Karaman'daki cinsel istismar olayında öğretmen M.B.'ye ikinci dava

Karaman'daki öğrencilere cinsel istismar olayında hakkında dava açılan M.B'nin bilgisayarları ile cep telefonunda çocuk pornosuna rastlanması üzerine ikinci bir soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

Alınan bilgiye göre, iddialar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında el konulduktan sonra incelemeye gönderilen M.B'ye ait bilgisayarlar ve cep telefonlarıyla ilgili rapor,Karaman Cumhuriyet Savcılığına ulaştı.

Raporda, M.B'ye ait bilgisayarlar ile cep telefonunda çok sayıda çocuk pornosu ve müstehcen görüntüler bulunduğunun, internetten pornografik görüntüler indirildiğinin tespit edildiği belirtildi.

Bir çocuğa müstehcen yayın izlettirilmesi iddiasından yola çıkarak, cinsel istismar iddialarını ortaya çıkaran ve kısa sürede iddianameyi hazırlayarak Ağır CezaMahkemesi Başkanlığına sunan Cumhuriyet Savcısı Murat Ünlü'nün, şüpheli M.B. hakkında yeni bir soruşturma başlattığı öğrenildi.

Reklam
Reklam

Karaman'daki cinsel istismar skandalında komşu itirafı

Karaman'da cinsel istismar iddiasıyla hakkında dava açılan M.B'nin eski komşusu M.T, olayla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.

M.B'nin, eski iş yeri komşusu M.T, 2000 yılında sanıktan aldığı bilgisayarda porno görüntülere rastlaması üzerine konuyu Jandarmaya ilettiğini, ancak kimsenin şikayetçi olmaması nedeniyle hakkında işlem yapılmadığını belirtti.

M.T. konuyla ilgili, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ayrancı'da kısa süre öncesine kadar kırtasiye dükkanı olduğunu söyledi.

Zanlı M.B. ile 1999 yılında tanıştığında Ayrancı Halk Eğitim Müdür Yardımcısı olduğunu belirten M.T, "Kendisini ilk gördüğümde, kardeşime eğilip 'bu adam sapığa benziyor' demiştim. Hiç tanımıyorum fakat öyle demiştim. Daha sonra çocukları arabasıyla getirip götürdüğünü, gezdirdiğini gördüm. Bir yerde bana 'buranın çocukları kıçını yıkamasını bilmiyor' dedi. Bunu duyunca bir an düşündüm. Şüphelerim arttı. Bunu kardeşime de anlattım." diye konuştu.

"ÇOCUK PORNOSU VE..."

Reklam
Reklam

Çocukları gezdirmesini uzaktan takip etmeye başladığını anlatan M.T, şöyle devam etti:

"O sırada bilgisayar moda olmaya başladı. Dükkanda dilekçe yazmak için bir bilgisayar almak istedik. Bilgisayar kursuna da gittim. Çok fazla bir şey öğrenemedim. Kendi kendime bilgisayarı kurcalayarak öğrenirim dedim. Kardeşime gösterdim. Bu şahsın sapık olmasından şüphelendiğim için, gidip başçavuşa anlattım. O da Karaman'dan istihbaratçı arkadaşları çağırdı. 5-6 görevli gelip, bilgisayardaki görüntüleri izledi. Ben, gezdirdiği çocuklarla konuştum. Bir tanesi, 'Bana bir şey yapmıyor ama diğer çocuklarla çıplak yatıp kalkıyor' diye anlattı. Çocuğun babasına, 'Böyle böyle bir olay var, müsaade edersen karakolda çocukla konuşmak istiyorlar' dedim. Babası izin verdi. Baba dışarıda beklerken görevliler çocukla konuştu. Çocuk, diğer çocuklarla sabaha kadar çıplak yattığını anlattı. Ben de 'Oğlum bunlar olurken hanımı ne yapıyordu?' diye sordum. Çocuklar geldiğinde hanımını ahırda yatırıyormuş. O zamanki eşi resmi nikahlı eşi değilmiş."

Reklam
Reklam

M.T, zanlının ayrıldığı eşinden bir çocuğu olduğunu, ona hiç bakmadığını öğrendiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yatağa çıplak girdiği iddia edilen çocuklardan birinin babasıyla görüştüm. 'Bunla ilgili söylentiler var. Bu adam kendi çocuğuna bakmıyor, senin çocuğuna kitap hediye ediyor, gezdiriyor. Bunun yanına çocuğunu gönderme' dedim. Bana, 'yapmaz' diyerek, inanmadı. Vicdanen dayanamadım, uyarmak istedim. Anlatanla diğer çocuk akraba. 'Git öbür çocukla konuş' dedim. Fakat inanan, şikayetçi olan olmadı. Karakolda, 'Sen dilekçe yaz, şikayetçi ol' dediler. Ben de 'Mağdurların aileleri şikayetçi olmuyor, ben hangi sıfatla şikayetçi olacağım' dedim. Bu sırada olayı araştırdığımı Hoca (M.B.) duymuş. Yanıma samimi şekilde geliyor, kucaklıyor, sıkıştırıyor. 'Ben karateciyim, şöyleyim, böyleyim, güçlüyüm' diyor, bana gözdağı veriyor. Fakat ben hep mesafeli durdum."

(AA)

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: