleyebiliriz. Yazın seferi tekrarlayacağız ve yaz ile kış sonuçlarıyla tam resmi ortaya koyacağız” dedi. Marmara ve Akdeniz’in aksine Karadeniz’in yüzey sularının aralık ayında karbondioksit çekmeye devam ettiği bilgisini de paylaşan Yücel, bunun uzun dönemli bir karbon tutma, yutma, yakalamaya tekabül edip etmediğini ek analizlerle anlayacaklarını söyledi.

Reklam
Reklam

BALIKÇILIĞI OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR

Karadeniz'de yüzey sıcaklıklarının yüksek seyrettiğine dikkat çeken Yücel, “Yüzeyin hemen altında daha soğuk bir tabaka bulurduk, bu bilimsel olarak 'soğuk ara tabaka' olarak geçiyor. Yüzey 8 dereceyken orası 6-7 dereceye iner ama şu an o ara tabaka kalmamış durumda. Ortalama 10-11 derecelerde seyrediyor, olması gerekenden çok daha sıcak. Karadeniz'i Aralık 2022 boyunca gözlemledik, en büyük sonucu bu oldu” diye konuştu. Deniz sıcaklığının yüksek olmasının sonraki aylarda balıkçılığa olumsuz etkide bulunma ihtimalinin olduğunu söyleyen Yücel, ayrıca Karadeniz’in 1960-1970’lerden bu yana çevresinde genişleyen şehirlerden kaynaklı olarak ek bir kirlilik baskısı altında olduğuna da dikkat çekti.

"ALINAN TEDBİRLERE DENİZİN CEVABI 100 YILLARI BULABİLİR"

Alınan önlemlerle son 10 yılda ek kirlilik baskısında azalma yaşandığını da söyleyen Yücel, “Siz tedbir de alsanız deniz sisteminin buna cevap vermesi belki 10 yılları, belki 100 yılları bulabilir" ifadelerini kullandı. Karadeniz'de ortalama 120 metre derinlikten sonra hidrojen sülfürün başladığına değinen Yücel, şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

“Bakteriler oksijen solunumu yapamadıkları için sülfata yöneliyorlar, bunu yiyip sindirerek hidrojen sülfüre dönüştürüyorlar. Bu da Karadeniz'in dibine birikiyor ve bu nedenle burası yer yüzünde en fazla hidrojen sülfür barındıran, çok ilginç bir yer.”