ORDU (İHA) - Rusya'da Çernobil Nükleer Santrali'nde 1986 yılında meydana gelen kazanın Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki kanser vakalarına etkisini belirlemek amacıyla bilim adamları tarafından 2 yıldır sürdürülen araştırma, kanser vakalarının 'sigara, ilaç kullanımı, medikal uygulamalar, kimyasal maddeler ve yüksek kalorili yiyecekler' sebebiyle arttığını gösterdi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir, Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, Bilkent Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Cengiz Yakıcıer, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'na (TAEK) bağlı Çekmece Nükleer Araştırma Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Deniz Dalcı ve Ulusal Kanser Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Güllü tarafından gerçekleştirilen 'Karadeniz Bölgesi Kanser ve Kanser Risk Faktörleri Araştırması'nın sonuçlarına bakıldığında, bölgedeki kanser vakalarındaki en büyük artış sigaradan kaynaklanıyor. Ulusal Kanser Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güllü'nün raporunda, bölgede sık görülen akciğer kanserinin ana sebebinin 'sigara' olduğu belirtildi. Bölgede yapılan araştırmalarda son 2-3 yıl içinde 'tıbbi amaçlı olanlar dışında' kromozom hasarlarında radyasyon etkisine rastlanmadığını belirten Prof. Dr. Güllü, akciğer kanserli olguların yüzde 90'ının sigaradan kaynaklandığını ifade ederek, raporunda şu görüşlere yer verdi:
"Dünya erişkin nüfusunun 3'te 1'i olan 1 milyar 200 milyon kişi sigara içmektedir. Her 10 ölümden 1'i sigara yüzünden olmaktadır. Her yıl 4 milyon ölüm, her gün ise 11 bin ölüme yol açmaktadır. 20. yüzyılda sigaradan 100 milyon ölüm varken, 21. yüzyılda 1 milyar ölüm olması beklenmektedir. AB ülkelerinde her yıl 500 bin ölüme yol açmaktadır. Bu ölümlerin yarısı 35-69 yaş arasında olmaktadır. Üretim çağındaki insanların 20-25 yılı sigara nedeniyle kaybedilmektedir. Ülkemizde erkeklerin yüzde 60'ı, kadınların yüzde 5-10'u sigara içmektedir. Akciğer kanserli olguların yüzde 90'ı sigara içenler oluşturmaktadır."
"KANSERİN ÖNLENMESİNDE 10 TEDBİR"
Prof. Dr. Güllü, kanserin önlenmesindeki 10 tedbiri ise şöyle açıkladı:
"Sigara içilmeyecek. Alkol alınmayacak. Yüksek kalorili diyet ve katkı maddelerine dikkat edilecek. Güneş ışığından korunulacak. Gereksiz ilaç kullanımından kaçınılacak. Gereksiz radyolojik tetkikten kaçınılacak. Çalışma ortamındaki toksit maddelerden sakınılacak. Fetüsü ilaç, kimyasal maddeler ve radyasyondan korunulacak."
Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir de, akciğer kanserinin yüzde 73'ünün sigara içenlerde görüldüğünü, baş-boyun ağrılarının yüzde 56'sının da sigara sebebiyle oluştuğunun ortaya çıkarıldığını kaydetti.
TAEK Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Deniz Dalcı ise, son yıllarda toplum genelinde mikro nükleer sıklığında bir artış olduğunun gözlendiğini, bununda ana sebeplerinin 'toplumda giderek artan hazır gıdalar, sigara kullanımı, medikal uygulamalar, ilaç kullanımı, çevre kirliliği, petrol türevlerinin kullanımı gibi faktörler' olduğunu ifade etti.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kanseri önleyebilmek için 'doğal gıdalar' yenilmesi gerektiğini belirterek, "Anadolu mutfağı bu konuda etkilidir" dedi. Bakan Akdağ, kanseri önlemek için meyve ve sebzeye ağırlık verilmesi ve doğal gıdalardan alınması gerektiğini kaydederek, "Koruyucu, boyalı ve kimyasal içerikli gıdalardan yenilmemesi gerekiyor. Anadolu mutfağı kalorisi yüksek olmayan gıdalardan oluştuğu için gerek kanser, gerekse diğer hastalıklar konusunda oldukça etkilidir. Yani açıkçası ninelerimizin, dedelerimizin yediklerinden yiyeceğiz" dedi.